Ülkemizde son dönemde günlük ortalama “500” otobüs dolusu insan koronavirüse yakalanıyor, “5” otobüs dolusu hasta hayatını kaybediyor, virüsün ayrıyeten ocağına odun taşıdığı hastalıklar sonucunda kaç kişinin ölümle cedelleştiği ise belirsiz…
“Umursamıyoruz”.
Salgın “kol” geziyor…
“Yen” içinde kalıyor.
Hem vaka hem de ölüm sayısı “tırmanıyor”…
Tedbirsizlikte vitesi boşa atıp yokuş aşağı “iniyoruz”.
“Vuruyor”…
“Duymuyoruz”.
Verilere “bakıyoruz”…
“Görmüyoruz”.
Sağlık Bakanı ve hekimlerin başrolünde oynadıkları film vizyondan indi…
Ses var, duyan yok.
Önümüz sonbahar, koronavirüs yanı sıra, maske ve mesafe tedbirlerini “fiilen” ortadan kaldırdığımız için geleneksel üst solunum yolu hastalıkları da kapıda…
“Başımızı kuma sokuyoruz”.
Virüs, mutantgardrobunu yeniledikçe yenileniyor üstelik…
“Delta” yetmezmiş gibi, yeni varyantlar olan “Mu, Eta, Iota, Kappa, Lambda” uç veriyor.
Turizm, ticaret ve göçün “jet” hızıyla ülke sınırlarından girip çıktığını düşündüğümüzde…
Güney Amerika’daki virüsle ülkemizin herhangi bir kasabasında burun buruna gelmek “gün” uzaklığında.
(Aşının menbaı Almanya misal…
Aşılamayı artıramadığı takdirde 4’üncü dalganın sonbaharda zirve yapmasından ürküyor.
“Aşı Haftası” ilan ettiler gelecek haftayı…
“Çarşı pazar” aşı tezgahı kuracaklar.)
Varyantlarıyla sürekli kimlik değiştirerek saldıran koronavirüse karşı külhani kafa atarak savaşıyoruz…
Kazananı belli bir savaş.
(Internetten hekim diploması alarak sosyal medyayı muayenehaneye çeviren çok bilenler, komplo teorisi yazmakta senaristleri geride bırakanlar, dünyayı kendisinden ibaret görenler ise…
Devası olmayan “ayrı dert”.)
Sonbaharın ardı “kış”…
Gidişat “kısıtlama”.
Faturanın aslan payı öğrencilere, esnafa, emekçiye…
Film başa saracak.
Not: Her “insani” felaket sonrası silkiniyoruz, tedbir listesini güya “çek” ediyoruz, “akıllanmış” pozuna yatıyoruz…
Çok geçmeden “normalleşiyoruz”.
Kastamonu şehrinde olası bir “zelzele, sel, heyelan” halindeyurttaş olarak ilk 6 saatlik dilimde ne yapılacağını biliyor muyuz?…
Sanırım “hayır”.
Siren mi ötecek uyarı olarak?..
Güvenli kaçış ve toplanma istikametleri nereler?
Felaketin ilk zaman dilimine ilişkin plan var mı?..
Varsa vatandaş haberdar mı?
(Bu soruları defalarca sordum ama henüz cevabına ulaşamadım…
Bilen varsa söylesin.
Kamunun felaket anında iş planı halihazır olabilir…
Sivil vatandaş ne yapacağını bilmezse “curcuna”.)
MUSTAFA AFACAN