İnebolu Limanı özelleştirmesinin ilimizin geleceğine dair büyüttüğümüz hayallerle örtüşmediği, elimizde var olan bir kaç kozdan birini heba edeceği, demiryolu başta olmak üzere başka projeleri de ortadan kaldıracağı iddia edilirken…
Kastamonu Kalkınma Vakfı (KKV) bu konuda neden susuyor?
Kastamonu Kalkınma Vakfı, İnebolu Limanı konusunda fikir ortaya sürmeyecek de hangi konuda konuşacak acaba?…
İnebolu Limanı, “Kalkınma” kavramı içine girmiyor mu yoksa?
Ülkemizin hatta dünyanın sayılı armatörleri olan hemşerilerimiz KKV çatısı altındayken üstelik, İnebolu Limanı mevzubahis olduğunda bu sessizliğin sebebi ne?..
Özelleştirme sonrasında İnebolu Limanı’nın varacağı istikameti, KKV üyesi denizcilerimiz en iyi bileceklerine göre, niçin kamuoyunu aydınlatmıyor KKV?
Limanın satışı ile ilgili olarak ihale şartnamesinde ilimiz namına handikapları gördüklerinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’na giderek, tereddütlerini etraflıca anlatan hemşerilerimiz acaba hangi vakfın üyesiydiler?
Yahut, İnebolu Limanı’nın söz konusu şartname ile özelleştirilmesine dair sözlerinin Özelleştirme İdaresi yetkilileri tarafından pek kayda alınmadığından yakınanlar kimlerdi?
İnebolu Limanı’nın bu şartlarda satılmasının ilimiz adına kalıcı hasarlar yaratacağı, şartnamenin muhakkak değiştirilerek limanın yıllık kapasitesinin büyütülmesi gerektiği İstanbul’da düzenlenen hangi toplantıda enine boyuna konuşuldu peki?..
İlimiz namına handikabın ortadan kaldırılması için girişimlerde bulunulmasına devam edileceği, İnebolu Limanı’nın etrafındaki limanlarla rekabet edebilir ve ilimizin önünü açacak kapasite şart koşularak satışa çıkarılmasının sağlanmaya çalışılacağına dair ifadeleri ben kulaklarımla acep nerede duydum?
Dünyanın hiçbir ülkesinde, ilin kalkınma alanında amiral gemisi olmaya soyunmuş, vilayetin tümünü temsil eden, siyaset üstü bir vakıf, vilayetin 100 küsur yıldır meşgalesi olan bir konu üzerinde böylesi sessiz sedasız kalma hakkına sahip olamaz…
Bugün susanlar, kamuoyunun dosdoğru bilgi ile buluşmasına katkı sunmayanlar, yarın iş işten geçtikten sonra, kalkınma sözcüğünü hangi hakla telaffuz edecekler?
KKV’den ilimizin beklentisi bugün atla deve değil, İnebolu Limanı’nın mevcut şartlarda satılmasının ilimiz namına hayırlı mı yoksa hayırsız mı olduğunu ifade etmesi…
Görevin ötesinde KKV’nin tarihsel bir sorumluluğu bu çünkü.
•••
Not 1: İnebolu Limanı ile birlikte Padişah Abdülhamit devrinden bu yana ayağa kalkmayı bekleyen bir diğer liman da, hemen iki adım ötemizdeki Çaycuma sınırları içinde yer alan Filyos’ta var…
Bizimki Özelleştirme İdaresi’nde, Filyos ise devletin kalkınma projesi kapsamında.
Bizimki şartnamede ne yazıyorsa o, yıllık 2 milyon ton küsur yükü indir bindir…
Yıllık 25 milyon ton kapasiteli olarak planlanan Filyos Limanı ise beraberinde “Serbest Bölgesi”, “Endüstri Bölgesi”, OSB’leri, depolama alanları, konut dışı kentsel çalışma alanları ve çeşitli taşkın koruma yapıları ile başlı başına bir “Vadi” projesi. Ayrıca yapılacak yatırımlara Bakanlar Kurulu kararıyla özel teşvik imkanları da cabası.
Geçtim ülkemizin en büyük limanlarından biri olacak olan Filyos’u, diğer komşu limanlardan Erdemir Limanı 16,5 milyon ton, Zonguldak Limanı 2,0 milyon, Çatalağzı Limanı 3,2 milyon ton, Bartın Limanı 2,0 milyon ton kapasiteye sahipken mevcutta…
İnebolu Limanı 900 bin tondan 2.7 milyon tona çıkarılsa ne yazar?
Filyos Limanı AB uzmanları tarafından ülkemizin beş öncelikli limanından biri olarak gösterilirken…
Artırılacak kapasitesi ile, 2011 istatistiklerine göre Türkiye limanlarındaki toplam kapasitenin ancak yüzde 0.7’sini karşılayabilecek İnebolu Limanı, Kastamonu’yu nasıl kurtaracak sorarım?