Kastamonu Belediyesi mevcut bütçe ve teknik imkanlarının katbekat üstündeki “altyapı” dertleri ile boğuşuyor, kadim sorunlar yanı sıra piyangodan çıkanlar da heybeyi doldurdukça dolduruyor, genel ekonominin seyri de düşünüldüğünde çare ufkun ötesinde…
Beklemeye tahammülümüz var mı?
(“Ufkun ötesinde” derken…
Topyekun yüründüğünde elbet dağlar ova olur.
Birlik ve beraberliğe niyet etmek lazım ancak…
Asıl sorun da burada.)
“İçme suyu” büyük sorun misal…
Şehrin su temini miadını doldurmuş ve sağlık çevrelerince istenmeyen asbest borulardan sağlanıyor. Riskin farkında olan Kastamonu Belediyesi altyapıyı tastamam değiştirmek için bakanlıklar katında arayışlarını sürdürüyor. Çare, Avrupa Birliği’nin aday ülkelere katılım öncesi sunduğu “hibe” destekte görülüyor. “2021-2027” dönemini kapsayan “IPA 3” programına başvuru yapılacak, 15 milyon Euro bütçe çıktı çıktı, çıkmadı suyumuz harap.
Şehrin bütününün diline düşmesi halinde bu tür projelerde başarı sağlanma oranı yükseliyor, kamuoyunun aynı dili konuşması ve ortak talepte bulunması elzem, aksi halde hayal…
Aynı kaynaktan medet uman onlarca il sırada çünkü.
Şehrimizin öncelikli sorunu “içme suyu”…
Ne gocunalım ne de utanalım bu derdimize çare istemekten.
(Riskli suyu içiyoruz…
Atık suyu arıtmak için tesis kurduk.
Öyle rast gitti…
Sondan başa.)
21’inci yüzyıl çeyreğinin sonu yaklaştı, “Karaçomak Dere Islahı” henüz bitmedi öte yandan…
Olukbaşı istikametinde “kaplumbağa” hızı ile ilerliyor “ıslah”, 4 kilometrenin 1,5 kilometresi yapılıyor, kalanı önümüzdeki yıl bütçesinde yer alırsa yapılacak.
Piyangodan çıkan dertler ayrı hikaye…
“Huzur 2” sitesinin bulunduğu bölgedeki heyelan tehlikesinin bertaraf faturası 12 milyon 500 bin TL, İçişleri Bakanlığı üstlendi de hem site hem de çevresindeki yerleşim alanları korkulu rüya görmekten kurtulacak bu sayede.
Zaman zaman yaşanan ters köşeler de caba…
İlgili bakanlıktan 500 ton “bitüm” sözü alınıp da, önce tedavülden kaldırılması, sonra zor bela “250” tona çıkarılması gibi sürprizler caba.
Kastamonu Belediyesi’nin üstesinden gelmesi gereken “devasa” işler çok ve maliyetli…
“Ortak akıl” ve “işbirliği” olursa çözüm ufukta belirir.
Aksi halde…
Şehir olarak geri gitmeyi ve olumsuz koşulların acı faturasını topyekun ödemeyi sürdürürüz.
Not: Kültürel miras namına sevindirici bir gelişme ise “Acem Hanı” projesinin yeniden gözden geçirilecek olması…
“Köprüden önceki son çıkış”.
“Gastronomi hanı” olarak faaliyete sokulması için “tastamam” yıkılıp “aslına uygun” yeniden yapılacağı yönünde Meclis tarafından karar alınan projeye dair Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu bir inceleme daha yaptıracağını kaydetti…
“Bir taş, bir taş”.
Umutluyum…
Proje değişecek.
MUSTAFA AFACAN