“Kıdem tazminatı kırmızı çizgimiz, kimseye de dokundurtmayız. Bu bizim 84 yıl önce verilmiş bir hakkımız. Bugün çalışanlar ve gelecekte çalışacak olanlar için kıdem tazminatının mevcut haliyle korunmasını istiyoruz.”
Türk-İş temsilcileri dün kıdem tazminatı konusunda ortak basın açıklaması yaptı.
Türkiye genelinde 81 ilde eşsamanlı gerçekleştirilen basın açıklaması Kastamonu’da Yol-İş Sendikası Lokalinde Türk-İş İl Temsilcisi Mehmet Çelik başkanlığında Türk-İş’e bağlı sendikaların şube başkanları, yönetim kurulu üyeleri, işyeri temsilcilerinin katılımıyla yapıldı.
Ortak açıklamanın Mehmet Çelik tarafından okunmasının ardından Yol-İş Sendikası Kastamonu 2. Nolu Sendika Başkanı Sadık Düzgün, Şeker-İş Kastamonu Temsilcisi Ali Çufadaroğlu, Tes-İş Sendikası Kastamonu Temsilcisi Fevzi Nalbantoğlu, Tarım-İş Sendikası Kastamonu Bölge İl Temsilcisi Yasin Sevinç, Türkiye Haber-İş Sendikası Kastamonu Baş Temsilcisi Aydın Mert de birer teşekkür konuşması yaptılar.
Mehmet Çelik, ortak basın açıklamasına geçmeden önce şunları söyledi:
“Bugünkü toplantımızın amacı yakın tarihlerde sık sık gündeme getirilen işçinin alın teri, bileğinin hakkı, ana sütü kadar helal olan kıdem tazminatımıza saldırı niteliğinde kenarlarda köşelerde cami avlularında ve kuytu yerlerde konuşulan kıdem tazminatımıza yönelik bir çalışma sistemimiz var. Bu çalışma sistemi hâlihazırda ne meclis kulislerinde gruplar konuşuyor, ne de milletvekilleri konuşuyor. Ancak bir türlü bir yerlerden bu sızıntı bilgiler maalesef kamuoyuna aktarılıyor. Sendikalar olarak biz bunun hepsinin farkındayız. Ancak susuyorsak sebebi vardır. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, Türkiye’de işçi sınıfının 3 tane konfederasyonu var. Bunların başında en çok üyeye sahip de bizim de sahip olduğumuz TÜRK-İŞ konfederasyonu gelmektedir. Ondan sonra DİSK ve HAK-İŞ var. 3 konfederasyonun üçü de son genel kurullarında ve her dönemde her genel kurulda alınan ve tekrar edilen oy birliğiyle de kabul edilen bir madde var o da kıdem tazminatıdır. Bu şekilde de kıdem tazminatı geçmiş durumdadır.”
Çelik daha sonra ortak açıklamayı şöyle seslendirdi:
“Son günlerde çalışma hayatında sıkıntılı bir durum yaşanıyor. Kıdem tazminatı hakkımızla ilgili bazı düzenlemeler yapılmak isteniyor. İşsizlik Sigortası Fonu kesintileri artırılmak isteniyor. 25 yaş altı ve 50 yaş üstünde çalışanlara daha esnek çalışma getiriliyor ve bu yolla kıdem ve ihbar tazminatı ortadan kaldırılıyor. Kıdem tazminatının kaldırılarak yerine tamamlayıcı emeklilik sistemi getiriliyor. Ama ortada paylaşılan bir taslak yok, sadece medyada yer alan haberler var. Değişiklik yapılmasına ilişkin sosyal tarafların herhangi bir talebi bulunmuyor. Bu konuda sosyal taraflar arasında mutabakat da yoktur. Ekonomide mevcut sıkıntıların aşılması çözüm yine işçide aranıyor. Fatura işçiye kesiliyor. Kıdem tazminatı hakkımız masaya yatırılmak isteniyor. Daha esnek bir çalışma düzeni kabul ettirilmeye çalışılıyor. Bunların hiçbirini kabul etmiyoruz. Dünyada olduğu gibi, ülkemizde de şimdiye kadar görülmemiş küresel bir salgın hastalığıyla topyekun bir savaş verilirken bu düzenleme gündeme getiriliyor. İşçiler zaten düşük olan ücretlerinde meydana gelen kayıplarla yaşam mücadelesi vermektedir. İşsizlikle baş etmeye, işini korumaya çalışmaktadır. Böyle bir teklifin gündeme gelmesi ve tartışılması çalışma hayatının huzurunu bozmuştur. Kıdem tazminatı koşulları ve çerçevesi kanunla çizilmiş, uzun yıllardan beri fiilen var olan temel bir müessesedir. TÜRK-İŞ kıdem tazminatına ilişkin olarak yıllardan beri süregelen görüşünü bugün de muhafaza etmektedir. TÜRK-İŞ Genel Kurullarında oybirliğiyle alınan kararımız herkes tarafından bilinmektedir. Alınan kararın arkasındayız. Kıdem tazminatı, Türkiye işçi sınıfının ve TÜRK-İŞ’in kırmızı çizgisidir.
Bugün çalışanlar ve gelecekte çalışacak olanlar için kıdem tazminatının mevcut haliyle korunmasını istiyoruz. Kıdem tazminatının fona devredilmesi, süresinin azaltılması gibi bu hakkın, 25 yaş altı ve 50 yaş üstü çalışanlara belirli süreli iş sözleşmesi yaptırılması gibi, bu hakkın tasfiyesine ya da zayıflatılmasına yönelik her türlü girişimin karşısında olmaya devam edeceğiz. Bugün Türkiye’nin her yerinde yeni bir kampanya başlatıyoruz. Hazırlanan bez afişler binalarımıza asılacak, tüm işleri, evlerimiz ve arabalarımız posterlerle donatılacaktır.”
Sadık Düzgün
Teşekkür konuşması yapan Yol-İş Sendikası Kastamonu 2 No’lu Şube Başkanı Sadık Düzgün de şunları söyledi:
“Biz bu ülkede çalışan, askerliğini yapan, vergisini ödeyen, emeğinin karşılığında hizmet eden insanlarız. Avrupa’da ya da dünyanın herhangi bir yerinde kıdem tazminatıyla ilgili değişik uygulamalar olabilir. Ancak bizim ülkemizde çok düşük seviyede maaş ödeniyor, ücret alınıyor. Bunun karşılığında da kıdem tazminatı alınarak ev sahibi olamayanlar ev sahibi olma yoluna gidiyor. 80’li yıllarda ya da 2000’li yıllarda ülkemizde değişik fonlar oluşturuldu. Güya çalışan kesimin faydalanması için yapılan faaliyetler olarak değerlendirildi. Bu fonların hepsi çalışan kesimden kesilmesine rağmen, çalışan kesime hizmet olarak yansımadı. Sermayeye ve bizi idare eden siyasi iktidarların kendi emelleri doğrultusunda harcanmaya kalkmasına neden oldu. Kıdem tazminatına dokunmak için harekete geçildi. Konfederasyonumuz kırmızı çizgi olarak bunu belirledi. Eğer kıdem tazminatıma dokunulursa, grev yaparım denildi. Bu konuda gerek kendi sendikalarımız gerek ise bağlı olduğumuz TÜRK-İŞ konfederasyonuna ne düşüyorsa onun arkasındayız. Yukarıda bizi temsil edenler, bizim zarar göreceğimiz şeklinde çıkmaması için mücadele edecek.”
Ali Çufadaroğlu
Şeker-İş Başkanı Ali Çufadaroğlu ise şöyle dedi:
“ Kastamonu Şeker Fabrikası yıllardır özelleştirmeyle uğraşırken, bu sene ilk defa kadrolu eleman alındı. 112 kişi başlaması gerekirken105’i başladı. Şeker Fabrikasının okulu yok. Yeni işe girenleri , eski çalışanlarımız yetiştirecek. Kıdem tazminatı çıkar çıkmaz, emekliliği dolan yüzde 75 çalışanımız tazminatlarını düşünüyor. Bu adamları yetiştirecek adam kalmayabilir. Bu sıkıntıyla karşı karşıyayız. Kıdem tazminatı için yarın sokaklara inersek, ne olduğu görünür. Kıdem tazminatımıza da kolay kolay dokundurtmayız.”
Cengiz MUHZİROĞLU