Geçmiş yıllara sarih “plansız, hedefsiz, günübirlik” hallerimiz neticesinde “iddiasız” bir il haline büründük, “üretim” namına elimizi yüzümüzü yıkamanın faturasını “yoksulluk” ve “göç” olarak ödüyoruz…
Esaretine girdiğimiz bu sarmaldan kurtulmamız lazım.
“Göç” karnemizi geçtiğimiz hafta paylaştım…
Nüfus olarak artmamayı bırakın “sabit” bile duramıyoruz, “eksiliyoruz” peyderpey.
“Aldığımız” göç ile “verdiğimiz” göç arasında…
Orta boy bir ilçemiz kayboluyor her yıl.
Üretim olmayan yerde “göç” ve “yoksulluk” el ele yürür…
Göç etmeye bile takati kalmayanlar ise kamu yardımlarından medet umar.
İlimizdeki yoksulluğa ilişkin devlet verisi paylaşıyorum…
“Kastamonu (il/ilçe) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları 2018 Yılına Ait Genel Yardım İstatistikleri” verisine göre “26 bin 146 hane” yardım aldı 2018’de.”
“78 bin 238 kişi”…
İlimizin yüzde 20’si yardım ile yaşıyor.
Ki…
Bu yekûnun hem hane hem de kişi olarak yarısı “düzenli” merkezi yardım abonesi.
(14 bin 213 hane ve 41 bin 472 kişi “düzenli merkezi yardım” alırken, 11 bin 213 hane ile 36 bin 766 kişi ise “vakıf kaynağı ile yapılan yardımlar” kaleminden yararlanıyor…
2018 toplam yardım bütçesi 86 milyon 557 bin 245 TL).
2019 yılında ekonominin iyiden iyiye bozulduğunu göz önüne alırsak…
Yukarıdaki rakam katlanmıştır doğal olarak.
(2019 verisi yok sistemde…
Neden yok?)
2020…
“Zirve” olsa gerek.
(Merkez belediye sadece Ramazan ayında 12 bin koli dağıttığını açıkladı…
Nasıl bi yoksulluktan geçtiğimizi hesap edin.)
Her yıl ele kola gelir bir fabrika maliyetini “yardım” olarak dağıtıyor devletimiz Kastamonu’da…
Azalmıyor artıyor rakam.
Devletin sosyal yardım musluğunu kıstığını düşünelim…
Ne olacak Kastamonu’nun hali?
Yardımdan kurtulmanın yolu “üretim”…
Atlara eyer vuralım.
Taşıma suyla değirmen dönmez…
Gidişat sıkıntı.
(Acı ama gerçek…
İlimizin sosyal fotoğrafı bu.
Yüzleşmekten kaçtıkça…
Arka fon biraz daha kararacak.
Yüzleşelim…
Çare bulalım.
Ekonomi bozuldukça…
Sosyolojinin kimyası tümden bozuluyor.)
MUSTAFA AFACAN