Milli Eğitim Bakanı’nın “yaklaşık 200 civarında sınıfımız Kovid-19 vakası nedeniyle ya da yakın teması nedeniyle eğitim öğretime 14 gün ara verdi” dediği gün Kastamonu ilinin sadece Merkez ilçesinde “6” sınıfın karantinaya alındığı ortaya çıktı…
Ya “Bakan” ülke genelindeki yekunu “görmüyor” ya da Kastamonu ülke ortalamasının misli misli tepesinden “bakıyor”.
“Bakan” ülke genelini “görüyorsa”…
Ülke genelinde 850 bin derslikte “200” karantinaya alınan sınıf varken, 6’sının sadece Kastamonu şehrinde olması ne anlama geliyor?
“Bakan” ülke genelini “görmüyorsa”…
Veri olarak paylaştığı “200” rakamını kaçla çarpmak asıl sonuca çıkar?
Üstelik…
Kastamonu Merkez İlçe’deki “5” okulda toplam “6” sınıfın karantinaya alınması “resmi” bilgi değil, kamu kurumları “bihaber”, bilgi velilerden “sızdı” kamuoyuna, diğer “19” ilçemiz de hesaba katıldığında karantinaya alınan sınıfımız belki de daha fazla.
Kamunun “gün gün, saat saat, dakika dakika” eğitim-öğretimdeki Covid gelişmelerini kamuoyu ile paylaşması gerekmez mi?…
Kamu web siteleri ve sosyal medya hesaplarında “reklamlar” yerine biraz da “haberler” olsa fena mı olur?
Gerçi “1” ilçede, “5” günde, “5” okulda, “6” sınıfın karantinaya alınmasını öpüp başımıza koymalıyız belki de?…
Pandemiye karşı kamu denetiminin adeta “sıfırlandığı”, vatandaş duyarlılığının “vurdumduymazlaştığı”, meslek odası ve sivil toplum örgütü hassasiyetinin “uykuya daldığı” bir süreçte “10” katı olmadığına şükür.
Sokakta kol gezen “virüs” okulların açılmasıyla birlikte sınıflara daldı…
Kamu ve vatandaş işbirliğinde “tedbir, öngörü, eşgüdüm” hak getire.
Çok ayrıntıya girmeye gerek yok…
İşbaşı yaptırılan geçici temizlik görevlileri okula öğrenciler ile aynı gün girdi, günlerce kapalı kalan okul binalarının “dip bucak” temizliği evvel zaman öğretmenlerce yapılmadığına göre, vahameti varın siz düşünün.
(İddia odur ki, önceki dönem çalışan ve yeni dönem için de kurada ismi çıkan yaklaşık 100 kadar vatandaş, geçici işçilerin çalışma mevzuatına ilişkin yapılan yanlış hesap nedeniyle “3” gün sonunda işten çıkarılmışlar ve yerlerini yedek listedekilere bırakmışlar…
Neresinden tutsan elde kalıyor.)
Belediye’nin pandeminin ilk aylarında sıklıkla gerçekleştirdiği “dezenfekte” haberlerine de rastlamadık okul binalarına ilişkin…
Arazöz, okul bahçelerine su tutaydı bari!
Mekan sıkıntısı nedeniyle “birleştirilen” okullar ve “sabahçı-öğlenci” uygulaması “tüy dikti” zaten…
Öğrencilerin olan “bağışıklıkları” da çöktü.
“Eğitim ve öğretim” Kastamonu’nun kaçıncı önceliği?…
Cevaplanması gereken esas soru bu sanırım.
Not: “Sakarya Melhame-i Kübrası” zaferinin 100’üncü yıldönümü bugün…
“Sakarya Meydan Muharebesi” zafer ile sonuçlanmasaydı, tarihini istikameti bambaşka olurdu.
23 Ağustos 1921’de başladı, 13 Eylül 1921’de bitti…
22 gün 22 gece aralıksız sürdü.
Ordumuzun o kadar çok “subay” kaybı oldu ki bu savaşta…
Tarihe “Subaylar savaşı” olarak geçti.
Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Atatürk “Sakarya Melhame-i Kübrası” dedi Sakarya Meydan Muharebesi’ne…
“En kanlı, büyük savaş”.
Zaferimiz kutlu olsun…
Ecdada rahmet.
MUSTAFA AFACAN