Kastamonulu Ressam Dr. Öğretim Üyesi Nuran Say, Gaziantep Sanko Sanat Galerisi’nde, “Kam, Kadın, Dokuma Üçlemesi” temalı 16’ncı kişisel resim sergisini açtı. Sergi açılışında konuşan Dr. Öğretim Üyesi Ressam Say, “Türk kadını olarak kendi kadın atalarımı resmedip gençlere tanıtmayı görev biliyorum” dedi.
Ankara’daki atölyesinde sanat çalışmalarını sürdürdüğünü anlatan Ressan Nuran Say, yurtiçi ve yurtdışında Florida, Venedik, Paris, Tiran ve Ürdün’de çok sayıda karma resim sergisine katıldığını söyledi. “İçinde doğduğum kültürün değerlerini dünyaya, kendi toplumuma ve gençlerimize aktarmak için resim bir araçtır” diyen Say, bu nedenle farklı bir teknik kullandığını kaydetti.
“Önce ülkemin kadınlarını yağlı boya, sulu boya ve kara kalem olarak resmediyorum. Sonra onların ürettikleri dokumalarla ya da ata inançlarıyla bütünleştiriyorum” diyen Say, kadın ataların ürettiği kirkitli dokumaların (halı, kilim, cicim, zili, susma) tek başına yaşam biçimi ve sanat eseri olduğuna vurgu yaptı.
Daha bilinçli ve gelişmiş toplumlar için anne-baba ile eğitimcilere büyük görev düştüğüne dikkat çeken Say, “Resim benim için bir iletişim aracıdır. Geçmişi bilmeyen toplumlar, gününü yaşayamaz, geleceğini oluşturamaz. Bu nedenle geleceğimiz olan gençlerimize geçmişimizi gerek sanat gerekse tarih yoluyla doğru anlatmayı görev bilmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Nuran Say’ın 25 eserinin yer aldığı sergi, Sanko Sanat Galerisi’nde, 28 Şubat’a kadar her gün 10.00 – 22.00 saatleri arasında gezilebilecek.
Kam, Kadın, Dokuma Üçlemesi
Kam: Türklerin gök tengiri inancına göre, Tengiri tarafından seçilmiş kişiye verilen isim. Görevi; Seçilmiş “Kut” luk verilmiş lider ile Tengiri arasında bilgi taşımak. Kandaş toplulukları bir arada tutmak. Ata ruhlardan aldığı bilgileri insanlarla paylaşmak. Şifa bilgileri vermek. Manyak: Kamların ata ruhlardan aldıkları talimatlarla hazırlayıp dini ritüeller sırasında giydikleri elbise. Dokuma: Türklerin her alanda kullandıkları ürün. Mimari, duvar resmi, mobilyası, koruyuculuğu temsil eden, yün, keçi kılı, gibi malzemelerden “ıstar” tezgahında kirkitle sıkıştırılarak elde edilen kullanım araçları. Kadın: Türklerde ata, ana saygın kişi. Kam, Kadın, Dokuma ayrılmaz bir bütün. Anadan kıza aktarılan sözlü bilgi, tekrar edilerek üretilen dokumalar.
NURAN SAY KİMDİR?
Kastamonu’da 1957 yılında dünyaya gelen Say, 1986-1987 İstanbul Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil Ana Sanat Dalından mezun oldu. 1987-1988 öğretim yılında Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Resim-İş Eğitimi Bölümüne, Tekstil Tasarım ve Temel Tasarım derslerini vermek üzere Öğretim Görevlisi olarak atandı. 1990-1991 yılında Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim-İş Eğitimi Anabilim Dalı Marmaris Yöresi Kirkitli Düz El Dokumaları konulu yüksek Lisans, 1998-1999’da Niğde Bor İlçesi Bekdik Kilimleri isimli tezi ile doktora programını tamamladı. Resim Eğitimi Konusunda uzmanlaşarak 2002-2003 Yılında Yrd. Doç. Dr. kadrosuna atandı. Bölümünde verdiği derslerin yanı sıra, Ankara, Kastamonu, Çankırı, Alanya, İstanbul, Bulgaristan ve Gürcistan’da 15 kişisel resim sergisi açtı. Yurt içi ve yurt dışında Florida, Venedik, Paris, Tiran ve Ürdün’de çok sayıda karma resim sergisine katıldı. Kültür Bakanlığı DÖSİM Uzmanlar Kurulu üyeliği, AKM Arış ve Gazi Eğitim Dergisi, hakem kurul üyeliği yaptı. Yurt içi ve dışında özel, resmi kurum ve kuruluşların koleksiyonlarında çalışmaları bulunan Say, makale, kitap, bildiri, konferans, proje, alan araştırmaları, hakemlik görevleriyle de bilimsel ve sanatsal çalışmalarına devam etmektedir. GESAM ve SAKÜDER üyesi, özgün eser TÜBİTAK ödülü sahibidir. (İHA)