11-17 Eylül döneminde her yüz bin kişi başına düşen koronavirüs vaka sayısında 81 il içinde 5’inci, vaka artışında ise 1’inci olduk, televizyon ekranlarındaki altyazılarda tahtta oturduk…
Bu başarı hepimizin.
21-27 Ağustos döneminde her yüz bin kişi başına düşen koronavirüs vaka sayımız “200” idi, “20” gün içinde “461” oldu…
“Yüzde 230” artış.
İftihar etmek lazım!…
Dünya yüzünde böylesi yükselişe imza atabilecek il pek azdır.
Bozkurt başta olmak üzere 7 ilçemizi vuran “yüzyılların felaketi” sel ve heyelan afeti misali, koronavirüsteki bu artış da “göz göre göre” geldi…
Bile bile “lades”.
Yetmiş iki buçuk milletin turizm hareketliliği dolayısıyla “cirit attığı” Antalya’ya (47) “10” kat fark attık…
Daha ilerisi var mı?
Sağlık Bakanı uyarıyor, yerel sağlık teşkilatının dilinde tüy bitiyor, hastaneye yoğunluktan adım atılmıyor…
Cümle vatandaş ordusuyla koronavirüse kafa atıyoruz.
Nüfus olarak “4” yüz binlik bile olmayan Kastamonu’nun, her yüz bin kişi başına vaka artışında lider olması kabul edilecek bir hal değil, sosyolojiye aykırı…
Bu gidişat, gidişat değil.
(Koronavirüs nedeniyle hastane kilitlendiğinde diğer hastalıkların çaresi de çıkmaza giriyor…
İster istemez tüm enerjiyi çeken koronavirüs nedeniyle diğer hastalıklara ilişkin ne teşhis ne de tedavi gerektirdiği şartlara kavuşabiliyor.
Koronavirüsün toplum sağlığına zararı çok daha büyük…
Böyle giderse zarar katlandıkça katlanacak.)
Not: Tarihi Kentler Birliği’nin (TKB) “Yerel Kimlik” dergisinin “Nisan-Mayıs-Haziran” dönemini kapsayan 66’ncı sayısı yayımlandı…
TKB Danışma Kurulu ve ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen’in “7 Bölge 7 Kent İle Korumada Çeşitlilik” başlıklı yazısında Karadeniz Bölgesi’ne ilişkin değerlendirme “Kastamonu” üzerinden yapılmış, ilimiz namına büyük “onur”.
Prof. Dr. Metin Sözen’in satırlarını aktarıyorum…
“Kastamonu, Karadeniz Bölgesi kentleri arasında geçmişte tartışmalara neden olmuş bir kent. Türkiye’de doğal-kültürel miras konusunda bölge düzeyinde Kastamonu-Safranbolu tartışmasında Safranbolu öncelik kazanmıştı. Çünkü kent ortasından akan nehrin iki yakası boyunca yüksek binalarla zedelenmiş olan Kastamonu, daha sonra somut ve somut olmayan mirasın önemli temsilcilerinden biri haline geldi. Bu konularda Vali Enis Yeter zamanında başlayan atılımlar bugün de gelişerek devam ediyor.
Farklı başlıklarda sürdürülen çalışmalar Karadeniz Bölgesi için de olumlu örnekler oluşturuyor. Sadettin Tantan İçişleri Bakanlığı sırasında Kastamonu’da valiler ve belediye başkanlarının katılımıyla koruma tarihine güçlü bir adım atılmış, Tarihi Kentler Birliği’ne giden yol açılmıştı.”
Doğal, tarih ve kültürel miras zenginliğinde ve korunarak geleceğe taşınmasında Kastamonu’nun misyonu ve vizyonu ülke boyutunda kıymetliydi…
Mazi, gönüllerde ve dillerde.
Bugün ve yarın…
Varılan yolu geri yürümeyelim.
MUSTAFA AFACAN