“İl İl AB Buluşmaları: Kastamonu” toplantısına katılan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı hemşerimiz Faruk Kaymakcı, “Bizim bu sistemin dışında olma lüksümüz yok” dediği AB’ye üyelik sürecinde yerel yönetimlerle iç içe olmayı önemsediklerini belirtti, Kastamonu’nun da yararlandığı IPA ve IFAD programlarının önemli olduğunu vurguladı.
Kastamonu’nun IFAD kapsamında önemli projeler gerçekleştirdiğini, bunu daha da geliştirmenin mümkün olduğunu belirten Kaymakcı, “Karadeniz Havzası Sınır Ötesi İşbirliği Programımız var. Kastamonu ve ilçeleri bu programdan faydalanabilir. Biz özellikle Kastamonu’nun Sınır Ötesi İşbirliği Programı’na bakmaya ve Karadeniz Havzası’ndaki ülkelerle işbirliği yapmaya davet ediyoruz” dedi.
Kaymakcı, İstiklal Yolu konusunda bir AB projesi yapılabileceğini önerdi ve “Gençlik ve Spor Bakanlığımızla, Valiliğimizle, Belediyemizle, sivil toplum kuruluşlarıyla burayı canlandırmak konusunda AB projesi de yapabiliriz. Her yıl İstiklal Yolu’nu spor, hareketlilik, dostluk, kardeşlik, mücadele, dayanıklılık konusunda bir faaliyete de çevirebiliriz” diye konuştu.
Kastamonu dün Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı hemşerimiz, Büyükelçi Faruk Kaymakcı’yı ağırladı.
“İl İl AB Buluşmaları: Kastamonu” toplantısına katılmak üzere ilimize gelen Kaymakcı, programına Vali Avni Çakır’ı ziyaret ederek başladı.
Vali Çakır’ı makamında ziyaret eden Kaymakcı, “Memleketime gelmekten gurur duyuyorum. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde yerel yönetimlerle yakın çalışmayı, yerel yönetimlerle AB sürecimizde yapabilecekleri konusunda yapabileceklerini aktarmayı çok önemsiyoruz. İl İl Avrupa Birliği buluşmalarımız var. Bu çerçevede Kastamonu’ya geldik. Bu toplantıda Türkiye ve Avrupa Birliği ilişkileri üzerine kısa bir değerlendirme yapacağız. Daha sonra Avrupa Birliği üyelik sürecinde özellikle yerel yönetimlerimizin yararlanabileceği mali imkanlar, işbirliği imkanları, ortaklıklar, üniversitelerimiz, iş dünyamız, gençlere, çıraklara, kalfalara, sporculara verebileceğimiz imkanlara ilişkin bir söyleşi yapacağız. Kastamonulu hemşerilerimizin de bu süreçte etkin olmalarını teşvik edeceğiz. Bildiğiniz gibi Kastamonu Avrupa Birliğiyle mali işbirliği ve birlik programları kapsamında çok etkin bir il. Ben bu vesileyle Valiliğimize, Belediye Başkanlığımıza teşekkür ediyorum. Kastamonu son 20 yılda yaklaşık 20 milyon Avroluk bir Avrupa Birliği Fonundan yararlanmasını bildi. Bildiğiniz gibi şehirdeki Katı Atık Arıtma Tesisi, Orman Ürünlerini Ortak İşleme Tesisi, İş Geliştirme Merkezi gibi Kastamonu’ya çok yarar sağlayan, Kastamonu halkına doğrudan hizmet sunan projeleri de Türkiye-Avrupa Birliği ortaklığıyla gerçekleştiriyoruz. Aynı zamanda Kastamonu Erasmus gibi, Avrupa Dayanışma Programı gibi programlara etkin katılan, merkeziyle ve ilçeleriyle kendini gösteren bir ilimiz. Umarım önümüzdeki dönemde çok daha projelere birlikte imza atacağız” dedi.
TOPLANTI
“İl İl Avrupa Birliği” toplantılarının Kastamonu’da yapılan altıncısı Valilik toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Toplantıya Vali Avni Çakır, Vali Yardımcısı Vedat Yılmaz, Kastamonu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu, AK Parti İl Başkanı Doğan Ünlü, MHP İl Başkanı Emin Çınar, İGM Başkanı Güray Parçal, AK Parti Kadın Kolları İl Başkanı Neslihan Kaya, KATSO Başkanı Oğuz Fındıkoğlu ve çevrimiçi yöntemiyle ilgili kurum amirleri katıldı.
Toplantıda açılış konuşmasını yapan Vali Avni Çakır,şunları söyledi:
“Tabiat, ahşap, huzur, turizm şehri ilimizin ekonomik ve sosyal gelişiminin sağlanması, tarımsal altyapının geliştirilmesi, beşeri ve teknik kapasitesinin artırılması konusunda ilimizdeki tüm kurum ve kuruluşlarla canla başla çalışmaktayız. Bu çalışmalarımızda ilimizin potansiyelini gerçeğe dönüştürecek, fırsat ve imkanı da hayata geçirmeye çalışmaktayız. Kastamonu olarak ideallerimizi gerçekleştirmek amacıyla ilimizin proje kapasitesini geliştirmeyi, bu sayede başta Avrupa Birliği olmak üzere diğer hibe ve fon kaynaklarından azami derecede yararlanmayı hedefliyoruz. İlimiz Avrupa Birliği fonlarından etkin bir şekilde faydalanan iller arasındadır. 2002-2020 yılları arasında katılım öncesi Avrupa Birliği mali yardımlar çerçevesinde ilimize çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından geliştirilen projeler karşılığında yaklaşık 125 milyon Avro üzerinde kaynak aktarılmıştır. Çevre, iklim eğilimi sektör operasyon programı kapsamında Kastamonu için planlanan 16 milyon Avro bütçeli Kastamonu Atık Su Arıtma Tesisi yapım işi yüzde 98 oranında tamamlanmış olup, tesisimiz test aşamasına gelmiştir. Yine 12 milyon Avro bütçeli Kastamonu Entegre Katı Atık Yönetimi Projesi’nin de yapım aşaması tamamlamış olup, ekipman tedarik ihale çalışması devam etmektedir. Bu ay sonunda ihale süreci başlayacaktır. Rekabetçilik ve Yenilikçilik Sektör Operasyonu kapsamında ilimizin yerel ekonomisine katkı sunan 10 milyon Avro bütçeye sahip Endüstriyel Orman Ürünleri için Ortak İşleme Tesisi kurulması projesi de hayata geçirilmiştir. Aynı program kapsamında ilimizde modern bir İŞGEM kurulmuştur. Bu merkezde eğitimciler ve danışmanlar tarafından girişimcilik eğitimleri verilmekte ve yeni işlerin kurulmasına destek olunmaktadır. Şu anda İŞGEM’de 17 işletme faaliyetlerini sürdürmektedir. İlimizin tarımsal altyapısını geliştirmeyi hedefleyen IFAD Programı kapsamında 2013-2021 yılları arasında ilimizde 424 projeye yaklaşık 200 milyon TL tahsis edilmiş bu sayede tarımsal üretimdeki hasıla arttırılmıştır. Bireysel yeteneklerin ve istihdam edilebilirliğin arttırılması yanında eğitim ve öğretim, gençlik faaliyetlerini modernize edilmesini hedefleyen Erasmus Programı kapsamında 2004-2020 dönemi boyunca Kastamonu’da; gençlik, okul eğitimi, yükseköğretim, mesleki eğitim ve yetişkin eğitimi alanında yürütülen 194 projeye yaklaşık 6,3 milyon Avro destek sağlanmıştır. Önümüzdeki dönemde özellikle sivil topluma sağlanan desteklerden ilimiz daha fazla faydalanmasını arzulamaktayız. Ayrıca; henüz destek alamadığımız programlar ile ilgili proje hazırlığı yaparak, daha fazla deneyim kazanmayı arzulamaktayız” ifadelerini kullandı.
FARUK KAYMAKÇI
Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde yerel yönetimleri önemsediklerini vurgulayan Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı ise, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Biz aday ülke olarak Avrupa Birliği mali fonlarından yararlanabiliyoruz. IPA Programlarından faydalanıyoruz. Kastamonu birçok IPA Projesi yaptı. IPA-3 döneminde de Kastamonu’nun birçok proje sunabileceğine inanıyoruz. Gerek Bakanlıklarımız üzerinden yerel yönetimlerimiz, sivil toplum kuruluşlarımız, üniversitemiz, derneklerimiz, iş dünyası hatta şirketler bile bu çerçevede proje sunabilir. Avrupa Birliği önümüzdeki dönemde Türkiye’ye yönelik yeni bir mali imkan sağlıyor. Bunun adı Türkiye Yatırım Platformu. Burada örneğin özel sektör çok değerli ve anlamlı bir projeyi uluslararası bir mali kuruluşa sunabilecek. Eğer o kuruluş projeyi uygun görürse, Avrupa Birliği bu tür projelere Türkiye için yaklaşık 40 milyar Avroluk bir garanti sağlayacak. 40 milyon Avroluk garanti havuzu içinde firmalarımız yabancı yatırım çekebilir ya da doğrudan Türk yatırımıyla çeşitli yatırımlar yapabilirler. Bu mali araç şu anda geliştiriliyor. Önümüzdeki birkaç ay içerisinde son şeklini alacak. Bunun dışında Avrupa Birliği’nin çeşitli programları var. Erasmus programı çok yararlı bir program. Hemşerilerimizde bu programdan faydalanıyor. Biz gençlerimizin Avrupa’yı görmesini, ufuklarının genişlemesini ve hedeflerinin büyümesini sağlıyoruz. Onun için Erasmus çok önemli. Yine ‘Ufuk Avrupa’projemiz var. Yenilikçi ve araştırma konusunda. Bu konuda üniversitemizin çalışmaları önemli. Yine özel sektör firmaları da Ufuk Avrupa Programı’na TÜBİTAK üzerinden başvurabilirler.”
“IFAD PROGRAMI ÖNEMLİ”
IFAD Programı’nın kırsal kalkınma ve tarım için önemli olduğunu söyleyen Kaymakcı, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Kastamonu özellikle süt ve besi alanında önemli projeler gerçekleştirildi. Bunun daha da genişletilmesi mümkün. Önümüzdeki dönemde IFAD devam edecek. Karadeniz Havzası Sınır Ötesi İşbirliği Programımız var. Kastamonu ve ilçeleri bu programdan faydalanabilir. Biz özellikle Kastamonu’nun Sınır Ötesi İşbirliği Programı’na bakmaya ve Karadeniz Havzası’ndaki ülkelerle işbirliği yapmaya davet ediyoruz. Bu bir sanat etkinliği olabilir, bir restorasyon etkinliği olabilir. Dolayısıyla burası da önemli. Burs imkanlarımızda var.”
TÜRKİYE – AB İLİŞKİLERİ
Türkiye-AB ilişkilerine de değinen Kaymakcı, bu konuda şöyle dedi:
“Türkiye-AB ilişkilerinde bizim için en önemli konu üyelik meselesi. Biz AB’ye tam üyelik istiyoruz. Zaman zaman Türkiye’ye stratejik ortaklık teklif edip ama tam üyelik olmasın diyen ülkeler var. Biz tam üyelikte ısrar ediyoruz. Biz Avrupa kıtasının karar alma mekanizması büyük ölçüde Avrupa Birliği’nde. Yani vurulacağımız aşından, edindiğimiz diplomaya kadar Avrupa Birliği karar verici konumunda. Biz istediğimiz kadar nitelikli ürün üretebiliriz ama AB standartları çerçevesinde değilse, AB’ye ihracatta zorlanırız. Türkiye coğrafi olarak, ekonomi olarak, ticaret olarak, siyaset olarak, spor ve sanat olarak Avrupa ülkesi. AB’de bugün eğitimden sağlığa, silahlanmadan güvenliğe, enerjiden çevreye kadar birçok konuya kadar karar alıcı konuma gelmiş durumda. Bizim bu sistemin dışında olma lüksümüz yok. Biz ya AB’ye tam üye olacağız ve karar alma mekanizmasında eşit hakka sahip olacağız ya da AB’nin dışında kalacağız, AB’nin kabul ettiği kuralları uygulamak zorunda kalacağız. Onun için tam üyelikte ısrar ediyoruz. Tam üyelik dışındaki hiçbir ilişki Türkiye’nin Avrupa’da hak ettiği güce ulaşmasını sağlayamaz. Onun için bunu görmemiz lazım. Bu bizim için bir seçim meselesi değil, adeta bir gereklilik. Dolasıyla çıkarlarımız ve egemenliğimizi korumak için mekanizmanın içinde olmamız lazım. Biz tam üyelikte ısrarcıyız. Üyeliğin olması adına Türkiye için 5 tane parametre var. Bu 5 parametre Türkiye’nin AB üyeliğini belirleyecek. Bunlardan 3 tanesi Türkiye ile ilgili. Yani Avrupa Birliği’nin gözünde; Türkiye ‘Çok büyük, çok fakir ve çok Müslüman.’ Hiçbir aday ülkede bu üç özellik birden yok. Dolayısıyla bu üç özellik Türkiye’nin AB’ye üyelik sürecinin gecikmesinde önemli faktörlerden bazıları. Son 15 yılda Türkiye milli gelirini yükseltme konusunda çok önemli adımlar attı. Türkiye AB’ye üye olduğu zaman yılda 15-16 milyar Avro hibe alacak. Özellikle tarım ve bölgesel açıdan. Hiçbir üye ülke, AB’ye yeni üye olmuş bir ülkeye 15-16 milyar avroyu hibe etmek istemez. AB’yi biraz endişelendiren ve çok fazla ön plana çıkarılmayan konulardan biri de budur. Dolasıyla AB’nin Türkiye’nin üyeliği konusunda acele etmemesinde bu da var.”
KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ
AB’ye üyelik sürecinde Kopenhag Siyasi Kriterlerini, yerine getirilmesi gerektiğini vurgulayan Kaymakcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bana sorarsanız Türkiye AB ilişkilerindeki güvensizliğin arkasındaki en önemli neden Kopenhag Siyasi Kriterleri. AB, Türkiye’nin bu değerlerden uzaklaştığını iddia etmeye başladı. Bu nedenle Türkiye ile ilişkilerini soğuttu. Tabii buna birazdan da ekleyeceğim 5’nci neden iyi komşuluk ilişkileri meselesi de eklendi. İyi komşuluk ilişkileri deyince burada kastettiğimiz Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti. Normalde AB’ye üye olacak aday ülkelerle, üye ülkeler arasında iyi ilişkiler olması lazım. AB zaten bir barış projesi. Dolayısıyla amaç bu. Maalesef AB, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın kendi üyeliklerini aday ülke Türkiye’ye karşı Türkiye’nin aleyhinde kullanmasına göz yumuyor. Bunun nedeni Türkiye’nin büyüklüğü, ekonomik yapısı ve Türk halkının Müslüman olması nedeniyle AB dedi ki, ‘Ben şimdi Türkiye’ye hemen hayır diyemiyorum. Dolayısıyla biraz saklanayım duruma bir bakayım.’ Türkiye’nin üyeliğini geciktirmeyi tercih etti. Yunanistan’ın ve GKRY’nin Türkiye’ye karşı tutumuna fazla sesini çıkarmadı. Çünkü Türkiye, AB’ye hemen üye olmasını istese ve çok büyük ekonomik çıkarları olmasını isteseydi, bu iki ülkeye ‘Yeter bu kadar yapamazsın’ diyecekti. Tabii burada Kopenhag Siyasi Kriterleri önemli. Dolayısıyla AB şuanda ülkemize karşı biraz soğuk davranıyor. Türkiye’deki gelişmeleri görmek istiyor. İyi komşuluk ilişkileri konusunda bizim yapacağımız şu: Türkiye bu 3 konuda ekonomisini, tarımını çok iyi bir noktaya getirebilir. Türkiye halkının büyük bir kesimi Müslüman, laik politikasıyla AB içerisinde saygın bir ülke haline gelecek. AB eğer, İslam dünyasına, doğuya ulaşmak istiyorsa, kendi bünyesinde yaşayan 25 milyon Müslüman’ı o ülkelere layıkıyla entegre etmek istiyorsa, bu gerçekten ayrımcı, İslam karşıtı Türk karşıtı politikaları gerçekten ortadan kaldırmak istiyorsa, bugün Türkiye’nin AB üyeliği vazgeçilmez. Türk halkının büyük kesiminin Müslüman olması da aslında Avrupa’da inançlara saygı açısından önemli.’
“YAPMAMIZ GEREKEN İLERLEMEYE DEVAM ETMEK”
5 parametrenin AB üyeliğini etkileyeceğini dile getiren Kaymakcı, şöyle devam etti:
“Yapmamız gereken bu süreçte ilerlemeye devam etmek. Peki bizi sonunda üye yapmazlarsa ne yapacağız? Yapmazlarsa yapmasınlar. Bunda önemli olan Türkiye, milli gelirini 5’e katlamış, Kopenhag Siyasi Kriterleri konusunda iyi bir düzeye gelmişse ve buna rağmen hâlâ AB’ye üye yapılmıyorsa bundan kimsenin bir kaybı yok. Ama bizim bu süreci kullanmamız lazım. Bu sürecin bize faydası var, zararı yok. Bu 5 faktör, başka ülkelerde yok. Türkiye’nin AB üyeliği en zoru, en karmaşığı en fazla sorgulanacak olan AB üyeliği, ama gerçekleştiği zaman da en değerli, en anlamlı üyelik olacak. Başka hiçbir üyelik bir ülkenin üyeliği, Türkiye’nin üyeliğinden daha fazla enerji güvenliği, daha fazla ticaret potansiyeli, daha fazla dünya barışı, daha fazla savunma, güvenlik dış politika konusunda AB’ye Türkiye ve dünyaya katkıda bulunamaz. Bu nedenle de bu önemli konuda AB, Türkiye’den vazgeçemiyor. 1960’ta, 1980’de darbeler oldu, 2016’da darbe girişimi oldu. Bunlara rağmen AB, Türkiye ilişkilerini tamamen kesip atamıyor. Çünkü biliyor ki Türkiye, Avrupa’da ekonomik olarak siyasi olarak, güvenlik savunma ve dış politika konusunda ağırlıklı bir ülke. Katılım sürecinde 16 faslı aştık. Bir faslı kapattık. Maalesef fasılları aşma sürecimiz siyaseten engelleniyor. Özellikle 15 Temmuz sonrası. Ama yeniden katılım sürecini canlandırmaya çalışıyoruz.
GÜMRÜK BİRLİĞİ
AB ile ilişkilerin ikinci önemli ekseninin Gümrük Birliği olduğunu dile getiren Kaymakcı, bu konuda da şunları söyledi:
“1996’dan beri AB ile gümrük birliğimiz var. Gümrük Birliği sayesinde AB’yle bugün itibariyle 2.4 trilyon avroluk bir ticaret hacmine sahibiz. 1996’dan bu yana ticaret hacmine bakarsak gümrük birliği sayesinde ticaret hacmimizi 5’e katlamışız. Ve AB’yi en büyük kazanımımız haline getirmişiz. AB, temeli hukuka dayanan bir yapı ve biz de bu yapının bir parçasıyız. Dolayısıyla bizim en istikrarlı pazarımız AB. Dolayısıyla biz diyoruz ki, mevcut Gümrük Birliğimizi genişletelim. Mevcut gümrük birliği sadece sanayi ürünleri ve bir kısım işlenmiş tarım ürünlerini içeriyor. Bunun içinde hizmetler yok, tarım yok, enerji sektörü yok… Dolayısıyla bunları da içerir şekilde genişletelim istiyoruz. Ekonomimiz, üretimimiz, sanayimiz daha da büyüsün daha da güçlensin. Maalesef Kıbrıs meselesi nedeniyle burada da bir engelleme var. AB cephesinde, Kıbrıs meselesinden daha çok özellikle Türkiye’ye Kopenhag siyasi kriterleri konusunda yapılan eleştiri bu işin gecikmesinde en az Kıbrıs kadar etkili.”
HENTBOL VE İSTİKLAL YOLU
Kastamonu ile ilgili de konuşan Bakan Yardımcısı Faruk Kaymakcı, şu görüşleri dile getirdi:
“İki konuya değinmek istiyorum.Bunlardan birincisi bu akşam oynanacak İzlanda maçı. Kastamonu’muz özellikle kadın hentbolunda Türkiye’de lider, şampiyon. Geçen yıl hem Türkiye şampiyonu olduk, hem de kupayı aldık. Dolayısıyla bununla gurur duymamız lazım. Hele Kastamonu’nun Türkiye’de kadının öncü olması konusunda elinde bulundurduğu bayrak önemli. Dolayısıyla bu akşam oynanacak maçı ben de seyredeceğim. İkincisi de İstiklal Yolu. Bu konuda biliyorum Kastamonulu hemşerilerimin çok önemli çalışmaları var. Hatta haritalandırma çalışması yapan çok değerli bir kardeşimiz var. Dolayısıyla İstiklal Yolu konusunda Gençlik ve Spor Bakanlığımızla, Valiliğimizle, Belediyemizle, sivil toplum kuruluşlarıyla burayı canlandırmak konusunda AB projesi de yapabiliriz. Her yıl İstiklal Yolu’nu spor, hareketlilik, dostluk, kardeşlik, mücadele, dayanıklılık konusunda bir faaliyete de çevirebiliriz. Bu konuda da umarım güzel bir proje yapılabilir. İstiklal Yolu projelendirme çalışmasına katkısı bulunan herkese ayrıca teşekkür ediyorum. Geçen geldiğimde Valimizin hediye ettiği kitabı okudum.”
BELEDİYE ZİYARETİ
Dışişleri Bakan Yardımcısı ve AB Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu’nu makamında ziyaret etti. Belediye Başkanı Vidinlioğlu ve Taşköprü Belediye Başkanı Abdullah Çatal, Bakan Yardımcısı Kaymakcı’ya hediye verdi. Kaymakcıda günün anısına Vidinlioğlu’na hediye takdim etti.
Cengiz MUHZİROĞLU