Adı ne olursa olsun, ancak mikroskop altında görülebilen bir virüs dünyayı adeta esir aldı. İnsanlar korku içinde, ne yapacaklarını bilmiyor. İşin ilginci devletler de şaşırdı. Böylesi bir bela ile bugüne kadar karşılaşılmadı. Çoğunda yeterli hazırlık da yokmuş.
Dünya tarihinde korkunç olaylar vardır. Veba, kolera, İspanyol gribi vs. Onların önemli bir kısmı belli bir bölgeyle sınırlı kaldı ve çıkış nedenleri de belliydi. Etkili oldukları alanlarla sınırlı kaldı. Ancak bu Corona 19 dedikleri bela, bugüne kadar yaşananlardan çok farklı. Hem hızlı yayılıyor, hem de daha öldürücü.
Bu virüsün neden kaynaklandığını, niye bu kadar etkili olduğunu bilim araştırmaya başladı. Binlerce bilim insanı laboratuvarlarda çalışıyor. Bilimin şu an her şeye gücü yetmeyebilir ama birçok soru cevap bulacaktır, bundan eminim.
İlacı yok, aşısı yok, doğru düzgün bir tedavisi yok. Güreşte “paçayı kaptırmak” diye bir deyim vardır, kurtuluşu da yoktur. Virüs insanlığın paçasından yapıştı, bizi yere çarpacak. Hepimiz bunu bekliyoruz ama zararın boyutları ne olacak? Yakın zamanlarda salgın hastalık görüldüğünde, herkes gözünü geri kalmış ülkelere çevirirdi. Şimdi onlar unutuldu, modern denilen ülkeler hastalıkla boğuşuyor. ABD ve Avrupa’nın büyük devletleri tam bir kaos yaşıyor. Herkes birbirinden medet umuyor. Ancak “kelin merhemi olsa başına çalar” demiş atalarımız. Kim kime yardım edecek?
Anlaşıldı ki, hiçbir ülke böyle bir bela ile savaşacak güçte değilmiş. Düşmanın özelliği, nerden geleceği bilinmiyor. Neye göre hazırlık yapılacak? Dünya tam anlamıyla şaşırmış vaziyette. Liderlerin bazılarına virüs bulaşmış, haklı olarak korku içindeler.
Ev hapsinde olduğum için her gün sağlık programlarını dinleye dinleye ben de uzman oldum. İlaç yazamadıktan sonra uzmanlık için geriye ne kaldı? Bilim insanları virüsü anlata anlata bitiremediler. Kusura bakmayın, tıp fakültesinde der yapmıyoruz; bugün bizim bu kadar tıp bilgisine ihtiyacımız yok. Bu beladan nasıl kurtulacağız, bize lazım olan bu. Öncelikli yöntem, insanların birbirinden uzaklaşması. Sosyal mesafeyi korumak, toplu alanlarda bulunmamak ve en önemlisi de el yıkamak.
El yıkamayı çok önemsiyorum, kendim de çok dikkat ederim. Eşim, Ankara Tıp Fakültesi Hastanesi’nde 1976 yılında ameliyat olmuştu. O zaman bir doktorla sohbet ederken aynen şunları söyledi: ”İnsanın eli, kıçından daha pistir”. Elimizin değmediği yer yok. Kendim için söyleyeyim; dolmuşa binip kütüphaneye gidersem ilk işim elimi yıkamak oluyor. Eve geldiğimde de aynı alışkanlığım devam eder. Hele paralar, aman Allahım!
Virüs Çin’de yayılırken hiç kimse bu kadar hızlı seyredeceğini tahmin etmiyordu. Bilim burada yanıldı; virüsün hızına paralel önlem almakta gecikti. Diyebilirsiniz ki ilacı, aşısı olmayan bir salgın için ne yapılabilirdi ki? Koruyucu önlemler daha ciddi alınamaz mıydı?
İtalya, İspanya, İran salgından kırılırken İngiltere, Fransa, ABD ekonomideki gibi liberal bir anlayışı benimsedi. Şimdilik çok zordalar, bakalım önümüzdeki günler nasıl olacak? Demokratik ülkeler içinde krizi en iyi yöneten Kore ve Almanya oldu, diğerlerini saymıyorum. Aynı kulvarda koşan Almanya ile ötekiler arasındaki bu tutarsızlık acaba neden kaynaklandı? Alman toplumu daha mı disiplinli acaba?
Biz de bazı önlemler aldık. Okullar başta olmak üzere hemen her yer kapandı. Ama sokaklar serbest. Herkes kendi karantinasını uygulasın dedik ama öyle bilinçli toplum nerde? Deniz kenarları, piknik alanları gibi umuma açık yerlerde her şey serbest kaldı. Gerçi bunu tavsiye eden bilim insanları da olmadı değil. İstanbul’dan kalkıp tatil beldelerine gitti birçok insan. Toplum bilinçli değilse sert yaptırım uygulayacaksın, başka çaresi yok. Önce sağlığımız. Eleştirilecek yönlerimiz var. Ancak bugün eleştiri değil dayanışma günü. Bu bela en az hasarla nasıl atlatılacak? Önümüzdeki bir ay çok önemli. Hastanelere yığılmanın önüne geçilmeye çalışılıyor, zira kapasitemiz belli.
Altmış beş yaş üstüne takıldı kaldı millet. Diğerlerinin taşıyıcı özellikte olduğu hiç vurgulanmadı; gençler sokakta kol kola gezdi. Teşhis kadar bilgilendirme ve yönlendirme de önemli. Diyorum ki, Bilim Kurulu’nun dışında hiç kimse açıklama yapmamalı. Bu bir seferberlik durumudur. Çok fazla teknik bilgi hem işe yaramıyor, hem kafa karıştırıyor.
Bu olağan üstü ortamda dayanışma içinde olalım. Sosyal medyadan izlediğim kadarıyla bu işler şimdilik iyi gidiyor. Bilhassa doktorlarımızın, hemşirelerimizin ve diğer sağlık personelimizin yanında olalım, onlar için dua edelim, Allah yardımcıları olsun. Aynı şekilde polisimiz, jandarmamız bütün güvenlik kuvvetlerimiz 24 saat çalışıyor; onlardan da dualarımızı esirgemeyelim. Diğer kamu personelleri, belediyeler, sivil toplu örgütleri var güçleriyle çalışıyor. Vatandaş olarak biz de yardımcı olalım, işlerini zorlaştırmayalım.
Şimdi sormak lazım; nerde G7, G20, BM, NATO, AB ve burunlarından kıl aldırmayan liderler, krallar, şeyhler? Hepiniz virüs savaşını kaybettiniz. Yüce Rabbim hepimizi korusun, insanlardan merhametini esirgemesin.
MUSTAFA ESKİ