“Türkiye Lojistik Master Planı” gösteriyor ki Kastamonu yakın gelecekte “üretim” yahut “ticaret” merkezi illerden biri olarak tahayyül edilmiyor, yerel potansiyeli ile makus kaderini ters yüz edecek bir irade ortaya koyması da pek beklenmiyor, şapkadan tavşan çıkarırsa bir umut…
E bu durumda Kastamonu’nun gelecek perspektifi ne olacak?
Kastamonu “sanayi şehri” olur mu olmaz…
Hem “lojistik” hem de “coğrafik” özellikleri sanayinin önünde engel, 2053 yılına kadar mevcut handikapların ortadan kalkması en azından kamu eliyle öngörülmüyor, gerçi ildeki üretici güçlerin de bu yönde “aman aman” ne bir talepleri var ne de veryansınları.
Kastamonu “küçük sanayi şehri” olur mu olmaz…
İlin “kobi” tabanlı gelişmesine yönelik ortaya ne yazık ki “bütüncül” bir mutabakat henüz konulabilmiş değil.
Kastamonu “tarım ve hayvancılık şehri” olur mu olmaz…
Var olan “tarım ve hayvancılık” potansiyeli her geçen gün azalıyor, üreticinin ne tarlayı gözü görüyor ne de ahırı, elindeki altın yumurtlayan tavukların ya köküne kibrit suyu döküyor ya da boynuna bıçak vuruyor.
Kastamonu “turizm şehri” olur mu olmaz…
Kış turizmi “para etmiyor”, kültür turizmi “seçenek olmaktan çıktı”, inanç turizmi hiç “akla getirilmedi”, deniz turizmi zaten “sözü dahi olmaz”, elde kala kala bir “kanyon turizmi” kaldı, o da mevcut “plansızlık” içinde başlamadan bitme riskini olabildiğince bünyesinde taşıyor.
Kastamonu “üniversite şehri” olur mu?…
81 il aynı “hayal” peşinde koştuğu için, pasta 81’e bölüneceği için, olsa da “karın doyurmaz”.
İhracat yükünü son yıllarda sırtlamasından hareketle, Kastamonu “maden şehri” olur mu olur bir ihtimal…
Madenden gelecek gelir “tabana ne oranda yayılır” sorusu es geçilmesi halinde, rakamlar üzerinden “sahte bir cennet” yaratılır mı yaratılır.
İnsanlar doğdukları yerde değil, “doydukları” yerde yaşar…
Kamuoyu yoklamaları ülke nüfusunun önümüzdeki 10 yıl içinde metropollere daha fazla yığılacağını öngörüyor.
Kastamonu “resmen” il olarak kalabilir kalmasına ama…
“Fiilen” il kimliğini ne oranda koruyabilir gelecekte?
Bugünden düşünmek lazım ki…
10 yıl sonra “el belde” kalmasın Kastamonu.
Not: Avrupa Komisyonu “100 İklim Nötr ve Akıllı Kent Misyonu Niyet Beyanı Çağrısı” yaptı belediyelere…
Avrupa şehirleri cümbür cemaat başvurdu çağrıya, ilk aşamayı “35” ülkeden “325” başvuru geçti, aralarında ülkemizden de “15” büyükşehir, “1” il ve “6” ilçe belediyesi var.
Hangi 22 belediyenin olduğunu “Bursa” haricinde bilmiyorum…
22’nin 1’i Kastamonu’dan olsa ne güzel olurdu?
İklim değişikliği ile mücadele etmeye yönelik “niyet” elbette her belediyede var ancak bu yönde “emek” de lazım…
Sera gazı envanteri ve iklim değişikliği eylem planı, kişi başı sera gazı emisyonunu kabul edilir oranda azaltma taahhüdü gibi adımları atmaları elzem.
Şehir ikliminin “yaşanılır” olması yanı sıra bir de “duygusal” faydası var söz konusu “misyon” şartlarını yerine getirmenin…
“AB fonlarına erişimi” çok daha kolay sağlayacak.
“İklim şartı”…
Avrupa fonlarının öncelikli şartı haline geldi.
MUSTAFA AFACAN