“Özel İdare’nin son yönetimiyiz”
İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Kayıkcı, 150 yıllık köklü bir tarihi olan Özel İdare’nin Kastamonu’daki son idare heyeti olarak görev yaptıklarını söyledi ve “Kısa bir süre sonra diğer 30 ilde olduğu gibi Kastamonu’da da İl Özel İdareleri kapatılarak belediyeye bağlanacak ve bütünşehir olacaktır” dedi.
“Misyonları tamamlanmak üzere”
İGM Başkanı olarak bu değişikliği olumlu bulduğunu, şehirlerle kırsal kesim arasında pek fark kalmadığını ve Özel İdarelerin misyonlarını tamamlamak üzere olduğunu söyleyen Kayıkcı, “Bütünşehir ile daha demokratik, daha özgürlükçü, daha eşitlikçi, daha verimli hizmet alan bir Kastamonu olacaktır” diye konuştu.
ERHAN VEREN
İl Genel Meclisi Başkanı Mehmet Kayıkcı, Mart ayı toplantılarına başlamadan önce yaptığı açıklamada, 150 yıllık köklü bir tarihi olan Özel İdare’nin Kastamonu’daki son idare heyeti olarak görev yaptıklarını hatırlattı ve “Kısa bir süre sonra diğer 30 ilde olduğu gibi Kastamonu’da da İl Özel İdareleri kapatılarak belediyeye bağlanacak ve bütünşehir olacaktır” dedi.
Kastamonu İl Genel Meclisi Başkanı olarak bu değişikliği desteklediğini ve olumlu bulduğunu söyleyen Mehmet Kayıkcı, şöyle konuştu:
“İGM başkanı sıfatıyla 3 yıldır edindiğim tecrübelere dayanarak bu sistemin çok daha faydalı olacağını görüyorum. Zira yaklaşık 3 yıldır sizlerin teveccühü sonucu yürütmekte olduğum bu görev vesilesiyle ilimizdeki bir çok sorunu ve bu sorunların çözüm yollarını bilakis yaşayarak gördüm. Bu görev nedeniyle bir çok başkaca kurumlarda ve kurullarda görevler yürütüyoruz. Örneğin Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı (KUZKA) gibi Vilayetler Hizmet Birliği gibi. Büyük ve bölgesel meselelerde hep şunu gördüm; Birlik ve bütünlük olmadan büyük sorunlar çözülmüyor. Zaten ilimiz ölçeğinde de böyle değil mi’? Mesela ilimiz katı atıklarının bertaraf sorununu çözebilmek için “Kastamonu Mahalli İdareler Birliği (KASMİB)” kurulmuş. İlçe ölçeğinde köylerimizin problemlerinin çözümü için “Köylere Hizmet Götürme Birlikleri” kurulmuş. Ilgaz dağında turizmin geliştirilmesi için “Ilgaz Dağı Turizm Altyapı Birliği” kurulmuş. Bütün İl Özel İdareleri ile ilgili meselelere çözüm yolları aramak ve uygulama birliği oluşturabilmek için “Vilayetler Hizmet Birliği” kurulmuş. Neticede bu birliklerin kuruluş mantığı “Birlik olmak güçlü olmak”. İşte parça parça her bir sorunun çözümü için birlikler kurmak yerine tek bir birlik diyebileceğimiz Bütünşehir Belediyesi yeterli olacaktır. Bu değişiklik ile bir çok sorunun çözümü gerek yetki gerekse çözüm refleksi açısından oldukça kolaylaşacaktır.”
“BÜTÜNŞEHİR SİSTEMİNE
BİR AN ÖNCE GEÇİLMELİ”
Bazı konularda hizmetlerin zaten müşterek olarak yürütüldüğünü de söyleyen Mehmet Kayıkcı, şöyle devam etti:
“Örneğin itfaiye hizmetleri bütün il genelinde belediyelerin sorumluluğundadır. Bir çok hizmetin müştereken ve daha adil yürütülmesi sağlanacaktır. Koordinasyon daha sağlıklı olacaktır. İmar, planlama, ulaşım, itfaiye gibi geniş çerçevede eşgüdüm ve bütünlük içerisinde yürütülmesi gereken mahalli müşterek nitelikteki kamu hizmetlerinin sunumunda etkinlik sağlanabilecektir: Düzenleyici üst imar planları çerçevesinde il çapında uyumlu imar uygulamaları gerçekleştirilebilecektir. Kaynakların kullanımında verimlilik daha da artacaktır. Ülke nüfusunun büyük kısmı bu yönetim şekliyle yönetilmekte olup, ülkemiz içinde yönetimsel bir eşitsizlik durumu ortaya çıkmaktadır. Bir an önce bu eşitsizligin ortadan kaldırılması Anayasal bir zorunluluktur zaten. Mevcut durumda ülke çapında farklı yönetimsel durumlar yaşanmakta, bu da adalet duygusunun azalmasına yol açmaktadır. Anayasal eşitlik prensibinin bir an önce sağlanması zorunluluğu her geçen gün hissedilmekte, zira toplumumuzdaki eğitim seviyesi yükseldikçe bilinçlilik artmakta, bu da daha iyi algılanma sonucunu doğurmaktadır. Örneğin kentte yaşayanlar içmesuyu için ödeme yaparken çoğu kırsal kesime bu hizmet bedelsiz sunulması, hatta farklı farklı Belediyeler tarafından su ücret tarifelerinin farklı farklı uygulanıyor olması bile eşitsizlik yaratmakta, bu da toplumlar arası eşitsizlik hissi oluşturmaktadır. En başta demokrasimizin sağlıklı bir temele oturtulabilmesi için bu ve benzeri eşitsizlik hissine yol açan koşullar ortadan kaldırılmalıdır. Bütünşehir olarak bilinen bu sisteme bir an önce geçilmesi son derece önem kazanmıştır.”
“ŞEHİRLE KIRSAL
ARASINDA
FARK KALMADI”
Ulaşım ve iletişim olanaklarının da son derece iyi bir noktaya ulaşmasıyla “kırsal kesim” kavramının ortadan kalkmak üzere olduğunu da söyleyen Mehmet Kayıkcı, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Çünkü kentte yaşayan ile köyde yaşayan arasındakinin yaşam koşulları arasında neredeyse hiçbir farklılık kalmamıştır. Eskiden kırsal kesim denen yerleşim yerlerinde ulaşım artık çok kolay bir hale gelmiş, yollar yapılmış, sağlıklı içmesuyu ve kanalizasyon şebekeleri yapılmış, elektrik ve telekominikasyon hatları çekilmiş, iletişim son derece kolay hale gelmiştir. Bu durum insanların yaşam standartlarındaki farklılıkları ortadan kaldırmıştır. Hiç şüphe yok ki bu işlerin başarılmasındaki en önemli roller eski YSE, Köy Hizmetleri gibi kapatılmış kurumlar ile bugünkü İl Özel İdarelerine aittir. Tarihsel misyonunu tamamlayan diğer kurumlar gibi artık neredeyse İl Özel İdareleri de misyonlarını tamamlamak üzeredir. Hantal bir hale gelmeden ve işlevini yitirmeden bu sistemin revize edilmesi de tarihsel bir gerçeklik olacaktır. Yaşam şartları eşitlenen insanların da eşit yönetim şekliyle yönetilir hale getirilmesi, toplumun tüm kesimlerinin eşitlik hakkının doğal bir sonucudur. Hukuki temeli ve güvencesi de Anayasa’mızdır. Sonuçta “Bütünşehir Kastamonu” gerçeği ile daha demokratik, daha özgürlükçü, daha eşitlikçi, daha verimli hizmet alan bir Kastamonu olacaktır.”