Ankara yine terörle sarsıldı. Beş ayda üç terör eylemi… Ölüler, yaralılar… Geride acılı aileler… Hiç düşündünüz mü, bilemiyorum… Bu terör belası Ortadoğu’ya ne zaman geldi?
Peygamberlerin zuhur ettiği ve tebliğ ettikleri semavi dinlere analık eden bu kutsal topraklara terör nereden bulaştı?
Allahaşkına bir düşününüz…
Irak diktatörü Saddam’ı uyutup, komşusu İran’la yıllarca savaştırıp amacına ulaşamayan Türkiye değildi herhalde…
Peki, Irak’ta Saddam’ı gaddar görüp devirenler ne yaptılar?
Saddam döneminde mi, yoksa Onu devirdikten sonra mı daha çok terör olayı oldu Irak’ta?
Demokrasi getireceğim iddiasıyla Irak’a giren güçlerin açtığı yara hala kanamıyor mu? Günaşırı terör olayları olmuyor mu?
Suriye de öyle… Saddam için nefret kusanlar, şimdi “Esat gitsin!..” diyerek yarattıkları kaosta terör boy atmadı mi?.. El altından terör örgütlerini silahla destekleyenler şimdi her eylem sonrasında paylaşım için ellerini ovuştururken bir yandan da timsah gözyaşı akıtıp görünürde terörü kınıyorlar.
Libya ne oldu?
Mısır’ı karıştıranlar kimler?
Ortadoğu’yu kazan yapıp altına ateş yakanlar bir de terörü kınayınca öfkem kat- kat artıyor.
Xxx
Ortadoğu’da komşu olan ülkeleri birbirlerine düşürmek için terör planları üreten Batılı istihbarat odakları bu tutumlarıyla Türkiye’yi yalnızlaştırma, yanız başına bırakma girişimlerinde -maalesef- başarılı oldular.
Yalnız Türkiye…
Bu gizli bir pazarlığın, uzun vadeli bir planın sonucu değil de ne?
1950’lerde Irak’ın kuzeyinde Kürt aşiret lideri Molla Mustafa Barzani’yi taa o zamanlar arkalayan, Onunla görüşen ABD değil miydi?
Sonuç şimdi ortada…
Türkiye’yi karıştırıp, güçsüz bırakmak için aşırı sol terör örgütlerini öteden beri beslemekten geri durmayan Rusya değil mi?
Xxx
Ortadoğu’da Türkiye ne zaman ayakları üzerinde durup ileri adımlar atmaya başlarsa düşmanı da, yalancı dostu da bu tekere çomak sokma girişiminde bulunmaktan geri durmuyor.
Birisi çıksın söylesin yanlışım varsa…
Batılı dostlarımız(!) Türkiye’nin çekilmek istenilen terör ortamından kendilerine ne pay düşeceğinin peşindeler 1918’deki gibi… Ama unutulmasın ki, Türkiye böyle bir ateş çemberinin içine düşürülürse ne Batı kalır, ne Doğu…
Kuvay-i Milliye ayağa kalkarsa Batılıların yaşayacağı pişmanlık eskisinden beter olur unutulmasın…