Kastamonu Konfederasyonu’nun (KAS-KON) 10 kuruluş yılında düzenlediği “Memleket Günleri Kastamonu” hafta sonu İstanbul Yenikapı’da gerçekleştirildi.
Yöresel ürünlerin satıldığı stantların açıldığı, mehter ve halk oyunu gösterilerinin yapıldığı, 17 ismin sahne performansı sergilediği etkinliğe Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekili Celal Adan, eski Bakan Murat Başesgioğlu, Meclis Adalet Komisyonu Başkanı, AK Parti İstanbul mullatvekilleri Av. Abdullah Güler, Hamdi Çamlı, Hasan Turan, MHP İstanbul Milletvekili Hayati Arkaz, AK Parti Merkez karar ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Umur da katıldı.
Açılış konuşmasını yapan KAS-KON Genel Başkanı Mehmet Alver, amaçlarını İstanbul’da daha güçlü bir Kastamonu ortaya çıkartmak olduğunu söyledi.
Eski Bakan Murat Başesgioğlu da yaptığı konuşmasında, “2500 yıllık bilinen tarihiyle gerçekten Kastamonuluların Türkiye’ye insanlığa ulaşması gereken çok büyük değerleri var. Ama ne yazık ki biz Kastamonulular bu Kastamonu’nun tarih dilini ne devlet ricaline ne dünyaya hakkı olduğu şekilde anlatamamışız. Bunun acısını çekiyoruz ve onun içinde sık sık bu Kastamonu Günleri’ni, hemşehri günlerini yaparak sizlere bu derdimizi anlatmaya çalışıyoruz. Kastamonu’nun bu tarih dilinde İmparatorluğun kurulmasına şahitlik var. Genç Cumhuriyetin kurtulmasına şahitlik var. İstiklal Yolu var, var oğlu var. Candaroğulları, Çobanoğlulları, Selçuklu’nun uç Beylerbeyi, Türk Tarih töresinde uç Beylerbeyi iki misyonu var. Devletin devamını sağlamak ve milletin devamını sağlamak, milleti korumak. Yani bugünkü beka kavramı 1200 yıl evvel Kastamonuluların boynuna asılmış. Biz yediden yetmişe bu kulağımıza üflenen bu yüce duyguyu hala devam ettiriyoruz, derdimiz budur” dedi.
TBMM Başkan Vekili Celal Adan ise, yaptığı konuşmada Kastamonu’yu öven cümleler söyledi, “Türk milletinin soylu ve şerefli ne kadar mücadelesi varsa orada Kastamonu var ve öncü durumda. Türkiye’nin karşılaştığı bütün olaylara karşı dik durmuş, şehit vermiş, her türlü mücadeleyi de vermiş” dedi, Mehmet Akif’in Nasrullah Camii’nde yaptığı konuşmadaki “Bizden istenen konumuz değil, bizden istenen kellemiz yani devletimiz isteniyor. Bundan kurtulmanın bir yolu var. Bu kurtulmanın öncüsü iki temel fikir var diyor, biri birliğimizi koruyacağız, ikincisi onurumuzu kaybetmeyeceğiz” sözlerini hatırlattı ve şöyle devam etti:
“ Türk Milletinin bir defteri kebiri var. Bu defteri kebirden bu millete zulmedenlerden Cenabı Allah’a şükürler olsun bu millet her zaman hesabını sormuştur ve soracaktır. Karakter milli ortamı oluşturur. Bu milli ortama öncülük yapmışlardır ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti 15 Temmuz alçak girişimine karşı oluşturduğu güçlü Cumhur İttifakı bugün Türkiye’yi kucaklamış durumdadır. Bir tarafta Öcalan’a özgürlük isteyen eşkıya başına bu milletin merhametine kardeşliğine birliğine kurşun sıkanların, hapishaneden çıkmasına gayret eden birileri var. ‘Afrin’de, Karabağ’da ne işimiz var?’ diyenler var. Kısacası ‘Libya’da ne işiniz var?’ diyenler var. Bunu diyenlerin Türkiye’yi yönetmeye hakları yoktur; yönetemezler, yönettirmeyeceğiz.“
Cengiz MUHZİROĞLU