Çarşı pazarıyla, kılık kıyafetiyle, kaldırımı vitriniyle evvel zamanın Kastamonu’su bir başkaydı, Anadolu’nun kadim “eğitim ve kültür” merkezlerinden biri olmasının meyvesini “üretim ve ticaret” alanında topluyordu…
Bugünden bakınca dünü “imrenmemek” elde değil.
Beylikler ve imparatorluk mirasının Cumhuriyet ile harmanlanmasıyla ortaya çıkan muazzam “hazine”…
Zaman içinde “sandık” boşaldı.
“Eğitim, kültür, üretim”…
“Eksi” bakiyeye düştü.
3 fotoğraf paylaşacağım bugün…
“Hüseyin Üster” arşivi sağ olsun.
İlk fotoğraf şehrimizin vakti zamanındaki üretim ve ticaret merkezi “Nasrullah Camisi” çevresinden…
“Kuyumcularbaşı”.
Taş kaldırım, ahşap dükkan, “orijinal” tabela…
İlla “kumaş yelek” giyen esnaflar.
Kuyumcularbaşı’nın meşhur dükkanı “Bakkal Hacesetoğlu Ali”…
“Esat Ağanın Ali Bey”.
Eski zamanın sandalyesi “sandalye”…
Sehpası “sehpa”.
Yıl 1935…
Kastamonu’nun “altın yılları”.
Hemen “karşı geçe” İplikçiler Çarşısı…
“İntizamlı, tıka basa, şen şakrak” vitriniyle “Mektepliler Pazarı”.
(Harf devrimi yeni yapıldığı için olsa gerek Latin alfabeli tabelada yazım yanlışı var; olsun varsın…
Girişimci esnafımız vitrinin altında Arapça alfabeyi yedekte tutmuş; ne olur ne olmaya.)
Tuhafiye ve kırtasiye dükkanın sahibi “Hacı Bey”…
Takım elbisesini çekmiş, saç ve sakal tıraşı tekmil, ayakkabıları cilalı.
(Hacı Bey döneminin esaslı esnaflarından…
Saat Kulesi yakınındaki, bir dönem Tabip Odası, günümüzde ise turizm sektöründe hizmet veren “biblo” güzelliğindeki konağın da eski sahibi.)
Ve…
“Çayboyu”.
Şehrimizin günümüzdeki en büyük problemi “su” kıtlığı…
Evvel zaman “sular seller”.
Yıl “1965”…
Plevne Caddesi’nden Çengeller istikameti.
Karaçomak “taşmış”…
Duvarlar “pert”.
Yer gök “su”…
Kaldırımda “meraklı” vatandaşlar.
İki katlı bina bugünkü “Plevne Restoran”, bitişiğindeki yüksek katlı bina bugünkü “Vakıflar Bankası” (Ata Yaman’ın evi), devamında bugün “mağaza” olan Saka’nın Konağı…
Şehrin o dönem “kıyısı”.
Geçmişi gelecekte geçmek olası…
Bu yazıların sebebi hikmeti budur.
- ••
Not: Üniversite sınavı yapıldı “haftasonu”…
Ne olacak Kastamonu gençliğinin “sonu”?
Önceki yıllarda yapılan üniversite sınavlarında ilimizin “başarı çıtasını” öğrenemedik…
“Devlet sırrı”.
Bu sınav hakkında da yetkililer “ser verip, sır vermez” büyük olasılık…
“Kapalı kutu”.
Gençlere “baht” dilerim…
Yetkililerden “açıklama” beklerim.
MUSTAFA AFACAN