Ömrünü sel sularında devrile kalka sürüklenerek geçiren insanın tutunduğu dal sayesinde kıyıya çıkması, dünyevi hayatın kiri pasından kurulanıp, temiz ırmaklara dalmaya niyet etmesidir Kadir…
Senede bir gün değil 365 gün aynı saf ve billur gönülle, her an sonuna yaklaşılan ömre dirhem dirhem değer katmayı ummaktır.
Dünyanın türlü türlü hali var, “insan beşer, kuldur şaşar”, yıldızı söner gece gece, etrafına rengarenk ışık saçmayı bırak gece gelir dibini bile aydınlatamaz hale gelir…
Göndere bayrak çekercesine parlaklık derecesini artırmanın ilk hamlesidir Kadir.
Değer bilmek, değer vermek eyvallah da…
Aslına bakarsanız değer verilen bir yaşam çizgisini tutturmak için çizilen rotanın ilk kalem dokunuşudur Kadir.
Kıymeti kendinden menkul olmaktan, kıymeti gerçeğe tekabül eder hale evrilmektir…
Sübjektiften objektife, algıdan olguya, öznelden nesnele geçiştir.
Gücü yeten yetene bir dünyada, güçsüze kol kanat germe gücünü, her şeye gücü yetenden dua ile isteme vaktidir Kadir…
Kudreti iyiliğe koşmaktır.
Dünyanın döngüsünün zıt kavramlar üzerinde yol aldığını, siyah olmasa beyaz olmayacağını, barışın değerinin ancak savaş sayesinde var olduğunu anlamaktır Kadir…
Doğanın zıtlıklar üzerine kurulu diyalektiğini kavrayıp, saf tutmaktır iyinin yanında.
Bir yandan da tatlı bir tebessümdür, gözyaşının hem mutlulukta hem de kederde aktığının farkına vararak…
Zıtların birliğini yakalamaktır.
“Nerden geldik ve nereye gidiyoruz?” sorularından daha mühimi…
“Nasıl gideceğiz?” sualinin cevabını aramak ve gönülde belirdiği takdirde akla kazımaktır Kadir.
Her insanın yeni bir sayfa açmaya ihtiyacı olur zaman zaman, deriyi atmak kolaydır da gönlü tepeden tırnağa soyup yeni baştan giydirmek iradenin ötesinde biraz da nasip işidir…
Nasiple randevu vaktidir Kadir.
Kadir…
Af dilemeyi öğrenmektir.
Yolcunun mazisine ve hedeflediği istikamete göre…
Kimi için kurtuluş, kimine kavuşma, kimine ise arınmadır Kadir.
Büyük umuttur…
“Mevla’yı bulma yollarında…”