Geçen hafta “Okullu mu, alaylı mı?” başlıklı yazımız ile ülkemizdeki meslek disiplinlerinde üniversite mezunu diplomalı ve çekirdekten yetişen meslek erbabı arasındaki dengenin bozulmasından bahsetmiştik.
Toplumun her kesiminden aldığım olumlu tepkiler ve tesadüf eseri bir ulusal kanalda da uzun uzadıya bu konunun işlenmesi beni devam mahiyetinde bir yazı daha yazmaya teşvik etti.
Hem mühendis hem de amatör yazar olarak meslektaşım olan kadim dostum Hüseyin Aldı da köşesinde pazartesi günü bu konuyu ele aldı. Yıllar boyu hem işin teorik hem de pratik alanında dirsek çürütenler kanayan yaranın farkında elbette. Kendisine teşekkür ederim.
Değinilecek çok konu var;
En önce üniversitelerimizde fakülte veya meslek yüksekokulu açılırken ülkenin nabzı iyi tutulmalı. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Baro, Türk Tabipler Birliği(TTB), Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirler Odaları Birliği (TÜRMOB) gibi meslek odalarının görüşü ve daha önemlisi İŞKUR ile yapılacak basit bir yazışma ile ülkede hangi dalda kaç üniversite mezunu iş arıyor, arz-talep dengesi ne durumda anlaşılır. 50 bin kişinin iş aradığı branşta yılda 5 bin kişi mezun olursa ne olacağı ortada. Pastayı büyütemediğimiz yerde bari pasta etrafındakileri büyütmeyelim.
Üniversite eğitiminde nicelik yanında nitelik de değer kazanmalı. Hangi meslek grubunda olursa olsun diplomalı arkadaşlar sahada emek sarf etmek zorunda. İşin uygulamasındaki pratiklerini arttırarak teorideki bilgilerini alaylı meslek erbabı ile paylaşmaları lazım. Zaten alaylı olanda artık mesleki yeterlilik belgesi almak zorunda.
Ve beklide en önemli konu meslek liseleri. Tüm branşlarda tam donanımlı, Milli Eğitim Bakanlığı, üniversite ve meslek odaları gözetim ve denetiminde olması gereken meslek liseleri.
Yıllar önce dev bir holdingimizin sosyal sorumluluk projesi olan ‘Meslek Lisesi, Memleket Meselesi’ sloganının ne kadar doğru olduğu gün gibi su yüzüne çıktı.
Sayısal, sözel her branşta nitelikli personel yetiştirecek meslek liselerinin önü açılarak ilk önce ciddi kriz haline gelen ara eleman sorunun çözülmesi lazım.
Bu meslek liselerinden mezun olan gençler pratik bilgilerini kaybetmeden aynı branşta üniversite eğitimini tamamlayarak birde fakülte mezunu olurlarsa tattan yenmez.
Onlar iş aramaz, iş ayaklarına gelir.
Feza TİRYAKİ