Yıl 1920…
Kastamonu Kuvayi Milliye safındadır, Mustafa Kemal Paşa’nın emrindedir, lakin asker kaçaklarından başıbozuk çetelere kadar bir dünya da iç mesele başa beladır, hele kırsal, başlı başına derttir, Kastamonu tek yürek olmalı ki, ordunun cephanesi başta olmak üzere, Kuvayi Milliye’nin lojistik hattı İstiklal Yolu üzerinden dertsiz tasasız işleyebilsin.
Kuvayi Milliyeci Kastamonu Valisi Cemal Bey…
İç düşmanla mücadele etti, ilde kaybolmaya yüz tutan asayişi berkemal kılmak yolunda gecesini gündüzüne kattı, halkı kurtuluş yolunda örgütledi.
1920 yılı öyle bir devirdi ki…
Başıbozuk ayaklanmalarının biri bin paraydı, bitmiyordu, Kastamonu’nun çevresi kaynıyordu; Safranbolu, Çerkeş, Yozgat, hangi birini sayalım.
“5 Eylül 1920”…
Kastamonu Lisesi.
Vali Cemal Bey davet etti halkı…
Esnaf, tüccar, memur, köylü, kentli kim varsa Kastamonu Lisesi’nde toplandı, Kuvayi Milliye lehinde söylevler birbirini takip etti, heyecan doruğa çıktı, salondakiler ayağa kalktı, daire oldular, iç içe üç daire, vatan müdafaası için ne gerekiyorsa yapmaya yemin şart ettiler.
Toplantının finali ise tam bir duygu seline döndü…
Kastamonu Müftüsü Osman Nuri Efendi kürsüye çıktı, Kuvayi Milliye’nin muzaffer olması için dua etti, öyle bir fırtına estirdi ki, dilinden düşen kelimeler vatan evlatlarının göğüslerinden dökülen şelalelere döndü.
Kastamonu Lisesi…
Kuvayi Milliye karargahı gibiydi o akşam.
Duvarlarına yüreğinizi dayarsanız bugün; duyarsınız…
Vali Cemal Bey’in, Müftü Osman Nuri Efendi’nin, nice vatan evladının sesini.
Bu yüzdendir ki…
“Liseliyiz.”
( Müftü Osman Nuri Efendi, 1920 yılında belli bir süre her Cuma günü yapılan, eli silah tutan erkeklerin gönüllü katıldıkları askeri talimlere “dua” ile eşlik etti…
“Milis kuvveti”.
Kuvayi Milliye Ordusu ile o kadar iç içeydi ki, 1920 yılının Ekim ayında kurulan telsiz telgraf istasyonunun açılış töreninde Kastamonu Havalisi Komutanı Muhiddin Paşa’nın yanındaydı, istasyon onun duasıyla kapısını açtı…
Sarıklı kahraman, kalpaklı kahramanların yanından hiç ayrılmadı.)
Not: 1908-1938 döneminde (kısa bir süre hariç) Kastamonu Müftüsü olan Osman Nuri Efendi, Kurtuluş Savaşı’na tam destek verdi, bu kesin…
Peki, Kurtuluş Savaşı öncesinde gelişen olaylara karşı tavrı nasıldı?
Malum…
Emperyalist devletlerin cadı kazanına çevirdiği Anadolu coğrafyasında farklı din ve kültürlere mensup insanlar birbirlerine düşürüldüler, dönemin hükümeti İttihat ve Terakki Cemiyeti’nin bu hale tepkisi sert oldu, günümüze kadar tartışılan ve tarihçiler fikir birliğine varamazlar ise yıllarca da tartışılacak olaylara sahne oldu Anadolu.
İşte o yıllarda Kastamonu’da da illa “hareketlenmeler” oldu…
Sis perdesini tarihçiler kaldırdıkça neler olduğunu göreceğiz.
Ancak…
Ermeni çevrelerin iddiasına göre, Kastamonu Müftüsü Osman Nuri Efendi, Kastamonu’da kan akmasını önlemeye yönelik tavır alan tek “net” isim.
Müftü Osman Nuri Efendi, etrafına topladığı halk ile birlikte; barış, huzur, can ve mal güvenliğini herkes için sağlamalarına yönelik dönemin idarecilerine salık veriyor…
Taviz vermiyor.
İlginç bir kimlik…
Tarihçilere çok iş düşüyor.
MUSTAFA AFACAN