Mustafa ağabey günlük köşesinde lise öğretimiyle ilgili yaşanmakta olan çok ciddi bir soruna dikkat çekerken, aynı konuda madalyonun diğer yüzüne de ben değineyim istedim.
Bir tarafta liselerden uzaklaşma yaşanırken diğer tarafta liselere girebilme yarışının alev almış durumundan…
Liselere Giriş Sınavı, LGS yani, 5 Haziran’da yapılacak.
Bu tarih yaklaştıkça, sınava girecek öğrencilerde ve onlardan daha çok ailelerinde stres yükseldikçe yükseliyor.
Öğrencilerimizi çocukluklarından başlayıp üniversiteye varana dek yarış atı modunda bir baskıyla yetiştirmeye biz ne yazık ki “eğitim” diyoruz.
Okuyan, okuduğunu anlayabilen, öğrenmekten mutluluk duyan öğrenciler yerine öğrenmekten, daha doğrusu kafalarına raptedildiği biçimiyle “ders çalışmaktan” adeta nefret eder hale gelmiş yığınlarla gelecek tasarlamak ne kadar mümkünse artık…
Hesaplı ve tam da böyle olmasını amaçladığı su götürmez bir sistemle yıllardır sürüp gitmekte olan bu olumsuzluk nereye kadar sürecek?
Test cenderesine sokulmuş gencecik beyinleri öğrenmekten mutluluk duyan özgürlük atmosferine buyur etmeye gücümüz hiç mi yetmeyecek?
Gözde MINIK