“Bir musibet bin nasihattan iyidir” demiş ya atalarımız…
Küre’nin piriti ve kobaltıyla ilgili yaşadıklarımız bununla tam örtüşüyor.
Küre’de ne olmuştu ve biz ne demiştik?
Hatırlatalım…
“Küre’nin piriti ve dağında tepesinde yüzyıllardır âtıl olarak bekleyen cürufun içindeki kobaltı, Mardin Mazıdağı’nda 1.2 milyar dolarlık, yani 6.5 milyar liralık, yani eski ifadesiyle tam 6.5 katrilyonluk yatırımla kurulan dev fabrikada ayrıştırılarak dünyaya satılacak.
1.200 kişiye doğrudan… 5.000 kişiye dolaylı olarak istihdam sağlayacak bu dev yatırımı elimizden / ilimizden göz göre göre kaçırmışız.
Bu, il olarak başta vergi ve istihdam olmak üzere pek çok ekonomik getiriden yoksun kalmamız anlamına geliyor…”
●●●
Bugünlere nereden ve nasıl geldiğimizi ise şöyle açıklamıştık:
“İllere göre yatırım teşvik dağılımı uygulamalarında 2012 yılına kadar 4 bölgeli sistem uygulanıyordu…
Biz 4. bölgede yer alarak en etkin teşviklerden faydalanabilir durumdayken, 15 Haziran 2012 tarihinde bir yasa değişikliği yapılıyor ve 6 bölgeli sistem yürürlüğe giriyor…
Ama Kastamonu yerinde sayıyor, yine 4. bölgede kalıyor.
Sonrasında yapılan değişiklik ve eklemelerde de esamemiz okunmayınca volümlü yatırımlar için hiçbir cazibemiz kalmıyor…”
Ve eklemiştik:
“Bu “kaçış”ın yolları ilmek ilmek örülmüş…
Biz, olanı biteni il olarak seyretmişiz…
Seyretmemişsek sözümüz geçmemiş…
Belki de ağırlığımız yetmemiş!
Uzun lâfın kısası…
Kastamonu, tarihinindeki en büyük ekonomik haksızlığa uğradı.”
●●●
Özetle…
İlimizin bugününü anlamak isteyenler için olağanüstü bir durum tespiti imkanı…
Küre’nin haline bak, Kastamonu’yu topyekûn anla!
●●●
Sokak sokak, köy köy tarih kokan…
Şanlı bir tarihe ev sahipliği yapan Kastamonu coğrafyasının insanları buna ve buna benzer şeylere maruz kalmamalı.
Ülkesi ve milleti için her zaman her yerde kanıyla canıyla mücadele eden, bunun haklı gururunu taşıyan Kastamonulular yok sayılmamalı.
Bu gururun sahipleri, devletimizin imkânlarından mahrum bırakılmamalı.
●●●
Olan oldu…
Giden gitti…
İçimiz yanıyor…
Fakat biz yine de geleceğe bakalım…
Aş derdi, iş derdi olmayan müreffeh bir Kastamonu’nun inşasına bir yerden başlayalım…
O başlangıç, altı yıldır üzerimize bir karabasan gibi çöken teşvik yasası olsun…
Etkilisi, yetkilisiyle fazlasıyla sustuk zaten…
Temel sorunlarımızı görmezden gelerek, yok sayarak çözemeyiz…
Şimdi yerel seçimler önümüzde…
Biliyorum çok kolay değil ama…
Kişisel çekişmelerin, şahsi çıkarların esiri olmaktan sıyrılalım…
Bırakalım küçük hesapları…
Erkeği kadını, yaşlısı genci, köylüsü kentlisi, şu ya da bu partilisiyle tüm Kastamonulular olarak var gücümüzle haykıralım:
Kaldırın şu teşvik garabetini üzerimizden!
Haktan, hukuktan vazgeçmeden, hakkımız olanı bıkmadan isteyelim.
●●●
Pek çok konuda yapılanları, sarf edilen çabaları asla küçümsemediğimizi özellikle bir kez daha vurguluyoruz…
Ama…
Tarımdan hayvancılığa…
Sanayiden ticarete…
Turizmden yer altı ve yer üstü kaynaklarımızın değerlendirilmesine…
İlimizi yatırımlar açısından cazip hale getirebilmemizin başka yolu yok!
●●●
İnanın…
Birlikte başarabiliriz.
Yeter ki üstümüzdeki ölü toprağını atalım!