- Annesinin doğum yaparken can vermesi üzerine ebelik mesleğini seçen Mercan Doğan, tam 44 yıldır başkalarının da aynı acıyı yaşamaması için çalışıyor.
- Binin üzerinde doğum yaptıran 63 yaşındaki deneyimli ebe, “Babamın bize vasiyeti vardı, birimizin ebe olmasını istiyordu. Eğer orada, yakın köylerden birinde bir sağlıkçı olsaydı, annemin doğumuna gelmiş olsaydı belki annem ölmemiş olacaktı” dedi.
Annesinin, kardeşinin doğumunun ardından yaşamını yitirmesinden etkilenerek ebe olan Mercan Doğan, 44 yıldır bebeklerin annesiz, annelerin de bebeksiz kalmaması için görevini özveriyle sürdürüyor.
Tunceli’de annesi kardeşinin doğumundan sonra hayatını kaybeden 63 yaşındaki Mercan Doğan, bu olaydan etkilenerek babasının da yönlendirmesiyle ebe olmaya karar verdi. Sağlık meslek lisesinden mezun olduktan sonra Doğan’ın tayini, 1978’de Kastamonu’nun Çatalzeytin ilçesine çıktı. Burada evlenip iki çocuk sahibi olan Doğan, o günden bu yana Çatalzeytin İlçe Devlet Hastanesinde görevini sürdürüyor.
Bugüne kadar binin üzerinde doğumda görev alan Doğan, mesleğini ilk günkü heyecanla yapıyor.
Doğan, annesinin kendisi 6 yaşındayken, yedinci kardeşinin doğumunun ardından aşırı kan kaybı nedeniyle yaşamını yitirdiğini söyledi.
Annesinin ölümünün aileyi yasa boğduğunu vurgulayan Doğan, “Babamın bize vasiyeti vardı, birimizin ebe olmasını istiyordu. Çok zorlu bir hayatımız oldu. Küçük kardeşimizin doğumunda annem öldüğü için o, çok zor şartlarda büyüdü.” dedi.
– “Lohusayken bebeğimi kucağıma alıp köye doğuma gittim”
Mesleğini çok sevdiğini dile getiren Doğan, şöyle devam etti:
“Her doğumdan sonra hep annem aklıma gelir. ‘Annemin yanında bir sağlıkçı olsaydı ben annesiz kalmazdım’ diye düşünürüm. Bana ihtiyaç duyulduğu her anda hastaneye gittim. Özellikle ‘doğum’ dediklerinde elim kanda olsa bırakır giderim. Hep annem aklıma gelir, babamın sözü aklıma gelir. Babam, ‘Kesinlikle kızım hiçbir hastayı yarı yolda bırakma, ne olursa olsun yardımına koş.’ demişti. Mesleğimi severek yaptım ve yapmaya da devam ediyorum. Çocuğumu hasta yatağında bırakıp doğuma giden insanım. 17 günlük lohusayken bebeğimi kucağıma alıp köye doğuma gittim, özveriyle çalıştım. Bunun en büyük sebebi annemin doğumda ölmesidir.”
Ebe olduktan sonra farklı illerde görev yaptığını anlatan Doğan, “Zorlu şartlarda çalıştım. Araba yok, köylere yürüyerek gidip geliyorduk. İlaç yok, malzeme yok. O şartlarda görevimizi yerine getirmiş olduk. Daha sonra Çatalzeytin merkeze atandım. Şu an acilde çalışıyorum, doğum hastalarına bakıyorum. Geçenlerde ambulansla bir hasta götürürken Yaralıgöz Dağı’nda hareket halindeki ambulansta doğum oldu. O bebeğin sesini duymak, annenin sevincini yaşamak huzur verici bir şeydi.” diye konuştu.
Doğan, meslek hayatında bazen komik olaylar da yaşadığını dile getirerek, “Ücra bir köyde çalışırken gece 02.00 sularında, ‘Doğum var’ diye kapıma geldiler. Muhtarın eşini yanıma alarak doğumun olduğu köye gittim. Beni hayvan damına götürdüler. ‘Neden hayvan damına geldik?’ diye sorduğumda, doğum yapanın inek olduğunu söylediler. ‘Ben ineğin doğumundan ne anlarım?’ dedim. ‘İnsan doğumunu yaptıran hayvan doğumunu da yaptırır.’ dediler. O olayı hiç unutmam.” ifadelerini kullandı.
Çatalzeytin Devlet Hastanesinde güvenlik görevlisi olarak çalışan 34 yaşındaki Mustafa Özdemir de Doğan’ın kendisinin doğumunu gerçekleştirdiğini belirterek, “Şimdi birlikte aynı kurumda çalışıyoruz. Onunla birlikte çalışmaktan gurur duyuyorum.” dedi.
ÖZGÜR ALANTOR- AA