MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde, “Kastamonuluların iradesine hasretle talibiz” dedi.
Dün Kadıdağı mevkiinde partilileri tarafından karşılanan ve çiçek takdim edilen Bahçeli saat 14.00’de Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitinge katılarak 20 dakikalık bir konuşma yaptı. Düzenlenen miting de MHP Belediye Başkan Adayları tanıtıldı. Devlet Bahçeli konuşmasının ardından da Çankırı’ya geçti.
Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde Kastamonuluları selamlayan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, şöyle konuştu:
“Kastamonuluların iradesine hasretle talibiz. Mahalli idareler seçiminin milli bekamıza, milli huzurumuza, milli birliğimize, ülkemizin kalkınma ve gelişme hedeflerine vesile olmasını temenni ediyorum. Kastamonu’da bir şey değişse, her şey değişir. Kastamonu’da milli bir ses yükselirse, yankısı tüm Türkiye’den duyulur. Kastamonu tamam derse milli bekamız daha da doğrulur, daha da güçlenir. MHP Kastamonu’yu daha iyi yönetmek, daha fazla ihya etmek, daha güzelini sağlamak için belediyeyi sizlerden istiyor. Bu emeklerin hakkını vereceğiz. İradenize layık olacağız. Mahcubiyetimize yol açacak, yüzümüzü kara çıkartacak hiçbir işin kıyısında, köşesinde yer almayacağız. İlkeliyiz, tutarlıyız, dürüstüz, Türkiye sevdalısıyız. İddialıyız, ahlaklıyız, ne söyledikse onu yapacağız. Sözümüzü tutacağız, özümüzü ve öz değerlerimizi koruyarak çalışacağız. Kastamonu için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız. Kastamonu için hiçbir mücadeleden çekinmeyeceğiz. Huzurlarınızda Belediye Başkan Adayımız Galip Vidinlioğlu’nu hepinize emanet ediyor, sizlerin desteğini bekliyorum. İlçelerimizde de çok güzel arkadaşlarımız belediye başkan adayı olarak, mücadelelerini sürdürmektedir. Bütün belediye başkan adaylarımıza üstün başarılar diliyorum. MHP’nin inanmış ve yetişmiş kadroları Kastamonu’ya hizmet için sabırsızdır. Öyle bir cevap verin ki, zillete düşenlerin umutları sönsün, Kastamonu’nun kuyusunu kazanların hevesleri kursaklarında kalsın. Şaban-ı Veli’nin duası arkamızda, Kahraman Şehit Şerife Bacı’nın anıları her daim yanımızda, her zaman hafızamızda. Kastamonu Cumhur İttifakı kapsamında değilse de, sözlerimiz, değerlendirmelerimiz, takip ettiğimiz siyaset elbette ittifakının doğasına muvafık olacaktır” dedi.
CUMHUR İTTİFAKI
Cumhur İttifakı’nın Türkiye olduğunu söyleyen Bahçeli; “Cumhur İttifakı Türkiye’nin kaderi, Kastamonu’nun kendisidir. Beka için milli karar, cumhur için istikrar, sağduyunun birlikleri Cumhur İttifakı. İnanıyorum ki Kastamonu ehline emanettir. Kastamonu 31 Mart’ta pırıl pırıl parlayacaktır. AK Partili kardeşlerimizle ayrımız yoktur. Yürüyüşümüz yan yana, omuz omuzadır. Biz birlikte Cumhur İttifak’ıyız. Biz birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin sağlam iradesiyiz. Biz birlikte milli istikbal, milli istiklaliz. Buna karşılık karşımızda kokuşmuş zillet ittifakı vardır. Türkiye muhalifleri zillete tutulmuştur. Zillette hayır yoktur, zillete umut yoktur. Bu zilletle gelecek asla olmayacaktır. Çünkü niyetleri kötü, çünkü hedefleri karanlıktır. Beka diyoruz deliye dönüyorlar. Milli birlik diyoruz çıldırıyorlar. Türkiye tarihsel haklarından bahsediyoruz hazmedemiyorlar. CHP, İYİ Parti, PKK’dan medet umuyor, bebek katilleriyle ortaklık yapıyorlar. Teröristlerle düşüp, kalkıyorlar. YPG’yi aklama telaşına kapılıyorlar. HDP ile paslaşıyorlar, al tekke ver külah içindeler. CHP’de Türkiye sevgisi kalmamış. İYİ Parti kökünden kopmuş, HDP ile kapaklanmış. Birbirlerinin ayaklarına basmıyorlar ama kendi ayaklarına da kurşun sıktıklarını göremiyorlar. Hainler Kürdistan’da kazanacağız der, ne CHP ne de İP ses çıkarmaz. Ezan ıslıklanır, ezanla alay edilir, CHP ile İP çaktırmadan araziye uyar. Polonya’da 21 yaşındaki Furkan evladımızı şehit eden alçaklar bugün İP’in, CHP’nin yoldaşı, kardeşi, kader ortağıdır. Hangi vicdan bu zillete dayanır? Hangi insaf sahibi bu zillete katlanır? Hangi faziletli kalp zilletin oyunlarına aldanır? Türkiye zillete teslim olamaz. Kastamonu zillete taviz veremez. Konu vatandır. Konu bayraktır. Konu ezandır. Konu milli bekamızın geleceğidir. Şimdi söz sırası sizde, şimdi cevap hakkı sizlerde: Zilletin faillerine dersini verecek misiniz? (Evet) Milli bekamıza çatık kaşla bakan gafillere haddini bildirecek misiniz? (Evet) Kastamonu’nun geleceği için Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy verecek misiniz? (Evet) Bu evetler gösteriyor ki, zillete Kastamonu’da geçit yok. Zillete tahammül yok, izin yok, oy hiç yok. Türkiye’yi yıkamayacaklar. Türk milletini yenemeyecekler. Türk vatanını bölemeyecekler. Güvence Kastamonu’dur. Güç büyük Türk milletidir. Biz yıllar evvel; “Horon kadar Karadeniz, Zeybek kadar Egeyiz. Karşılama kadar Trakyalı, Halay kadar, bar kadar, semah kadar Doğuyuz, Güneydoğuyuz Anadolu’yuz” demiştik. Çok şükür ki mesajımız yerine ulaştı. Çok şükür bu çağrımız cevap buldu. Çok şükür Cumhur İttifakı Türkiye oldu, Türk milletini her değeri, her özeli, her güzelliğiyle kavradı, kucakladı. Bir olduğumuz sürece üzerimize gelemezler. Biz olduğumuz müddetçe Kastamonu’yu geçemezler.”
“KASTAMONU KARARINI VERMİŞ”
Konuşmasının bu noktasında meydanı dolduranlara “31 Mart’ta vatana sahip çıkacak mısınız? 31 Mart’ta huzurunuza sahip çıkacak mısınız? 31 Mart’ta bekanıza sahip çıkacak mısınız? 31 Mart günü geldiğinde, sevdalınız Milliyetçi Hareket Partisi’ne sahip çıkacak mısınız?” sorularını yönelten Bahçeli, hepsine “evet” cevabı alınca, “Kastamonu kararını hamd olsun vermiş, tercihini şimdiden yapmıştır. Burada zillete yer yoktur, ekmek yoktur, gelecek asla olmayacaktır. Görüyorum ki, Kastamonu 18 gün sonra ehline emanet edilecektir. Şu mübarek “Üç Aylar”ın içinde niyazım odur ki, Allah birinizi bin etsin, tuttuğunuz altın, dualarınız kabul, desteğiniz ve ömrünüz hayırlı olsun” dedi.
“BEKA OLMADAN KASTAMONU OLUR MU?”
Muhterem Vatandaşlarım, Değerli Dava Arkadaşlarım, Malum iradesiz ve müfteri korosu diyor ki; Cumhur İttifakı tabanda yama tutmuyormuş. Beka söylemi tutmuyormuş. Zillet İttifakı’nı terör örgütleriyle eşitleme algısı geri tepiyormuş. Yalanınız batsın, tezviratınız yerin dibine geçsin. Bunların işi gücü siyasi dolandırıcılık, siyasi kalpazanlık. Bunların geçim kapısı bozgunculuk, ümit kapısı sahtekarlık. Cumhur İttifakı’nı görmek isteyen Türk milletine baksın. Cumhur İttifakı’nı tanımak isteyenler Türkiye Cumhuriyeti’nin yükselişine odaklansın. Çıkarcılar Cumhur İttifakı’nı anlayamaz. Çürümüşler Cumhur İttifakı’nı algılayamaz. Doğruyu görmek için doğru bakmak lazımdır. Hakikati idrak için haktan yana durmak şarttır. Dahası halkın ve haysiyetin müdafaası için zillete düşmemek asıldır. Cumhur İttifakı’nda yırtık yok ki yama tutsun. Cumhur İttifakı milli bekamızın ağır tehditler karşısında olduğu bir dönemde müstesna bir irade ve mutabakatla doğmuştur. Milletimizin aziz varlığında zaten mevcut olan bir cevher süreç içerisinde karşılıksız ve pazarlıksız ortaya çıkmıştır. Cumhur İttifakı imanın mahsulüdür. Cumhur İttifakı milli iradenin mecmuudur. Hiçbir zillet mensubu fitne aşılamasın, boş yere hayal kurmasın. Cumhuriyet’i kuran Cumhur İttifakı korumasını da bilecektir. Milli Mücadele’yi yapan Cumhur İttifakı Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yılının mimarı olacaktır. 31 Mart’tan sonra, sonuçlar ne olursa olsun, siyasi tablo neyi gösterirse göstersin, Cumhur İttifakı yaşayacak, yaşatılacaktır. Kararımız budur. Azmimiz budur. Amacımız budur. Cumhur İttifakı’nı anlamak için mangal gibi yürek, kükreyen bir vicdan olmalıdır. Zillet İttifakı’nda ne yürek ne de vicdan vardır. Zilletin yazar, çizer ve uyduruk köşe yazarları kiralıktır, kalemlerini muayyen bir bedel üzerinden çoktan satmışlardır. Zillet siyasi hülledir, siyasi hezimettir, ziyan olmuş ve zehirlenmiş bir ortaklıktır. Hep bildik yüzler, hep aynı simalar, hep malum zihniyetler sürekli beka söyleminin tutmadığını söylüyorlar. Bekayı bilmiyorlar ki tutup tutmadığını anlasınlar. Bekayı özümsemiyorlar ki, milletteki karşılığını fark edebilsinler. Bunlar gafildir, bunlar cahildir, bunlar nankördür. Milli bekanın tutup tutmadığını öğrenmek için tarihe dönüp baksınlar. Milli bekanın var olup olmadığını görebilmek için Türkiye’nin içine düştüğü vahşi ve vahim tehdit sürecine dikkat etsinler. Beka anket konusu değildir. Beka polemik konusu değildir. Beka dedikodu malzemesi hiç değildir. Beka kadar güçlüyüz, beka kadar varız, beka kadar güvenliyiz, beka kadar bağımsızız. Beka olmadan Kastamonu olur mu? Beka olmadan devlet-i ebed müddet, millet-i ebed müddet yaşar mı? Terör varsa beka sorunu da vardır. Bölücülük tehlikesi varsa beka meselesi ağırdır. 15 Temmuz gecesi ne çabuk unutuldu? Şerefsiz FETÖ’cülerin işgal teşebbüsü hangi ara hafızalardan silindi? Güney sınırlarımız boyunca kurulmak istenen terör devleti nasıl görmezden gelindi? 15 Temmuz’a tiyatro, senaryo diyen reziller bekayı bilmez. “YPG bize mi saldıracak?” diyen köksüzler bekayı kabullenemez. “Kürdistan’da kazanıp, batıda AK Parti’yle MHP’ye kaybettireceğiz” diyen hainler ve bunlarla kucaklaşan işbirlikçiler bekayı itiraf edemez. Sevr hayranları, Mondros hizmetkarları, müstevli postallarının meraklısı ruhsuzlar, kimliksizler bekaya değil belaya çanak tutan Türkiye düşmanlarıdır. Bekanın tutup tutmadığını araştıran kansızlar düşmanın içimizdeki uzantılarıdır. Nereden çıktı bu beka diyenler, gitsinler aynadaki işbirlikçi suratlarına baksınlar. Beka Türklüğün var oluşudur. Beka Türkiye’nin istikbalidir. Beka tutmadıysa Türk milleti bir adım ileri gidemez. Bunların gerçekte emelleri de budur. Zillet İttifakı’nın hesap ve beklentisi de bu yöndedir. Ama bunların hesaplarını başlarına geçireceğiz. Beklentilerini yıkıp geçeceğiz. Zillet İttifakı’na yanılıp yenilip oy veren ya da vermeye niyet eden vatandaşlarımıza bir şey demiyoruz. Onlara hürmetimiz sonsuzdur. Vatandaşa terörist dediğimizi söyleyenler bir defa müfteridir, alçak iddialarını ispatla mükelleftir. Zillet İttifakı’nı oluşturan partiler ve yönetimleri için her sözümüzün ardındayız. Ancak oy veren vatandaşlarımızı istismar edip onlara yalan söyleyenler en hafif tabirle zelildir. Şunu unutmayınız ki, 31 Mart seçimleri bir beka seçimidir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin güçlü Türkiye’yi inşa etmesi için milattır. Yeni yönetim sisteminin kökleşmesi, güvenliği, ilke ve kurumlarıyla yerleşmesi için 31 Mart’tan müstesna bir sonuç çıkmalıdır. CHP’nin gayesi sistem krizi çıkarmaktır. CHP’nin arayışı rejim bunalımı üretmektir. İşleri güçleri kaos, dertleri Türkiye’nin yıkım ve çözülmesi.”
Bahçeli bu noktada bir kez daha meydanı dolduranlara “31 Mart’ta CHP’ye, İP’e, HDP’ye Kastamonu’nun gücünü gösterecek misiniz? 31 Mart geldiğinde zillete güçlü bir Osmanlı tokadı vuracak mısınız? 31 Mart’ta sandığa gittiğinizde bekamızı lekelemeye, milleti birbirine düşürmeye çalışan küstahları şaşkına çevirecek misiniz? Elbette 31 Mart’ta Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy ve onay verecek misiniz?” sorularını yöneltti ve aldığı “evet” cevapları sonrasında, “ İşte milli şuur, işte Kastamonu. İşte milli uyanış, işte kahramanlık” dedi ve konuşmasını şu cümlelerle noktaladı:
“Gayret bizden, takdir sizlerden. Sefer bizden, zafer Allah’tan. Kastamonu’nun huzuru için varız. Kastamonu’nun haysiyeti için varız. Kastamonu’nun refah ve gelişmişliği için mücadeleye varız ve projelerimizle hazırız. Kastamonulu kardeşlerimin tamamını kucaklayacağız. Milliyetçi Hareket Partisi’nin büyük hedefleriyle buluşturacağız. Beka İçin Milli Karar, Cumhur İçin İstikrar. Beka İçin Milli Karar, Kastamonu İçin İstikrar. Kastamonu Ehline Emanet. Sizlere güveniyorum, Kastamonu’ya inanıyorum. Hepinizi Cenab-ı Allah’a emanet ediyorum. Yolunuz, bahtınız ve alnınız açık olsun diyorum. Ne Mutlu Türküm Diyene!”