Kastamonu’nun kendini hapsettiği fanus o kadar büyük ki, ucu bucağı olmayan bir coğrafya adeta, içinde ne geçilmez engebeler, ne kapısı bulunmaz labirentler, göz görmez, kulak duymaz, el değmez…
Nasıl kalkınacak bu şehir?
Vakıf üniversitesi de kuran GEDİK Holding’in Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik, Dünya gazetesinden Vahap Munyar’a konuk oldu, “iş” ve “eğitim” üzerine söyledikleri ilimizi de ilgilendiriyor “doğrudan”…
“Ders çıkarmak” namına en azından.
Gedik Holding Avrupa’dan Hindistan’a kadar olan bölgede en büyük “kaynak makinesi ve sarf malzemeleri” üreticisi…
“Gedik, bir kaynak okuludur. 60 yıldır kaynakçılık eğitimleri veriyoruz. Bugüne kadar 40 bine yakın kişi eğitim aldı. Uluslararası sertifikayla mezun oldular.”, “Gedik Eğitim Vakfı olarak bu konuda yurt dışında akrediteyiz. Bir taraftan profesyonel, ücretli eğitimler veriyoruz. Ayrıca sosyal sorumluluk kapsamında verdiğimiz eğitimler de var.”, “Üniversite konusunda YÖK bizi yüreklendirdi. Bunun üzerine Gedik Üniversitesi’ni kurduk. 5 bine yakın öğrenci öğrenim görüyor.”, “Kampüse bugüne kadar 60-70 milyon lira harcadık. Kampüse yatırım 200 milyon lirayı bulacak.”, “Pendik’te Gedik MYO ve Gedik Holding’in merkezinin bulunduğu bulvar, ‘Gedik Eğitim Vadisi’ne dönüşecek.”
Gelelim Kastamonu’ya…
“Kaynak” ve “MYO” konusuna “zoom” yapalım misal.
“Kaynak eğitimi”…
OSB’de üretim yapan Romon Grup’un patronu Ayhan Kömeç, 19 Kasım 2019’da gazetemizde yer alan “Üniversite öğrencilerine eğitim vereceğiz” başlıklı açıklamasında“Türkiye’de nitelikli eleman sorunumuz var. Bizler, bu işleri yapabilmek için yeterli donanıma sahip nitelikli elemanı ne yazık ki bulamıyoruz. Bununla birlikte bu hassasiyeti gösterebilecek bir eğitim de yok. Bizler, ilk öncelikle Milli Eğitim Müdürlüğü ile ortak bir proje hazırlayıp nitelikli eleman yetiştirmek için ortak çalışma yürütmek istedik. Ama bundan başarılı olamadık. Organize Sanayi Bölgesinden bir yer istedik ve burada nitelikli eleman yetiştirmek için 2 milyon liralık bir yatırım yaparak okul gibi bir yer planlamıştık. Fakat bunda da istediğimizi alamadık” dedi.
(Kömeç, iddiasına göre, kamudan “işbirliği” göremeyince şirket imkanlarıyla “eğitim” yoluna gitmeyi planlamış “Bizlerde bu yüzden şirketimiz bünyesin oluşturduğumuz eğitim alanında bu eğitimi vermek istiyoruz. Aynı anda 16 kişi kaynak eğitimi alabilecek. Aynı zamanda 20’nin üzerinde mekanik, makineci gibi yetiştirme imkanımız olacak. Ayrıca 50 kişiye yakın insana aynı anda ders ve eğitimde verebileceğiz” açıklamasına bakılırsa…
Rastgele.)
“MYO”…
Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal geçtiğimiz hafta düzenlediği basın toplantısında MYO konusundaki değerlendirmesinde “Kastamonu Üniversitesi bünyesinde 13 Meslek Yüksekokulu var. Açık söylemek gerekirse bu okullarımız iyi yapılandırılmamış. Biz buraları Türkiye’deki ara meslek sınıfı ihtiyacını gözeterek yeniden yapılandırmak istiyoruz. Bir çalışma içerisindeyiz. Temel MYO yapılanmasına geçmeyi arzu ediyoruz. Bu kapsamda sağlık bilimleri, sosyal bilimler ve teknik bilimler alanlarında müstakil MYO’lar oluşturmak istiyoruz. Mevcut yapıyı bu yöne çevireceğiz. Öğrenci akışının olmadığı, pasif olan alanları günümüzün ihtiyaçlarıyla değiştirmeyi hedefliyoruz. MYO’ları sağlıklı bir şekilde rehabilite etmek bir zorunluluk. Bazı meslek grupları değişen teknoloji ile ortadan kalkarken bazı meslek grupları ise yeni ortaya çıkıyor. Bu değişen ve dönüşen yapıdan bağımsız hareket etmemiz mümkün değil” dedi.
(Kastamonu Üniversitesi’ndeki MYO yapısı değişmezse…
Gedik MYO ile rekabet şansı yok.)
Ve üçüncü durak “Hayırsever” yahut “eğitim yatırımı” mevzusu…
Gedik Holding üniversite kurarken, Kastamonu ve Kastamonulu iş dünyası eğitime ne katkı sunuyor?
(YÖK’ün yüreklendireceği eğitim yatırımcımız yok mu?..
Kastamonu camiasının “vay haline” mi?)
Fanusu kırdık kırdık…
Kıramazsak “rastgele”.
MUSTAFA AFACAN