Yerel seçim sathı mailine girildi, 2 partinin merkez belediye başkan adayları tamam, diğerlerinin de eli kulağında, belediye hizmetlerine yönelik matbu proje ofisleri çoktan işbaşı yapmışlardır, kim bilir ne yakası açılmamış “zihni sinir” projelerle karşılaşacağız sıkı durun…
Tek umudum memleket meselelerine az buçuk da olsa ilginin artacak olması bu sayede, çarşı pazardan kahvehaneye kadar bir çok mekanda muhabbetin öncelikli konusu siyaset olacak.
Meslek odalarından sivil toplum örgütlerine ve hatta siyasi partilere kadar memleket meselelerinden kopuk bir iliz ne yazık ki…
Dünün bugünün sorunu değil bu, son yıllarda sadece çok daha hissedilir oldu.
Kapı arkası…
Fısır fısır.
Yerel seçim sayesinde ortam şenlenecek…
Birkaç ay da olsa fikir jimnastiği kendine meydan bulacak.
Kısırsa kısır…
O da bir besin.
3 ay mönüde “kısır”…
5 yıl lokanta kapalı.
“Kastamonu tipi demokrasi”…
Afiyet olsun.
- ••
Not:
“Son iki yıl içerisinde, Şanlıurfa iline gelen turist sayısında önemli bir artış kaydedilmiş ve bu artış, yeni bir tarihi rekor yolundadır. Son dönemde Göbeklitepe antik tapınağının UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girmesi, yeni arkeolojik alanların ziyaretçilere açılması kentsel ve bölgesel altyapı iyileştirmeleri ile birlikte, 2023 yılı itibariyle gelen turist sayısında kayda değer bir artış olacağı tahmin edilmektedir.”…
KUZKA resmi internet sitesinde Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın duyurusundan bir pasaj.
Şanlıurfa’nın ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak amacıyla AB işbirliğinde“Şanlıurfa’da Tarih Yeniden Canlanıyor Projesi” finanse edildi ve yürütmeyi sağlamak amacıyla “Şanlıurfa Turizm Geliştirme Şirketi” kuruldu…
Şanlıurfa Valiliği, büyükşehir ve ilçe belediyeleri, özel sektör kuruluşları ve turizm sektörü/endüstrisi kurumlarının kilit organları ortak.
Lafı kısadan keseyim, yerel dinamiklerin harekete geçirilmesine dair önemli bir örnektir yukarıda paylaştığım örnek…
AB, merkezi hükümet, mülki idare, yerel yönetim, meslek odaları, özel sektör el ele, daha anlamlı ve rehber bir örnek olabilir mi?
Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın duyurusunu paylaştığı ve örnek bir yerel kalkınma figürü ile ilimizi tanıştırdığı için KUZKA’ya teşekkür ediyorum…
Bir kalkınma ajansından daha ne bekleriz ki?
Not 2:
“Seferihisar Belediyesi tarafından düzenlenen müzayedede, 1800 yaşındaki zeytin ağacından üretilen yarım litrelik zeytinyağı 30 bin liraya alıcı buldu.”…
Geçtiğimiz hafta ulusal basında yankı bulan haber.
Seferihisar’da 500 yaşın üzerinde olan ağaçlardan toplanan zeytinler Seferihisar Belediyesi Zeytinyağı Fabrikası’nda geleneksel yöntemle sıkılıyor…
Tarım şenliği yapılıyor son 3 yıldır, müzayede de satılıyor, geliri öğrencilere burs oluyor.
Gönül ister ki Kastamonu belediyeleri de Seferihisar benzeri “üretim” odaklı işbirliklerine imza atsın vatandaşlarıyla…
Manşet olsunlar haber sitelerine.
Daday Belediyesi misal, “üryani” üretimine destek olsun, vatandaşlarıyla kooperatif kursun, pazarlanmasında öncü olsun, kendine kalan geliri burs olarak dağıtsın…
Sahada olsun.
Cümle sahil belediyeleri…
Denizden ormana bölgelerinde ne envai potansiyel var ekonomiye kazandırılmayı bekleyen.
Tosya, Taşköprü, Pınarbaşı, Azdavay, Araç…
Her ilçemiz “maden”.
Belediyelerimiz “klasik” görev ve sorumluluk kıskacından kurtulup , “üretim” bakış açısıyla da hayata bakabilseler ah…
Hepsi birer Seferihisar öyküsü yazabilir aslında.