Biliyorum…
Okumaktan “sıkıldınız!”
Doğrusu, sürekli yazıyor olmaktan biz de hoşnut değiliz.
Ama söz konusu olan…
Çocuklarımız…
Yarınlarımız…
Geleceğimiz…
Yani Kastamonu!
•••
Üstüne basa basa ne söylemeye çalışıyoruz?
“Her biri başka bi tarafa ‘çekiştiren’ cılız projelerle ilerleyemeyiz.
Birilerinin hammadde tedarikçisi olmakla yetinemeyiz.
Önce elimizde, avucumuzda ne varsa kıymetini bileceğiz ve tüm zenginliklerimizi, dünya ölçeğinde kabul gören yeni değerlerle taçlandıracağız.
Nasıl mı?
Durumdan vazife çıkarmasını umduğumuz etkili, yetkili ‘bi usta’, ‘Kastamonu Sosyo-Ekonomik Master Planı’nın hazırlanması sürecini başlatacak…
Kamu, aksiyoner görev anlayışını özümseyecek…
Üniversite, bilimsel bilgiyi üretip sahaya indirecek…
Ticaret ve sanayi odalarımız sürecin taşıyıcılığını üstlenecek…
Kooperatiflerimiz daha fazla inisiyatif alacak…
Seçilmişler, ‘Kastamonu’nun hizmetkârı’ olduklarının bilinciyle çalışacak…
Sivil toplum kuruluşları atılan adımları halkımızla bütünleştirecek…
Girişimcilerimiz işin kolayına kaçmadan, katma değerli ürün koklayacak…
Uzun lâfın kısası…
Tarımdan sanayiye…
Turizmden ticarete…
Planlı, programlı…
İlçe ilçe… Köy köy…
Samimiyetle…
Gayretle…
Senkronize bi iş birliği içinde olacağız.
İhtiyacımız olan şey bu.”
•••
Evet…
Bu yolculuğun “olmazsa olmazı” üniversitemiz.
Çünkü bilimsel bilgi üretilmeden…
Üretilen bilgi sahaya indirilmeden…
Yapabileceğimiz her ne varsa, ancak “el yordamıyla…”
Sadece o kadar!
•••
Gel gör ki…
Bir türlü duymak istediklerimizi işitemiyorduk…
Ta ki, geçen haftaya dek!
Kastamonu Üniversitesi, nihayet “dile geldi…”
Yeni Rektör Prof. Dr. Ahmet Hamdi Topal, Kastamonu basınının temsilcileriyle yaptığı toplantıda önemli mesajlar verdi…
Satırbaşlarıyla bi göz atalım:
■ Üniversiteler, şehir ile entegre olmak zorunda.
■ Üniversite olarak şehre ne kadar katkı sağlarsak, şehir de bize o derece katkı sağlayacak.
■ Geçmişe değil, geleceğe bakıyoruz.
■ Kastamonu Üniversitesi tüm dünyaya açık ve iş birliği içerisinde olacak.
■ Üniversite yapılanmamızı ilin özelliklerini ve ihtiyaçlarını dikkate alarak oluşturacağız.
■ En doğruyu, en makulu istişareyle, ortak akılla bulacağız.
■ Tabiat turizmi ve ormancılık alanında ihtisas üniversitesi olmanın yükümlülüklerini yerine getireceğiz.
■ İsim ve logo değişikliği gündemimizde değil.
•••
Bu “yaklaşım ve söylem”e dek epey bi enerjimizi boşa harcadık…
Hayli zaman kaybettik…
Dileğimiz, bu anlayışın zenginleşerek geleceğe taşınması…
Zira günümüzde…
Didaktik üniversite anlayışının hükmü kalmadı.
Yalnızca araştırmacılığa indirgenmiş akademik yaklaşımlar da terk ediliyor…
Girişimciliği öncelemeyen…
Bilgi odaklı küresel üniversite anlayışını sürdüremeyen tüm üniversiteler tökezliyor…
Bilginin ticarileşebilmesinin yol ve yöntemini bulamayan, bunun mekanizmalarını kuramayan üniversiteler patinaj yapıyor…
•••
Kastamonu’ya benzeyen yörelerin durumu daha da vahim…
Çünkü…
Üniversiteleri “öksürdüğünde…”
Bizim gibi iller verem oluyor!
•••
Sayın Topal’ın sözleriyle umutlandık…
Keşke diğer kurum ve kuruluşlarımız da kendilerini hızla bir özeleştiri süzgecinden geçirebilse…
O zaman senkronize bi iş birliği belki de kendiliğinden doğacak!
•••
Başarılar diliyor ve ekliyoruz:
İşimiz zor…
“Elini taşın altına koyan ya da koyacak olan” herkese kolay gelsin…