Köy Koop Birlik Başkanı Erol Akar, “Çiğ süt fiyatları bir yıldan bu tarafa 2,30 lira gibi bir rakamda sabit tutulmuştur. Yem ve diğer girdi fiyatlarındaki yüzde 40’a yakın artış dikkate alınmamış, süt ürünlerindeki fiyat artışı önlenememiş, bu olumsuz tablodan hem üretici hem de tüketici olumsuz yönde etkilenmiştir” dedi.
Son bir yılda bölgemizde süt üretiminde yüzde 12 civarında bir gerileme olduğunu da söyleyen Erol Akar, “İlimizin hayvancılık bölgesi olmaktan çıkarılmış olması, üreticinin buzağı başına 200 lira gibi eksik destek almasına neden olmuştur. Bu sorunun çözümü için ilgililerce yeterli çabanın gösterilmiyor olması da üzücüdür” dedi.
Süt desteklemesinin sütün en az olduğu dönemde (Ekim, Kasım, Aralık ayları) 15 kuruştan 40 kuruşa çıkarılmış olmasının da üreticiye önemli bir katkı sağlamayacağını söyleyen Erol Akar, “Çünkü üreticinin zararını karşılamayacağı gibi ödeme yaklaşık bir yıl sonra yapılacaktır” diye konuştu.
Köy Koop Birlik Başkanı Erol Akar, son yıllarda ülkemiz hayvancılığında yapılan uygulamaların olumsuz sonuçlarının hayvancılığı yakından etkilediğini söyledi.
Sütten elde edilen gelirin hayvancılığın idame ettirilmesinde en önemli faktör olduğunu söyleyen Erol Akar, “Sütün pazarlanması, maliyeti, fiyatı ve ödeme şekli üretici için bu anlamda son derece önemlidir. Sütteki referans fiyatın belirlenmesinde Ulusal Süt Konseyi yetkisiz bırakılmış, tamamen ekonomi ile ilgili Bakanlık ve resmi kurum yetkililerinden oluşan Gıda Komitesi tarafından belirlenmeye başlanılmıştır. Gıda komitesi ise çiğ süt referans fiyatını enflasyonu artırır gerekçesi ile artırmamıştır” dedi.
Yakın geçmişte Tarım ve Orman Bakanlığınca organize edilen süt fiyatının belirlenmesi ile ilgili toplantıya ağırlıklı olarak uluslararası market zincirlerinin yetkililerinin çağrıldığını ve üreticinin bu toplantıya davet edilmediğini söyleyen Erol Akar, “Üreticinin haklı talepleri dikkate alınmamıştır. Çiğ süt fiyatları bir yıldan bu tarafa 2,30 lira gibi bir rakamda sabit tutulmuştur. Yem ve diğer girdi fiyatlarındaki yüzde 40’a yakın artış dikkate alınmamış, süt ürünlerindeki fiyat artışı önlenememiş, bu olumsuz tablodan hem üretici hem de tüketici olumsuz yönde etkilenmiştir. Üstelik enflasyon artışının sebebi sanki üreticiymiş gibi bir algı da oluşturulmuştur” diye konuştu.
Son bir yılda bölgemizdeki süt üretiminde yüzde 12 civarında bir gerileme olduğunu da söyleyen Erol Akar, “İlimizin hayvancılık bölgesi olmaktan çıkarılmış olması, üreticinin buzağı başına 200 lira gibi eksik destek almasına neden olmuştur. Bu sorunun çözümü için ilgililerce yeterli çabanın gösterilmiyor olması da üzücüdür. Hiç şüphesiz bu uygulamalar, üreticinin mağduriyeti yanında ilimiz ekonomisinde de olumsuz bir tablonun oluşmasına neden olmaktadır” dedi.
Süt desteklemesinin sütün en az olduğu dönemde (Ekim, Kasım, Aralık ayları) 15 kuruştan 40 kuruşa çıkarılmış olmasının da üreticiye önemli bir katkı sağlamayacağını söyleyen Erol Akar, “Çünkü üreticinin zararını karşılamayacağı gibi ödeme yaklaşık bir yıl sonra yapılacaktır” diye konuştu.
Erol Akar, “Üreticimiz ve kooperatiflerimizle birlikte oluşturduğumuz soğuk zincir sayesinde, bu dönemde sütün pazarlanmasında önemli bir sorun yaşanmamış olması ise en önemli kazancımız olmuştur” dedi.