Tüm Karadeniz sahili ile birlikte illaki Kastamonu’ya da “küresel ısınma” piyangosu vuracak gibi duruyor yakın zamanda, Akdeniz cayır cayır yanıyor sıcaklıktan, Ege’nin fazlası var eksiği yok, yaz mevsiminde hem gövdeyi hem de kafayı dinlemek isteyenler için ilk adres Karadeniz olacak gibi duruyor…
E tabii devletin karar vereceği bir durum bu.
Nasıl ki güney yahut Ege kendiliğinden bugünkü haline gelmeyip, devlet politikası sonucu turizm odağı olup çıktılarsa…
Pek tabii ki Karadeniz de aynı destekle turizm odağı olup çıkabilir.
Üstelik Akdeniz ve Ege’de yapılan hatalar göz önünde bulundurularak…
Doğa ile barışık, adil turizm ile.
(“Adil turizm” ne?…
İkinci başlıktaki yazıda açıklayacağım.)
Kastamonu’nun sahip olduğu doğa avantajları…
Gelecekte ülkemizin kayda değer bir turizm merkezi olacağını işaret ediyor.
İklim “her şey” aslında…
Akdeniz’de 45 derece sıcaklıkta hareket alanınız sadece sabahın ve akşamın ilk saatleri, geri kalan zamanda klima karşısında resmen esaret, gece ayrı dert, yatak yorgan su.
Günde 4 saat topu topu deniz turizmi…
20 saat uyku, pineklemek, sinek avlamak, vesaire.
Kastamonu öyle mi?…
Yaz mevsiminde geceleri soba yakılsa yeri yüksek kesimlerde.
Küresel ısınma sürecini dikkate alarak ilimizin turizmde bir beyin fırtınasına ve sonucunda plan, programa ihtiyacı var…
Haa küresel ısınmanın devamı gelmeyecekse bilmem.
Varlık içinde yokluk çeken Kastamonu…
Yoktan ekmeğini çıkarır belki bu sefer.
“KENDİ ÖZ YURDUNDA GARİP”
Gelelim “adil turizm” mevzusuna…
Her yurttaşın turizmden yararlanma hakkı var.
Türk vatandaşı kendi ülkesinde Alman’dan 6.3 kat pahalı tatil yapıyor…
Euro ile TL arasındaki kur farkından bahsediyorum.
Akdeniz’de küçük şişe su 1 Euro, 6.3 TL…
Alman suyu bir tıkışta bitiriyor, Türk yudum yudum.
Kastamonu’da bakkalda 2 TL olan hazır dondurma 5 Euro…
Alman’a dert değil, çoluk çocuk 10 paket dondurma alıyor, 50 Euro ödüyor, TL olarak ne kadar, 315 TL.
Balık lokantalarında zaten Türk numune…
Alman, Rus, Ingiliz.
Alman’a dokunmuyor…
Asgari ücretli iki Alman eş, birer aylık maaşlarıyla Akdeniz’de Türk’ün kapısının önünden kolayına geçemeyeceği otellerde bir ay fabrikatörler gibi tatil yapabiliyor.
Türk halkının kendi ülkesinde AB vatandaşlarında 6.3 kat pahalı tatil yapması…
“Adil turizm” değil.
Madem Türk “kendi öz yurdunda garip” kalacaktı, ne diye Çanakkale, Kurtuluş Savaşı, onca şehit, 2. Dünya Savaşı’ndaki başarılı politika ne uğrunaydı?…
Akdeniz sahilleri olduğu gibi “el”.
Esnaf da zaten Türk görünce yüzünü buruşturuyor…
Ecnebinin vereceği bahşiş yetiyor.
“Adil turizm” yok ülkemizde…
Yabancı milletlerin tatil beldesi olmuşuz.