Kastamonulu gaziler, Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46.yıldönümünde Atatürk Anıtı’na çelenk koydu.
Doğal kaynaklar nedeniyle, Kıbrıs sorununun bugün bölgesel olmaktan çıkıp, uluslararası bir nitelik kazandığını hatırlatan Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kastamonu Şube Başkan Yardımcısı Gazi Hüseyin Mahmutoğlu, “Kıbrıs adasının önemi düne göre daha da artmıştır. Biz, Kıbrıs gazileri olarak kanla kazanılan toprakların masada verilmesine ve 1974 öncesine dönülmesine karşıyız. Şuna da çok eminiz, KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti birlikte, ilelebet sonsuza kadar hür ve bağımsız olarak yaşayacaklardır” dedi.
Kıbrıs Barış Harekatı’nın 46.yıldönümü dün yurt genelinde olduğu gibi Kastamonu’da da sosyal mesafeli çelenk sunumuyla sınırlı kaldı. Türkiye Muharip Gaziler Derneği Kastamonu Şubesi tarafından Cumhuriyet Meydanı’ndaki Atatürk ve Şehit Şerife Bacı Anıtı’na çelenk sunuldu, ardından Şube Başkan Yardımcısı Gazi Hüseyin Mahmutoğlu tarafından günün önemine ilişkin açıklama yapıldı.
Kıbrıs çıkartma harekâtının başladığı günden bugüne 46 yıl geçtiğini, o zaman 20 yaşlarındaolan gazilerin bugün 67 yaşlarında birer dede olduğuna vurgu yapan Mahmutoğlu açıklamasında şunları söyledi:
“Yunanistan tarafından desteklenen Rumlar 15 Temmuz 1974’de, Kıbrıs’ta kanlı bir darbe gerçekleştirerek idareyi ele almışlar ve Kıbrıslı Türklerin de söz sahibi oldukları Kıbrıs Cumhuriyetini sona erdirmişlerdi. Bu darbeyle Ada’nın Yunanistan’a bağlanmasının yolu açılmıştı. Yunan ve Rum darbesinin bir amacı Kıbrıslı Türkleri tamamen yok etmek, diğer bir amacı da Türkiye’yi Ege Denizi ile birlikte Akdeniz’den kuşatarak tecrit etmekti.
Bu darbe karşısında Türkiye, Kıbrıslı Türklerin can ve mal emniyetlerini korumak, ülkemize yönelik olası Yunan tehdidini bertaraf etmek üzere Kıbrıs’a müdahale etme kararı almıştır.Türk Silahlı Kuvvetleri, 20 Temmuz 1974 günü, havadan ve denizden başarılı bir harekat icra ederek, Kıbrıs’taki darbeyi bertaraf etmiş ve Kıbrıs Türklerini katliamdan kurtarmıştır. Bu harekatta, Kıbrıs Türk’ü ve onun kahraman mücahitleri canları pahasına savaşarak Mehmetçiğe her türlü desteği vermiştir. Böylece Ada’da barış ve istikrar yeniden sağlanmıştır. Kıbrıs Türk’ü, Kıbrıs adasının 1878 yılında, İngilizlere terk edilmesinden 1974 yılına kadar geçen, yaklaşık yüz yıllık bir zaman içerisinde, gerek İngilizlerin, gerekse Kıbrıslı Rumların her türlü zulmüne uğramış ve esaret altında yaşamıştır. Tüm bu eziyet ve zorbalıklara karşı Kıbrıs Türk’ü kimliğini, benliğini ve Anavatan’a olan bağlılık ve inancını hiçbir zaman kaybetmemiştir. Kıbrıs Türk’ü, Kıbrıs Barış Harekatı’ndan sonra, kendi vatanında ve kendi bayrağı altında hür ve bağımsız yaşamaktadır. Uğrunda kan dökülen, can verilen bu topraklar artık Kıbrıs Türk’ünün öz vatanıdır. Bu topraklar asla bir daha geri verilemez ve kaderine terk edilemez. Kıbrıs’ta vatan toprağına sahip çıkmak, Türk Devleti’ni ve Türk varlığını devam ettirmek, gelecek nesillere ve bu topraklar uğrunda şehit olanlara karşı bir namus borcudur. Hürriyet ve bağımsızlığın önemi, bu uğurda verilen mücadeleler ve dökülen kanlar nesilden nesillere çok iyi anlatılmalıdır. Gençler, sorumluluk içinde olmalı ve devletine sadakatle bağlanmalıdırlar.1974 yılından itibaren, Türkiye, Kıbrıs sorununun çözümü için defalarca iyi niyetli ve özverili çabalar sarf etmiş, çözüm önerileri sunmuştur. Ancak, Kıbrıs’ta Türk varlığına tahammül edemeyen Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan ile bunlara sempatiyle yaklaşan Batı devletleri Kıbrıs sorunun çözümüne yanaşmamaktadırlar. Kıbrıs adasının etrafında geniş petrol ve doğalgaz yatakları bulunmaktadır. Doğal kaynaklar nedeniyle, Kıbrıs sorunu bölgesel olmaktan çıkıp, uluslar arası bir nitelik kazanmıştır. Küresel ve emperyalist güçler dikkatlerini bu bölgeye kaydırmışlar ve Kıbrıs sorununun kendi çıkarları doğrultusunda çözülmesinden yana tavır sergilemektedirler. Kıbrıs adasının önemi düne göre daha da artmıştır. Biz, Kıbrıs gazileri olarak kanla kazanılan toprakların masada verilmesine ve 1974 öncesine dönülmesine karşıyız. Şuna da çok eminiz, KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti birlikte, ilelebet sonsuza kadar hür ve bağımsız olarak yaşayacaklardır. Kahraman Kıbrıs gazileri, 46 sene önce atalarınıza layık olacak şekilde Kıbrıs’ta savaştınız. Türk Devleti’nin ve milletinin iradesini, kararlılığını ve haklılığını düşmana kabul ettirdiniz. Sizler, aziz vatanımıza savaş meydanlarında hizmet ederek Gazi olmanın haklı gururunu yaşıyorsunuz. Sizleri, gösterdiğiniz kahramanlık ve cesaretinizden dolayı kutluyoruz.Kurtuluş Savaşı’nda, Kore Savaşı’nda ve Kıbrıs Barış Harekatı’nda destan yaratan Türk ordusu, bu gün de iç ve dış terör örgütlerine, vatan hainlerine karşı her zaman muzaffer olmuştur. Türk ordusu ve onun kahraman askerleri Cumhuriyet Tarihi boyunca kendilerine verilen her görevi, üstün başarı ve özverili cesareti ile yerine getirmiştir. Türk ordusu, Türk milletinin özü ve Türkiye Cumhuriyeti’nin teminatıdır. Kıbrıs Barış Harekatında Kastamonulu 7 şehidimiz olup, Toplamda 498 arkadaşımızı, 70 Kıbrıslı mücahidi, 270 Kıbrıs Türk’ünü ve aramızdan ayrılan Kıbrıs gazilerini rahmet ve saygıyla anıyoruz. Hayatta olan gazilerimize de sağlık, mutluluk ve esenlikler diliyoruz.”