- Kastamonulu İslam alimi Mehmet Feyzi Efendi, vefatının 33’ncü yılında, Gümüşlüce’deki kabri başında yine büyük katılımın olduğu bir törenle dualarla anıldı. TÜRKAV Başkanı Hamdi Özden, “İnsanlar vardır, yaşarken çevrelerine ışık saçarlar… Vefatlarından sonra asırlar geçse de, insanların gönül tahtlarından hiçbir zaman inmezler… Alimin ölümü alemin ölümü gibidir. O halde alemin dirilişi de alimlerin fikirlerinin yaşatılmasıyladır” dedi.
Kastamonulu İslam alimi Mehmet Feyzi Efendi, vefatının 33’ncü yılında, Gümüşlüce’deki kabri başında yine büyük katılımın olduğu bir törenle dualarla anıldı.
Belediye Başkanlığı, Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı (TÜRKAV) ve Kutlu Bilgi Araştırma ve Dayanışma Derneği’nin katkısıyla düzenlenen anma programına AK Parti Milletvekili Metin Çelik, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü, MHP İl Başkanı Emin Çınar, İYİ Parti İl Başkanı Ahmet Katar, MHP MYK üyesi Yüksel Aydın başta olmak üzere, belediye başkan yardımcıları, ilçe belediye başkanları, siyasiler, STK temsilcileri ve vatandaşlar katıldı.
Kabri başında gerçekleşen anma programı sonrasında ise Kuzeykent Belediye Konferans Salonu’nda eski Kastamonu İl Müftüsü Osman Şahin’in konuşmacı olduğu bir konferans düzenlendi.
TÜRKAV Başkanı Hamdi Özden, dün Gümüşlüce’de düzenlenen törende yaptığı konuşmada
“Büyük milletler büyük insanlar yetiştirirler, o büyük insanlar da milletlerine yol gösterirler, yön verirler, örnek olurlar. Toplumlarının değer verdiği o kişiler, mensubu olduğu milletinin değer yargılarını benimseyen, yaşayan ve onlara katkıda bulunan kişilerdir. O insanlar inandıkları kutlu davalarında her türlü zorluğa rağmen istikametten sapmadan milletlerinin sosyal problemlerine çözüm bulurlar ve gelecek nesiller için fikir üretirler. Şanlı Türk Milletinin yetiştirdiği o büyük insanlardan biri de; kitabı, kainatı, kendini okuyabilen öncü şahsiyet, şehrimizin son dönem yetiştirdiği medarı iftiharı, Türk Milliyetçiliği fikir sisteminin manevi mimarı, büyük mütefekkir ve alim Mehmet Feyzi Efendi’dir” dedi.
Hamdi Özden, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:
“Dini duygularımızı istismar ederek ülkesine ve milletine ihanet edenlere karşı günümüze ışık tutarcasına “Vatan şarttır. Vatanı korumak; ırzını, namusunu ve dinini muhafaza etmektir. Çünkü bunlar, vatanla muhafaza olunur. Vatana hürmet, şehitlere ve atalara hürmettir. Her günah, her suç bağışlanabilir; ama vatana ihânet suçu başka! Vatana ihânet, nesilden nesle, batından batına intikâl eder.” diyerek vatana sadakatin önemini vurgulamıştır. Mehmed Feyzi Efendi’nin dini konulara olduğu gibi milli konulara olan ilgisi ve hassasiyeti, onu diğer âlimlerden ayıran en önemli özelliğidir. Var olduğu günden beri dünyaya nizamı alemi yani adaleti getirmek için çalışan şanlı Türk Milletine de tavsiyelerde bulunan M. Feyzi Efendi, “milli bünye ferdi bünyeden daha önemli, daha sağlam daha üstün ve daha camidir. Bunun için her fertte milli bir sadakat lazımdır.” diyerek bu yolda uygulanması gereken yöntemi de beyan etmiştir.
İnsanlar vardır, yaşarken çevrelerine ışık saçarlar; öldüklerinde binlerce seveni, gözyaşları dökerek uğurlar onları ebedi âleme. Vefatlarından sonra asırlar geçse de, insanların gönül tahtlarından hiçbir zaman inmezler. Alimin ölümü alemin ölümü gibidir. O halde alemin dirilişi de alimlerin fikirlerinin yaşatılmasıyladır. Alimlerin anıldığı yere rahmet iner düşüncesiyle İslam alemi ve Türk Milletinin yetiştirdiği bu büyük alimi tanımak, tanıtmak, anmak ve anlamak, vatan ve milletini, din ve diyanetini seven herkesin üzerine düşen kutlu bir görevdir. Yüce rabbim ruhunu şad, bizler de şefaatlerine nail eylesin.”
Cengiz MUHZİROĞLU