Kastamonu’nun “şehir değil şiir” olduğu yıllar, Osmanlı’nın son dönemine ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş yıllarına damga vuran aktörlerin “resmigeçidi”, kimler geldi kimler geçti, adeta “yıldız yağmuru”…
Kastamonu, evvel zamanın “tek taşı”.
(“Milletvekilleri, valiler, eğitim, kültür ve iş insanları, kanaat ve inanç önderleri…” hangi birini saysak ki…
“Günyüzü”.
Gölgesiz…
“Gün ışığı”.)
“Geçti dost kervanı”…
Geri döneceği de yok.
TBMM’nin 2’nci döneminden başlayarak “1923-1939” yılları arasında “4” dönem milletvekili olarak Kastamonu’yu temsil eden dönemin önde gelen isimlerinden birini hatırlayalım istedim bugün…
Vefa, Kastamonu kültürünün bir semtidir.
Konya doğumlu, Mevlânâ Celâleddîn-i Rûmî soyundan, ilkokuldan itibaren şiir ve edebiyata ilgi duydu, eğitiminin farklı kanallardan ilerlemesi kültürel kimliğinin zenginleşmesini sağladı, memurlukla başladığı iş yaşamına gazetecilik ile devam etti, öğretmenlikle sürdürdü, ara verdi dünya işlerine, İstanbul’da Bahariye Mevlevihanesi’nde soluklandı, sonrasında öğretmenliğe döndü, şiirlerini yayımlamaya başladı, yolu İttihat ve Terakkî Cemiyeti ile kesişti, Galata Mevlevîhânesi’nde şeyhlik görevini yürüttü, Türk Derneği’nin kurulmasına öncülük etti, dergi çıkardı, Dârülfünun ve Galatasaray Sultânîsi’nde Farsça öğretmenliği yaptı, 1910’da “çelebi” oldu, gönüllü Mevlevî dervişlerinden oluşturduğu Mücâhidîn-i Mevleviyye alaylarının kumandanı olarak Birinci Dünya Savaşı’na katıldı, Kanal Harekâtı’nda Şam’a gitti, Kurtuluş Savaşı başladığında Ankara’ya geçti, Ziya Gökalp ile birlikte çalıştı, “Türkçülük” davasını başlatanlardan biri olmakla onur duydu, Türk Dili üzerine araştırmalar yaptı, Samih Rıfat ile “Türkçe” sözlük üzerine emek verdi, Türk Dil Kurumu’nda çalıştı, 4 Mayıs 1953’te Ankara’da ebediyete intikal etti, Asrî Mezarlığa defnedildi…
“Veled Çelebi İzbudak”.
(TDV İslam Ansiklopedisi’nden faydalandım kronoloji takibinde…
Üstadın yayımladığı “dünya” kadar eseri var ilgililerin önüne okyanus serdiği.)
Dönemin köşe taşlarından biri “Veled Çelebi İzbudak”…
İsminin Kastamonu ile birlikte geçmesi ilimiz namına bulunmaz kıymet.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü destekledi…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk de desteğini, sevgisini ve saygısını hiç eksik etmedi.
(Mazisi Candaroğulları Süleyman Bey’e kadar uzanan “Mevlevi” dergahı Kastamonu için her vakit hem kıymetli hem de “belirleyici” oldu…
Ta ki kapanana kadar.
Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında ve Türkiye Cumhuriyeti’ne giden yolda Mevlevi dergahının katkısı kelimelere sığmaz…
Külliyatlı bir dosya elzem.)
4 dönem Kastamonu milletvekilliği yapan “Veled Çelebi İzbudak”, 16 yıllık görevi boyunca ilimize kaç defa geldi yahut “yerel” dertlere ne ölçüde merhem oldu bilmiyorum, Kastamonu ile isminin kesişmesi benim için yeterli…
(Veled Çelebi İzbudak’ın 1939-1943 döneminde Yozgat milletvekili olarak görevini sürdürmesi “yerel” önceliklerden çok “kontenjan” fikrini akla getiriyor.)
Elbet “feyz” vermiştir Kastamonu’ya…
Nüfuz olmuştur Ankara’da.
Mekanı cennet…
Rahmet ola.
MUSTAFA AFACAN