Türkiye Değişim Partisi (TDP)Kastamonu İl Başkanı Ender Karahasanoğlu, son bir haftanın gündemini değerlendirdiği açıklamasında, halkın gündemini bilen, sokağın nabzını tutan bir parti olduklarını söyledi ve “Doymuyoruz, üşüyoruz, geçinemiyoruz bundan ötesi var mı?” sorusunu yöneltip iktidara 10 maddelik bir talep listesiyle seslendi.
Mustafa Sarıgül’ün genel başkanı olduğu Türkiye Değişim Partisi’nin (TDP)Kastamonu İl Başkanı Ender Karahasanoğlu, son bir haftanın gündemini değerlendirdi.
Halkın gündemini bilen, sokağın nabzını tutan bir parti olduklarını söyleyen ve “Türkiye Değişim Partisi, hak arayanların hakkını arayanların, ekmeğinin peşinden gidenlerin partisidir” diyen Karahasanoğlu, açıklamasında şu değerlendirmelerde bulundu:
“Geçen hafta, Tarkan ‘geççek’ dedi olay oldu. İşte sanatın ve sanatçının gücü…
Tarkan,‘geççek’ de der,‘kalcak’ da der. Bu sadece bir şarkı, sakin olun beyler…
İktidarın köpürmesine de, muhalefetin bayram etmesine de gerek yok.
Geççek de nasıl geççek? Gelin onu konuşalım.
Doymuyoruz, üşüyoruz, geçinemiyoruz bu nasıl geççek? Gelin onu konuşalım.
Şarkı güzel ama hayat zor. Siyaset sanattan ve sanatçıdan elini çekmelidir.
Bulunduğumuz her zeminde ülkemizin gerçek sorunlarını dile getirmeye gayret ediyoruz. Biz, yapay gündemleri değil halkın gündemini takip ediyoruz.
Biz, kulislerin değil, sokağın nabzını tutuyoruz.
Biz, sokak siyaseti yapmıyor, sokakta siyaset yapıyoruz.
Bizim sesimiz halkın sesidir. Bizim sesimiz haklının sesidir.
TDP olarak buradan ülkeyi yönetenlere sesleniyoruz:
- Esnaflarımızın birikmiş borçlarını faizsiz olarak erteleyin.
- Ticarethane ve konut demeden elektrik ve doğalgaz zamlarını geri alın.
- Elektrik, doğalgazdaki KDV oranını yüzde 1’e düşürün.
- En düşük emekli maaşını asgari ücret düzeyine çıkarın.
- Asgari ücreti açlık sınırının altında kalmayacak şekilde güncelleyin.
- Çiftçinin traktörüne, nakliyecinin kamyonuna, taşımacının minibüsüne, otobüsüne, taksicilere indirimli akaryakıt verin.
- 2 bin 927 engelli atamasını 10 bine çıkarın.
- Gençlerimizin kredi ve yurtlar kurumuna olan borçlarına bir çözüm bulun.
- Özel okullarda ve kurslarda çalışan öğretmenlerimizin hakkını verin.
- Askerliğini er ve erbaş olarak yapanların primlerini devlet ödesin.
“KENDİ SORUNLARIMIZI KENDİMİZ ÇÖZELİM”
“Doymuyoruz, üşüyoruz, geçinemiyoruz bundan ötesi var mı?
Türkiye kendine yeter. Türkiye zengin bir ülke… Bereketli topraklar üzerinde yaşıyor ama varlık içinde yokluk çekiyoruz. Türkiye’nin kurtuluşunu ekonomik milliyetçilikte görüyoruz.
Ekonomik milliyetçilik, başımızın dik, karnımızın tok, sırtımızın pek olması demektir. Ekonomik milliyetçilik, büyük Türkiye demektir. Güçlü Türkiye demektir. En önemlisi de Tam Bağımsız Türkiye demektir. Ekonomik milliyetçilik, toprak işleyenin, su kullananın demektir. Ekonomik milliyetçilik, ne ezen ne ezilen, insanca hakça bir düzen demektir. Geçmişte hangi partiye oy vermiş olursanız olun desteğinizi istiyoruz. Bize destek verirseniz; sizi aç bırakmayız, açıkta bırakmayız. Sizi üşütmeyiz. Pahalılığı biz önleriz. Mutfaklarda huzuru biz sağlarız. Sizi el yakan faturalardan kurtarırız. Sizi borç batağından çıkarırız.
Çocuklarımız iyi eğitim alır, gençlerimiz iş bulur. Memurlar, işçiler, emekliler iyi bir maaş alır. Yolsuzluk, israf ve şatafatı bitiririz. 84 milyonun hakkını 84 kişiye yedirmeyiz.
Harcadığımız her kuruşun, yaptığımızher işin hesabını veririz.”