“Kastamonu’ya orman işletmeciliğinden giren
162 milyon TL’de katkımız var”
Köy-Koop Başkanı Erol Akar, birliğin çalışmaları hakkında bilgi verirken 24 bin ortakları bulunduğunu hatırlattı ve Kastamonu ekonomisinin önemli girdilerinden olan orman işletmeciliğinden gelen 162 milyon liralık girdideki paylarına dikkat çekti.
Orman üretiminde yaşadıkları sıkıntılar bulunduğunu belirten ve yeni bir model gerektiğini savunan Akar, milletvekillerine de aktardıkları sorunla ilgili, “Köylerimiz göç veriyor ve üye sayıları azalıyor ya da yaşlanıp üretim yapamaz hale geliyor. Bunun da çözümü var. Bazı teşvik unsuları kullanılarak, o kooperatiflerimiz güçlendirilebilir” dedi.
Akar, süt üretim ve pazarlamasında 1.5 milyon litreden 2015 itibariyle 23 milyon litreye çıkarak çok ciddi bir ilerleme kaydettiklerini, Kastamonu Kırsal Kalkınma Platformu olarak bölgesel destek amacıyla önerdikleri BAKAP konusunda somut bir gelişme yaşanmamasından duyduğu sıkıntıyı dile getirdi, buna karşın Birlik olarak köylüyü desteklemede Türkiye’de örnek bir hale geldiklerini vurguladı.
Köy Kalkınma ve Diğer Tarımsal Amaçlı Kooperatifler (KÖY-KOOP) Birliği Başkanı Erol Akar, Taşköprü’nün Çetmi Köyü’nde basın mensupları ile bir araya gelerek, 20 yılın değerlendirmesini ve gündeme dair konularına ilişkin açıklamalar yaptı.
Köy-Koop’un tarihçesinden bahseden Akar, kooperatifçiliğin Türkiye’de layık olduğu değeri görmediğini belirtti ve “Kooperatiflerin Kastamonu için büyük bir önemi var. Çünkü ekonomik faaliyetleri Kastamonu ekonomisi ile doğrudan ilgili. Orman Bölge Müdürlüğü’nün yıllık orman üretim miktarı yaklaşık 2 buçuk milyon metreküp, bu çok ciddi bir rakam. Türkiye’deki üretimin yüzde 10’ununa tekabül ediyor. Orman işletmeciliğinden dolayı Kastamonu’ya giren bir 162 milyon TL söz konusu. Orman işletmelerinde çalışan kooperatiflerimizin de 24 bin 53 ortak sayısı var. Bunun aktif çalışan sayısı 11 bin 279 kişi. Bunlar doğrudan orman üretiminden elde ettikleri gelirlerle ayakta duruyorlar. Bu rakam Kastamonu için de çok önemli. Orman idaresinin sorunları var. Bu sorunlar bizi de doğrudan ilgilendiriyor. İş makinelerin güçlendirilmesi, taşıma için yol altyapılarının hazırlanması gerekiyor. Ayrıca personel azlığından dolayı çok ciddi bir sorun var. Şu anda yeterli orman muhafaza elamanı yok. Ölçümü yapan memur bakımından ciddi sorunlar var. Bu bizim orman üretimimizi de olumsuz etkiliyor” dedi.
“ORMAN ÜRETİMİNDE
DAHA İYİ BİR MODEL GEREKLİ”
Türkiye’de iki tür orman üretim şekli olduğundan bahseden Akar, sistemlerden bahsederek, “İlki Orman Bakanlığı’nın tek taraflı olarak belirlediği kriterlere göre yapılan üretim modeli var. Fakat bu sağlıklı değil. Daha iyi bir model üretilmeli. Bu metot uzun zamandır geliştirilmedi. Orman üretimindeki olumsuz gelişmelerde Kastamonu’daki esnafı, işletmecisini de olumsuz etkiliyor. Bunun dışında orman üretiminin uzun yıllar süresince özel sektör firmalarına tahsis yöntemi ortaya çıktı. Bu uygulamanın durdurulması için dava açıldı. Fakat geleceğe bakıldığında, orman köylüsü çok ciddi bir zararın içinde olacak. Burada açık arttırma metodu baz alınıyor. Burada kooperatiflerimiz adına da olumsuzluk var. Kooperatife öncelik veren haklar, kooperatifler üzerinden tüccarlar tarafından kullanıyor. Bu durumdan oldukça rahatsızız. Kooperatifler taşeronlaştırılmış. Kooperatife verilen bu haklar bir anlamda geri alınmış gibi oluyor. Bu durum esas olarak, Kastamonu ekonomisini ilgilendiriyor. Herkes orman üretiminden gelen 162 milyon TL’den yararlanıyor. Bu durum ağaç sanayisini de etkiliyor. Onlar ileride bu durumdan zarar görecekler” diye ifade etti.
İlin milletvekillerine de bu sorunları aktardıklarını açıklayan Akar, Bakanlık tarafından verilen hedeflerin Kastamonu için büyük olduğunu da savundu ve şöyle devam etti: “Kastamonu’da özel bir mağduriyet söz konusu. Bu durumu vekillerimize de aktardık. Olumlu karşıladılar. Umarım bu konu ile ilgili de olarak bir çalışma görürüz. Kooperatiflerimizin de sorunu var. Köylerimiz göç veriyor ve üye sayıları azalıyor ya da yaşlanıp üretim yapamaz hale geliyor. Bunun da çözümü var. Bazı teşvik unsuları kullanılarak, o kooperatiflerimiz güçlendirilebilir. Geçmişte bunlar yapılmıştır. Bu argümanları iyi kullanırsak, orman köylülerin mağduriyetlerini önlemiş oluruz. ORKÖY kredilerinde Kastamonu’ya ayrılan bütçeler yetersiz. ORKÖY’ün daha da güçlendirilmesi gerekir.”
Sorumluluklarının, kurumlarının tabanına karşı olduğunu söyleyen Akar, 20 yıldır yaptıkları vazifelerini yapmaya devam edeceklerini ifade ederek, “Bugüne kadar sorunları aşa aşa geldik. Biz taleplerimizi her zaman aktaracağız. Bizim yapmamız gereken, proje üretmek, sorunların çözümü için fikir üretmek. Eğer orman işletmesinden kazanılan 162 milyon TL orman köylüsüne gitmezse, bu Kastamonu’da herkes için sorun oluşturacak” diye konuştu.
İHSANGAZİ’DEKİ SIKINTI
İhsangazi Kapaklı köyündeki dikili ağaç kesimi ile ilgili yaşanan sıkıntıya ve konu hakkında İl Genel Meclisi tarafından yapılan çalışmalarda değinen Köy-Koop Birlik Başkanı Erol Akar, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“İhsangazi’deki olayın çok farklı boyutları da var. Bu konuyla yakından ilgilendik. Hatta konu İl Genel Meclisi’ne de intikal etti. Fakat komisyondaki görevliler sadece İşletme ve Pazarlama Müdürlüğü’nden bilgi alarak, o işin doğru olduğunu söylediler. Bu konu hakkında bizden bilgi almadılar. Bu konu hakkında yeterince araştırma yapmadılar. İl Genel Meclisi’nde bu konu sadece siyasi bir konu haline getirildi. Tümüyle yanlış. Hanönü’nde 13 tane üretim yapan kooperatif var. Orada çok ciddi bir devrik oldu ve çok ciddi bir üretim yapıldı. Oradaki kooperatiflerimiz canla başla üretim yaptılar. Bu durumda Hanönü ekonomisine de ciddi bir ivme kazandırdı. Eğer bu üretimi özel şirketler yapsaydı, Hanönü’ne o para girmeyecekti. Dikili satışlar ile ilgili sorunlar var. Dikili satış ile ilgili kanunda çok boşluklar var. Bunlardan yararlanan kötü niyetli insanlar var. Bundan dolayı mahkemede birçok dosya hatta hapiste yatan insanlar var. Bizim itirazımız bu noktada.”
Orman köylüsünün iş güvenliği hakkında da konuşan Akar şunları söyledi:
“Türkiye’de ilk kez orman işçiliği ile ilgili proje yapan bir birliğiz biz. Bakanlıkta o zamana kadar orman işçisiyle ile ilgili mevzuat dahi yoktu. Bu çalışmalar kapsamında 760 işçiye yasal sertifikasını verdik. Biz tabii ki can kaybı olmasını istemeyiz. Orman teşkilatı da iş güvenliği için işçilere eğitimler veriyor ama çokta yeterli değil.”
SÜTTE MESAFE ALDIK
Süt konusunda da çok ciddi çalışmalar yaptıklarını söyleyen Akar, bu faaliyete başladıklarında Kastamonu sütünde çok ciddi sorunlar olduğunu vurguladı ve “Kalite sorunumuz vardı. Ödemelerle ilgili sorunlar vardı. Pazar gücü kesinlikle yoktu. Şartlar böyle olunca, dış pazar imkanı yoktu. Bugüne geldiğimizde 33 küsur noktada 100 küsur kooperatif süt toplama çalışması yapıyoruz. İlk başladığımızda pazarladığımız süt miktarı 1 milyon 592 bin 352 litre idi. Bunun o tarihlerde sadece yüzde 9’unu soğutabiliyorduk. 2015 yılına geldiğimizde, 23 milyon 117 bin 746 litre süt pazarlaması yapmışız. Bunun da yüzde 80’ini soğuk zincire sokuyoruz” dedi.
“DESTEKLEMEDE ÖRNEK HALE GELDİK”
Desteklemeleri ile üreticilere çok iyi katkı sağladıklarını söyleyen Akar, oluşturdukları veri tabanı ile bunları sağladıklarını belirtip, “Mesele 2014 yılında ana sığır desteğinde 4 bin 316 kişinin destek almasını sağladık. Toplam ödeme tutarımız 4 milyon 243 bin 450 TL. Sütte 4 bin 764 kişiye destekleme verdik. Toplam ödeme tutarımız 1 milyon 92 bin 611 TL. Burada eksiklerimiz olabilir, ama Kastamonu Birlik Türkiye’de örnek gösterilebilecek bir hale geldi. Buradan günlük yaklaşık 50 ton süt SÜTAŞ’a gidiyor. Süt pazarlamasını yapamazsanız, hayvancılığı geliştiremezsiniz” diye konuşmasını sürdürdü.
“BAKAP’TA SOMUT ADIM ATILMADI”
Kastamonu Kırsal Kalkınma Platformu’ndan da söz eden Erol Akar, “Doğu’da ve Güneydoğu’da 35 ilde hayvancılıkla ilgili özel destek verildiği yıllardan bu yana niye Kastamonu bundan yararlanamadığına yönelik eleştiriler olurdu. Bu kapsamda platform kurduk. Burada BAKAP’ın kurulması yönünde bir öneri çıktı. O dönemlerde seçimler araya girdi. Ardından bir takım girişimler oldu. Fakat geldiğimiz noktada herhangi bir somut adım atılmadı. Kırsal Kalkınma Platformu, Kastamonu için 2 tane çok önemli proje ortaya koydu. Bu projelerin çok ciddi faydası olacak. BAKAP ve İFAD bizim için çok önemli” dedi.
ŞAP SORUNU
Kastamonu’daki bazı yörelerde büyükbaş hayvanlarda görünen şap hastalığına karşı aldıkları tedbirlere de değinen Akar; “Bizim bu konudaki hassasiyetimiz, şapın yaygınlaşması durumunda bu sütlerde çok ciddi sorunlara neden oluyor. Ölçümleri yapılıyor. SÜTAŞ yetkilileri bu konuda çok titiz davranıyor. 1, 2 dakikada sütü test edebiliyorlar” diyerek bilgi verdi.
CENGİZ MUHZİROĞLU