Bir hayvansever tarafından kredi çekilerek ve borç alınarak kurulan “Patiköy”, çoğunluğu ampute 36 köpeğe yuva oldu. Şehirdeki evini bırakarak konteynırda yaşayan hayvansever Hülya Balcı, “Kastamonu merkezdeki elektriği, suyu ve doğal gazı olan evi, sırf ‘evlatlarım’ için bıraktım bu dağ başına geldim” dedi.
Kastamonu’da yaşayan Hülya Balcı, birikimlerinin yanı sıra bankadan çektiği krediyle aldığı arazide kurduğu “Patiköy”de çoğunluğu engelli 36 köpeğe ev sahipliği yapıyor.
Kastamonu’da uzun yıllardır gönüllü olarak sokak hayvanlarının bakımını yapan Balcı, kent merkezinde bulunan evinin çevresindeki komşularıyla sıkıntı yaşaması üzerine Tosya yolu üzerinde şehirden 15 kilometre uzaklıkta arsa satın aldı.
Birikimleri ve çektiği kredi ile “Patiköy” adını koyduğu hayvan bakım merkezini kuran Balcı, eşi ve çoğunluğu engelli 36 köpekle burada yaşamını sürdürüyor.
Balcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hayvanları çok sevdiğini söyledi.
Patiköy’ü aşama aşama kurduğunu belirten Balcı, “Kurduktan sonra üzerine de konteyner kulübe kurup burada yaşamaya başladık. Kademe kademe eksiklerini tamamlıyoruz. Önce alanı telle çevirdik, ardından köpeklerimiz için küçük kulübeler kurduk. Kulübelerin üzeri bir hayırsever tarafından kurulukla kapatıldı ama ortası açık kaldı.” diye konuştu.
Şehirden uzak yaşamanın zor olduğunu dile getiren Balcı, şöyle devam etti:
“Kastamonu Devlet Hastanesinde işçi olarak çalışıyorum. Her gün 15 kilometre yol giderek işime ulaşıyorum. Buraya gidip gelmem zor olduğu için borçla araba aldık. Kastamonu merkezdeki elektriği, suyu ve doğal gazı olan evi, sırf evlatlarım için bıraktım, bu dağ başına geldim. Şimdi ne su ne elektrik ne de kalorifer var. Burada yaklaşık 6 ay elektriksiz kaldıktan sonra bir arkadaşımız güneş enerjisi panelleri kurdu. Şu anda onlarla aydınlanıyoruz ama kış yaklaşıyor ve güneş daha az göründüğü için artık yetmiyor. Kışın ne yazık ki elektriğimiz hiç çalışmayacak. Suyu bittikçe belediye getiriyor, depolara koyuyoruz.
Önümüz kış, soğuk havalarda sular donacak ve kullanamayacağız. Şebeke suyuna ihtiyacımız var. Isınmayı ise sobayla yapıyoruz.”
Patiköy’de baktığı köpeklerin çoğunluğunun sokaktan alındığını anlatan Balcı, “Çoğunluğu sokakta bakıma muhtaç olarak bulduğum köpekler. Kimisinin gözü oyulmuş, kimisinin patisi, kimisinin ayağı yok. Yaşlı olanlar var. Dişleri olmadığı için kemiremiyorlar, katı gıda ile beslenemiyorlar. Onları elimle yumuşak gıdalarla besliyorum. Birisi ormana atılmış. Kurtlar yer diye buraya getirdim, yavruladı. Şimdi onun yavrularını büyütüyoruz.” diye konuştu.
Balcı, köpeklerin tedavisini de kendisinin yaptırdığını belirterek, “Kimisinin tedavisini burada yaptırıyorum. Bazıları için burada bir şey yapamıyoruz. Onları da Ankara’ya götürüp orada tedavi ettiriyorum.” ifadelerini kullandı.
– Öğle aralarında yemek topluyor
Patiköy’ü köpeklerin çok sevdiğini dile getiren Balcı, şunları ifade etti:
“İşten gelirken akşamı zor ediyorum. Zaten ben gelirken hepsi beni karşılamak için yola geliyor. Eve geliş saatimi iple çekiyorum. Havlayarak beni karşılayarak ne kadar özlediklerini gösteriyorlar. Onlar burada çok mutlu, ben de onlarla çok mutluyum. Kaloriferli, doğal gazlı evinden buraya gelmek kolay değil ama ben onlar için her şeye katlanırım. Hayatımı onlara adadım. Onların mutluluğu benim mutluluğum. Onlar aç kalmasın diye öğle tatillerinde yavrularımın yemeğini topluyorum. Akşam da gelirken getiriyorum.”
Patiköy’ü daha da güzelleştirmek istediğini belirten Balcı, “Kulübelerin üzerine kuruluk yapıldı ama ortası açık. Ortasını da kapatmak istiyorum. Suyu çok seviyorlar, onlar için su havuzu yapmayı düşünüyorum. Oynamayı çok seviyorlar. Oyun parkuru yapmak istiyorum ama bunlar ve birçok şeyi yapmak için desteğe ihtiyacım var.” şeklinde konuştu.
“Evlatları” ile çok güzel vakit geçirdiğini anlatan Balcı, “Gelir gelmez birlikte uzun süre oynuyoruz. Sarılıyoruz, koşuyoruz, zıplıyoruz. Buluşmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Herkesi bu güzelliği, mutluluğu görmeye davet ediyorum. Buraya gelmek isteyen herkesi bekliyorum.” ifadelerini kullandı.