Hemen hemen hepimizin WhatsApp gruplarından ya da sosyal medyadan yahut internette dolaşırken denk geldiği bir isim Taner Ayyıldız…
Genç hemşerimiz, büyük yeteneğini ve bilgi birikimini kullanarak ‘Kastamonu ağzını’, ‘Kastamonu mizahını’ geniş kitlelere duyurmayı hedefliyor. Bunu başarıyor da…
Mütevazı kişiliğiyle, Kastamonu’ya olan aşkıyla, her zaman yeni şeyler yapma hevesiyle başarıyı fazlasıyla hak etmiş bir isim, Ayyıldız.
Kendisiyle telefonda uzunca sohbet ettik. Hakkında bilinmeyenleri bizimle paylaştı. Çok güldük, çok eğlendik ancak biraz da dertlendik. Bu kadar memleket aşığıyken, memleketinin sesini, şivesini geniş kitlelere duyurmaya çalışırken ne yeterli desteği gördüğünü, ne de hedeflediği yerde bulunduğunu, “Bizim olana sahip çıkıyor muyuz gerçekten?” sorusunu bir kez daha sordurtarak dile getirdi.
Haydi gelin, Taner Ayyıldız’ı biraz daha yakından tanıyalım…
Kendisine ilk olarak, “Niye böyle bir şey yapıyorsunuz?” diye sordum. Net cevapladı: “Bir de bizim mizahımız var. Hem de çok özgün bir mizah. İnsanların bunu bilmesini ve duymasını istiyorum…”
Taner Ayyıldız, İnebolulu. İlköğretim eğitimini İnebolu’da, liseyi ise Mustafa Kaya Anadolu Lisesi’nde okumuş. Sonrasında Cumhuriyet Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirmiş ve hatta 2001-2003 yılları arasında, doğduğu yerde, İnebolu’da öğretmenlik de yapmış. Ancak şu an hayatını İstanbul’da sürdürüyor. Yeni baba olmanın mutluluğunu taşıyor.
İlimizde bulunan HannSanat’ta ve Cide Gençlik Festivali’nde sahne aldığını belirten Ayyıldız, Cide’de 15 bin kişiye gösteri yaptığını ancak sonrasında yalnızca 100 kişinin kendisini takip etmeye başladığını belirtti. Festival sonrasında orada olup biten her şeyin ulusal basına servis edildiğini, her şeyin televizyonlarda yayımlandığını ancak kendisiyle ilgili bir tek karenin dahi yer almadığını söylerken yaşadığı kırıklığın etkisini hâlâ yaşadığını saklamıyordu.
O gösteride herhangi bir ücret almadığını da belirten Ayyıldız, sonrasında ilgili ismi arayıp kendi gösterisinin ulusal basına neden servis edilmediğini sorduğunda ‘Ya, sen bizim çocuğumuzsun’ diye bir cevap almış. “Evet, ben sizin çocuğunuzum tamam da neden en çok beni tekmeliyorsunuz?” diye soruyor Taner Ayyıldız…
“SİVASLI OLSAYDIN, 1 MİLYON TAKİPÇİN OLURDU”
Taner Ayyıldız, kendisine olan ilginin yalnızca ilimiz çerçevesinde kalmadığından da bahsetti ve şöyle bir anısını paylaştı:
“Instagramdan bir takipçim, ‘İlla seninle tanışmak istiyorum. Mutlaka buluşalım’ diye yazdı.Olumlu cevap verdim, buluştuk ve uzunca bir süre sohbet ettik. Aradan bir saat geçti, kendisine, ‘Abi siz Kastamonu’nun neresindensiniz?’ diye sordum. Bana ‘Ben Sivaslıyım. Senin de zaten problemin Sivaslı olmamak. Eğer sen Sivaslı olsaydın seni takip eden insan sayısı 1 milyon olurdu’ diye cevap verdi!”
“Bizim insanımız neden bu tip şeylere sahip çıkmıyor?” diye soruyor Taner Ayyıldız. “Ben gösterilerimde ve videolarımda bir kere bile küfür etmiyorum. Dünyanın en zor işi olan güldürmeyi kendine amaç edinmiş bir insanım” diyor.
Neredeyse 20 bin civarında takipçisi olduğunu belirtiyor Ayyıldız, ancak Kastamonu’ya gösteri için geldiğinde yolda yürüyemediğini fark ettiğini söylüyor. Ardından da ekliyor: “Beni kolumdan tutan herkes, beni ne kadar çok sevdiğini, izledikleri videolara ne kadar çok güldüklerini söyledi. Hatta İnebolulular toplantısına katıldım bir kere. Yaklaşık 500 kişi vardı ve herkes beni tanıyordu. Ben de her birine ‘Peki beni takip ediyor musun?’ diye sordum ve çoğundan ‘Hayır’ yanıtını aldım. Nedenini merak ettiğimde bana, ‘Takip etmeye gerek yok ki, zaten her şekilde istediğimiz an ulaşabiliyoruz videolara’ dediler. Yahu güzel kardeşim, o videolar o kadar büyük emekle hazırlanıyor ki, bilsen şaşırırsın. Ben tüm videolarımın konusunu kendim buluyorum. Kendim çekiyorum. Kendim oynuyorum. Kendim yayımlıyorum. Bunda o kadar büyük bir emek var ki anlatamam. Sen beni takip edeceksin ki, senin memleketin, senin mizahın bir yerlere gelecek.”
Bütün televizyonlarda mafyaların olduğu, insanların dram üstüne dramla beslendiği, herkesin elinde bir silah, her yerde bir konak, konağın içinde bir aşiret olduğu şeyleri izlemek zorunda bırakılırken, bizlerin neden gülmeye, eğlenmeye de hakkımız olmasın ki?
Ya da biz bu gülme kotamızı Taner Ayyıldız’ın çektiği birkaç videoyla doldururken niçin ona sahip çıkıp da takip etmiyoruz ki sahi?
“BEN ÖZÜMÜ KAYBEDERSEM OLUR MU?”
Gani Müjde ve eşi Belma Canciğer gibi, Bedirhan Gökçe gibi ünlü isimlerin kendisini takip ettiğini ve bu sayede Kastamonu şivesini tanıma fırsatı bulduğunu belirtiyor Taner Ayyıldız ve ekliyor:
“Türkiye’de her yörenin ayrı bir ağzı var. Ve bu ağızların hemen hemen hepsinin bir örneği yapıldı, filmleri çekildi ülkemizde. Öğreneğin, Karadeniz ağzı, Trakya ağzı, Doğu ağzı… Her biri yapıldı. Ata Demirer, hiç Trakya şivesi yapılmadığını fark etti ve yaptı. Her filminde bunu kullandı. Çok güzel gişeler elde etti. Ama misal, İlyas İlbey, Kastamonu hakkında bir film çekti. O filme Kastamonululardan kaç kişi gidip izledi? Kaçı destek verdi? Bizim de kendimize özgü bir ağzımız var ve ben bunun tanınmasını istiyorum. Bunun hem memleketimize hem de insanımıza katkı sağlayacağını biliyorum.”
Yolda yürüdüğünde insanların yanına çekinerek geldiğini ancak sarmaş dolaş şekilde ayrıldığından da bahsediyor Ayyıldız. İnstagram’dan kendisine mesaj atıldığında onlara cevap verdiğinden de… “Hatta insanlar bazen şaşırıyor ve ‘Aaa abi cevap verdin’ diyor. Elbette cevap vereceğim. Ben Kastamonu insanıyım. ‘Özünü Kaybetme’ diye video çektim ben. Ben özümü kaybedersem olur mu? Olmaz” diyor.
İstanbul’un farklı mekanlarında, ağırlığın Kastamonu hikayelerinden oluştuğu yeni stand-up gösterileri yapacağından bahsediyor Taner Ayyıldız.
Kişisel çabalarıyla bir menajerlik şirketiyle anlaşma imzaladığını, ilk etapta Kastamonu muhabbetinin geçtiği projelerde yer almak istediğini belirttiğini ve bu tarz çalışmaların da yakın zamanda yapılacağını söylüyor.
Taner Ayyıldız, sohbetimizin sonunda şunları söyledi:
“Dünyanın hiçbir yerinde kolay kolay rastlayamayacağınız, muhteşem bir doğaya sahip olan, çok orijinal insanlarla dolu olan bu güzel ilimizin daha çok tanınmasını istiyorum. Bunun için de uğraş veriyorum. Hemşerilerim, dualarını eksik etmesinler. Kastamonulu olmaktan dolayı gurur duyuyorum. Her yöreden bir insana gıcık olan vardır ancak ben kimsenin bir Kastamonuluya gıcık olduğunu duymadım da görmedim de… Biz güzel insanlarız. Geliriz büyükşehire, mafya olmayız. Ya börekçi oluruz, ya pastacı oluruz. Eskiden Üsküdar’a kadar uzanan Kastamonulu’nun insanlarını daha iyi tanıtma gayretindeyim. Anadolu’nun ilk devlet lisesi Abdurrahmanpaşa Lisesi’ni bünyesinde barındıran, Şehit Şerife Bacı gibi değerleri olan, Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Gözüm cephede, kulağım İnebolu’da’ dediği Kurtuluş Savaşı’nın kazanılmasında bu kadar büyük bir önemi olan ilçeye sahip, Şapka Devrimi’nin gerçekleştiği bu köklü ilimizin daha geniş kitlelerce duyulmasını istiyorum. Kastamonu, gerçekten özel bir memleket. Geçenlerde bir şeye denk geldim. Adama soruyorlar, ‘Kastamonulu olmasan ne olurdun?’, ‘Çok mahcup olurdum’ diye cevaplıyor. Emin olun, ben de Kastamonulu olmasaydım, çok mahcup olurdum.”
Bizim sesimiz olan, güldüren, eğlendiren, Kastamonu’nun mizahıyla da tanınmasını sağlayan bir değeresahip çıkmamak sizce de bir mahcubiyet kaynağı değil mi?..
- ••
Taner Ayyıldız’ın instagram adresi: taner.ayyildiz… Aklınızda olsun…
Gözde MINIK