“Merkez köylerin zararı çok fazla”
Kastamonu Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, dün düzenlediği basın toplantısında, sel felaketinin özellikle Merkez’deki tarım alanlarında yarattığı zararın büyük olduğunu açıklarken, dere yataklarının süreceği belirtilen şiddetli yağışlar göz önünde bulundurularak acilen genişletilmesi gerektiğini vurguladı, ayrıca Kastamonu’da toplamda 31 köprü zarar gördüğünü söyledi.
“TARSİM şart”
Yağış ve su taşkını sonucu tarım alanlarında yaşanan zararlara karşı en büyük güvencenin yarısı devlet tarafından karşılanan tarım sigortası olduğunu belirten ve TARSİM’in zorunlu hale getirilmesini savunan Butur, TMO’nun ilimizde 18 Temmuz’dan itibaren buğday ve arpa alımlarına başlayacağını, bunun online randevulu sistemle gerçekleşeceğini de açıkladı.
Ziraat Odası Başkanı Mehmet Butur, Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) alım yapması ve ilimizde yaşanan sel afetinin tarım alanlarında meydana getirdiği zararla ilgili açıklamalarda bulundu.
TMO BUĞDAY ARPA ALIMI
TMO’nun önceki yıllarda da alım yaptığı Devrekâni Yolu üzerindeki noktada 18 Temmuz 2022 tarihinden itibaren buğday ve arpa alım işlemlerine başlayacağını söyleyen Başkan Mehmet Butur, “TMO’nun ilimizde bir ajansı yoktu ve her yıl alım için de ilimize gelmiyordu. Bu yıl hem alım yapılacak hem de üreticilerimiz htpp:/randevy.tmo.gov.tr/tmo adresinden satmak istediği ürünün cinsi ve yaklaşık miktarına göre randevu alacaklardır. Randevusu onaylanan çiftçilerimiz randevu günü ve saatinde ürününü ofise teslim edecek. Randevu alamayan çiftçilerimiz olursa biz de randevu noktasındaki odamızda kendilerine yardımcı olacağız. Üreticilerimizin randevu öncesi ÇKS bilgilerini güncellemeleri gerekiyor. Ürün bedelleri ise teslim tarihinden itibaren 10 gün içerisinde üreticilerimizin hesaplarına yatırılacak. Hububat alım fiyatlarında makarnalık buğday 6 bin 900 TL’den fiyat verilip primle beraber 7 bin 900 TL alınacak. Sert ekmeklik buğday 6 bin 450 TL’den fiyat verilerek primle beraber 7 bin 450 TL’den alınacak. Arpa ise 5 bin 700 TL ‘den fiyat verilip primle beraber toplamda 6 bin 200 TL’ye alınacak” dedi.
Tarım Bakanı ve yardımcılarının değiştiğini, bakan yardımcısının hemşerimiz olduğunu belirten Butur; “Sistem de değişti. Daha öncesinde müsteşarlık olurdu şimdi bakan yardımcıları var ve bakan yardımcılarından biri de bizim hemşerimiz İbrahim Yumaklı. TMO ve Türk Şeker gibi yerler ona bağlı; bu durum Kastamonu için bir gurur. Tarımla ilgili de çok güzel düşünceleri var. Tarımın bir temsilcisi olarak bakan yardımcılarımızdan beklentim yüksek. Tarımı ve tarımdaki sorunları bilen bir ekip var şu anda, bu çok önemli. Tarım ve gıda dünyanın sorunu. Tarım son zamanlar biraz zor, girdi maliyetleri yüksek. İnşallah sattığımız ürünler de vatandaşı tatmin eder emeğinin karşılığını da alır çiftçimiz. Benim üyelerim temel gıdayı üretiyor, inşallah bu yıl bereketli olur. Kastamonu’ya Toprak Mahsulleri Ofisi’nin açılmasıyla ilgili de Bakan Yardımcımız İbrahim Yumaklı Bey’e talebimiz oldu, inşallah ilerleyen zamanlarda bunu açarsak çiftçimize çok güzel katkı sağlar. Hububat alımının yanında satış mağazaları da var ofislerin. Baklagil, yağ gibi birçok ürün uygun fiyattan satılıyor” diye konuştu.
SEL AFETİ
Yakın zamanda il genelinde bir afet yaşandığını ve tarımda büyük oranda zararların oluştuğunu belirten Butur, bu konuda da şunları söyledi:
“Kastamonu merkezde 50 köyün tarım alanları sel afetinden zarar gördü. Toplamda bu sayı daha da yüksek. Bu 50 köy katma değeri yüksek ürünlerin alanlardı. Dere yataklarındaki verimli araziler, bir arpa buğday gibi değil. Sarımsak, silajlık mısır, pancar ve sebze üretilen yerlerdi. Sadece geçimini buralardan sağlayan köylülerimiz var. Köylerimizin zararları afetten dolayı çok fazla. Şu anda muhtarlarımız köylerle zararlar ile ilgili Tarım ve Orman İl Müdürlüklerine müracaatlarını yaptılar, il müdürlüklerindeki komisyonlarda şu anda tarım arazilerindeki köylerde zarar tespit raporu düzenliyorlar. Vatandaşımızın zararını ne kadar karşılayabilirsek o kadar iyi, devletimiz bu konuda güçlü. Mağduriyet büyük, keşke olmasaydı.”
“DERE YATAKLARI GENİŞLETİLMELİ”
Afetlerle ilgili alınabilecek önlemleri hatırlatan Butur, bunları şöyle sıraladı:
“Dere yatakları daraldı, 20 metrelik alanlar 10 metreye kadar düşmüş durumda. Bunların genişletilmesi ve derinleştirilmesi lazım. Bu zamana kadar muhtarlar DSİ’ye başvurdu ve öyle genişletildi bazı alanlar ama köylerin ve muhtarların inisiyatifine bırakılmadan dereden geçen suyun az olduğu zamanlarda en yukardan DSİ’nin ekskavatörleri girmeli bu alanları hem genişletmeli hem de derinleştirmelidir. Dere yatağının hakkı neyse o yapılmalı. Kurumlarımız öncelikleri de iyi tespit etmeli. Mesela ‘Su yatağını bulur’ derler dere akıyor ve çok keskin bir viraj var o viraja taş duvar örülmediyse sel suları orayı delip geçiyor. Köprü girişlerine de mutlaka taştan bir duvar örülmeli, dere ıslahı oralarda daha iyi yapılmalı. Yuva Köprüsü yıkıldı ve 29 köyün geçişi oradan sağlanıyor. Daha öncesinden oranın tedbiri alınabilirdi dere ıslahı yapılarak.
İlimizde dere ve çay yataklarında tehlike arz eden yerlerde yaşanacak bir sel afetine karşı genişletilmesine ve derinleştirilmesine büyük ihtiyaç var. Acil durumlarına göre bunlar değerlendirilmeli ve yine bu çalışmalar acilen bir an önce yapılarak gerekli önlemler kısa sürede alınmalı. Yağan iki aşırı yağışta da selin ne kadar büyük olumsuzluk yaşattığını da gördük. Buna göre çalışmalarımızı yapmalıyız.
Kastamonu’da toplamda 31 köprü zarar gördü bu afetten dolayı. İlk olarak bu alanlardaki çayın ıslahı yapılmalı hem taş duvar örerek hem de o köprüleri gerekli tadilatları yapılmalı. Kurumların işlerini çok güzel yapması lazım. Meteoroloji metrekareye ne kadar yağış yağacağını açıklıyor. Bununla ilgili olarak bizim barajlarımız doluysa barajlar tahliye edilmeli ve nefes aldırılmalı, en azından çok şiddetli bir yağış yağdığında barajlarda bir iki gün o su tutulmalı. Afetlerin önünde bazen durulmayabiliyor ama bir tedbir varsa o tedbirlerin alınması lazım. Her kurum üzerine ne düşüyorsa onu yapmalı”
AFETLERE KARŞI TARSİM SİGORTASI
Butur, son olarak da TARSİM sigortası ile ilgili konuştu ve şunları söyledi:
“Çiftçilerimizin hepsinin bu sigortayı yapması lazım. En önemli tedbirlerden birisi bu. Bunun yüzde 50’sini devlet karşılıyor. Bir de bilim adamları artık küresel ısınmadan dolayı bu afetlerin yaşanacağını söylüyor. Bunun tedbiri de TARSİM sigortası… Sigortasını yaptıranların zararlarını karşılayabiliyorlar. Geçenlerde Bakanımız da bu konuya değindi ve ‘Sizin bir arabanız kaza yaptığında yetkili ve bir bakan, siyasetçi arıyor musunuz? Aramıyorsunuz, çünkü sigorta bu durumu hallediyor.’ Bizde de bu durum olması lazım. Hatta TARSİM sigortası mecburi olmalı, devlet yapmalı doğrudan gelir parasından da kesmeli. Çünkü bizlerde biraz ihmalkârlık var. Kastamonu’nun afet kapsamına girmesi iyi oldu. Bunun bize çok katkılarının olacağını düşünüyorum. Emeği geçenlere de teşekkür ediyorum.”
Cengiz MUHZİROĞLU