Üniversite giriş sınavlarının sonuçları açıklandı, kayıtlar da bitti. Şimdi en önemli sorun barınma. Eski öğrencilerin kurulu bir düzeni var. Asıl sıkıntıyı yeniler yaşayacak. Yurtların kapasitesi sınırlı, ev kiraları almış başını gidiyor. Öğrencilerin çoğu dar gelirli ailelere mensup. Ekonominin ateşi yüksek, enflasyon tırmanışta. Barınma, yemek ve ulaşım en büyük sorun, Allah kolaylık versin diyelim.
Prof. Dr. Engin Kocadağ ile Prof. Dr. Cemil Yücel’in kurmuş olduğu Üniversite Araştırma Laboratuvarı (ÜniAr), Öğrenci Dostu Şehirler Anketi’nin sonuçlarını yayımladı. 2022 sonuçlarına göre şehrimizin durumu iyi değil. Anket şu konuları kapsıyor: Şehre duyulan güven, ulaşım imkânları, eğlence ve sosyal olanaklar, esnafla ilişkiler, halkın öğrencilere yönelik tutumu, hoşgörü, gezi ve kültür, sanat etkinlikleri, sağlık sorunlarına karşı çözümler.
Üniversite öğrencilerinin en çok memnun oldukları iller sıralaması şu şekilde: Eskişehir, Ankara, Antalya, Çanakkale, Muğla, İstanbul(Asya yakası), Aydın, Edirne, Tekirdağ, İstanbul(Avrupa yakası ). Listede Eskişehir’in ilk sırada olması çok önemli. Zira bir Anadolu şehri büyük illeri geride bırakmış. Bunun araştırılması lazım.
Listede Kastamonu 57. sırada bulunuyor. Bizden geride olan iller de var: Niğde, Gümüşhane, Adıyaman, Çorum, Siirt, Erzincan, Aksaray, Tokat, Afyonkarahisar, Batman,, Karaman, Çankırı, Osmaniye, Ağrı, Bitlis, Uşak, Kars, Iğdır, Yozgat, Şırnak, Bayburt, Muş, Kilis, Bingöl, Hakkâri.
Öğrencilerin en fazla memnuniyetsizlik duyduğu iller de şöyle sıralanmış: Iğdır, Yozgat, Şırnak, Bayburt, Muş, Kilis, Bingöl, Hakkâri.
Çevremizdeki illerin duruma bakalım: Sinop 31, Bartın 37, Karabük 51, Kastamonu 57, Çorum 61, Çankırı 69. sırada görülüyor. Önümüzde üç, arkamızda iki il var.
Anket başka alanları da kapsıyor, rakamlarla kafa karıştırmayalım. İllerdeki yöneticiler; valiler, belediye başkanları, rektörler, esnaf odaları, sivil toplum kuruluşları, medya organları bu sonuçları değerlendirmeli. Öğrencilerin memnun olduğu illerin yöneticileri sevinecek, daha iyisini yapmak için çalışacaklar. Diğer şehirler, tabloyu olumlu şekle döndürmek için neler yapabileceklerini oturup düşünsünler.
Genelden özele gelelim; kendimize odaklanıp bir değerlendirme yapalım. Atalar sözüdür, “her koyun kendi bacağından” asılır. Kastamonu’da neler yapmalıyız ki öğrenciler memnun olsun. Vali, belediye başkanı, rektör, esnaf odaları, sivil toplum kuruluşları, önce ayrı ayrı bir değerlendirme yapmalı, sonra ortak bir toplantıda bunlar konuşulmalı.
Şehirde yurt sorunu bildiğim kadarıyla devam ediyor. Kredi Yurtlar Kurumu’nun binası henüz bitmedi. Üniversite kampüsü içindeki yurt geçen yıl kapalı kaldı, bu yıl ne durumda bilgim yok. Açılamadığına göre eğilip bakılacak bir şeyler var demektir. Geriye kalıyor özel yurtlar. Parası olan yatsın mı diyeceğiz.
Kastamonu Gazetesi’nde ilk yazım 3 Ocak 1981 günü yayımlandı; yazının başlığı “ Kastamonu’da Yurt Sorunu” idi. Aradan 41 yıl geçti, biz yine aynı konuyu tartışıyoruz. Halk arasında bir söz vardır, “kırk bir buçuk kere maşallah”. Neden buçuk rakamı ilave edilmiş bilemem ama şimdi tam da bu noktadayız. Kastamonu’da yüksek öğrenimin 1975 yılında başladığını düşünürsek, 50 yıla yakın havanda su dövmüşüz demektir. Şu hayat pahalılığında öğrencilerin şiddetle yurda ihtiyaçları var. Barınma sorunu çözülmedikten sonra diğerlerini tartışmanın gereği var mı? Yurtlar sadece yatma yeri değil; yemek, banyo, çamaşır, ders çalışma alanları, kütüphane gibi diğer alanları da kapsıyor.
Öğrenci memnuniyeti konusunda Kastamonu’da bir araştırma var mı bilmiyorum. Araştırmayı çok yönlü yapmak lazım. Öğrenciler üniversiteden ne bekliyor? Öğrenciler halktan ne bekliyor? Halk öğrencilerden ne bekliyor? Bu araştırmaları her dönem sonunda yapmak lazım ki, yeni dönemin hazırlıkları buna göre olsun.
Üniversite öğrencileri, özellikle taşra şehirleri için büyük değer ifade ediyor. Neresinden bakarsak bakalım esnaf için hazır müşteri. Başka yerde kazanılan para burada harcanıyor. Öğrenciler ne kadar para harcıyor, bu, şehrin ekonomisine nasıl yansıyor? Ticaret ve Sanayi Odası ile Esnaf Odaları bu konuda bir araştırma yaptırmalı.
Biz madalyonun tek tarafına bakıyoruz; öğrenciden para kazanalım. Bu çok yanlış bir düşünce. Elbette öğrenci para harcayacak, para esnafın hesabına gidecek. Bundan daha doğal ne olabilir ki? Buna karşılık, şehir olarak biz, öğrencilere ne veriyoruz? Rabbena, hep bana anlayışıyla bir yere varılmaz. Esnaf sattığı malın fiyatında normal kâr sınırını aşmamalı, hatta öğrencilere bir miktar indirim yapmalı. Bu konuda öğrenci şikâyetlerinin fazla olduğunu söyleyebilirim.
Şehirdeki sivil toplum kuruluşları, esnaf odaları fakir öğrencilere yardım etmeli. Zaman zaman toplu yemekler düzenlenmeli. Ders dışı saatlerde şehir turu yapılmalı, önemli tarihî eserler tanıtılmalı. Bu hususta üniversite, öncelikle kendi imkânlarını kullanmalı, gerektiğinde belediye ve diğer kuruluşların ulaşım imkânından yararlanmalı.
İl genelinde geziler düzenlenmeli; öğrenciler doğal ve tarihî yerleri tanımalı. Kastamonu bir tarih şehridir demek yetmiyor. Öğrenciler şöyle dursun, bizim yerliler bile şehre o kadar yabancı ki, 500 yıllık Nasrullah Köprüsü’nü tarif ederken “kambur köprü” diyor. Kale için söylenen safsata bir yana, 137 yıllık Çalar Saat’in sürgün geldiği iddiası bile var.
Bazı ilçe belediyeleri öğrencileri davet etsin diyorum. Öğrencilerden daha iyi tanıtım yapan turizm gönüllüsü olmaz. Atalar sözü, “marifet iltifata tâbidir.” Öğrencilere ne kadar samimi yaklaşırsak, ilimizin, ilçemizin tanıtımını da o derece güzel yapmış oluruz.
Özetlersek, araştırmaya göre, öğrenciler şehrimizden memnun değil; hep birlikte oturup düşünelim.
Mustafa Eski