“Kuyumcular Başı” arı kovanı gibi kaynıyor, bereket ırmağı Belediye Caddesi’nden dört bir yöne “taşıyor”, besbelli “pazarlı gün”, yaprağını dökmüş ağaç dallarını sonbahar güneşi“sarıp sarmalıyor”, şehirliyle köylü “yağ bal”, üretim “tam gaz”, cihannüma ile minare “göz göze, diz dize”…
Kastamonu “mutlu mesut”.
Taş döşemeli kaldırımda…
“Pamuk” misali mutluluk.
(“Hüseyin Üster” arşivini “boşaltıyorum”…
Verdiğim zahmet büyük, samanlıkta iğne aratırcasına “rica ediyorum”, değiyor ama.
Bugün farklı fotoğraflardan şehrimizin “anlı şanlı” geçmişinin izini sürmeyi sürdüreceğiz…
Maksadımız geçmişle “övünmek” değil, geleceğe “rehber” bulmak.)
Sene “1929”…
Belediye Caddesi’nde bir tarafı Nasrullah Meydanı’na, diğer tarafı Yeni Hamam’a inen dörtyol ağzından Nasrullah Camisi’ni karşısına alarakçekilmiş fotoğrafı görüyorsunuz, karşınızdaevvela “İstanbul Bonmarşesi” ardından “Şık Kundura” mağazalarına evsahipliği yapmış “Cihannümalı bina” ve Nasrullah Camisi’nin minaresi. Cihannümalı binanın bitişiğindeki, fotoğrafta cepheden görülen çatılı dükkan “önemli”, o yıllarda şehrimizin en namlı işletmelerinden biri olan “Kalkancı Kundura Fabrikası” çünkü.
(“Kalkancı Kundura Fabrikası”, şehrimizde o yıllarda faaliyet gösteren en “büyük” işletmelerden biri…
Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası’nın 1935 yıllığında “Kalkancı Oğlu M. Emin, Kasaplar Çarşısı No: 89” olarak kaydı geçiyor.)
Şehrin merkezinde “gürül gürül üretim”…
Dünyada “ekonomik kriz”, “savaş hazırlıkları”, “envai musibet”.
Ve…
“Tatlı hayat”.
“Sene 1957”…
Kalkancı’nın kundura fabrikası çoktan taşınmış, yerine“tatlı” sektörünün “fabrikası “Helvacı Hacı Bey (Üster)” gelmiştir, helva başta olmak üzere envai ürün üretiliyor ve sunuluyordu. Dükkanda ürünler hazırlanmış, kapı önünde kahve ve sohbet keyfi. Oturanlar; “Cemil Bardak (Bardoğ), Hüseyin Zeytinli, Fuat Yıldırım”.
(“Cemil Bardak”…
Önceki Diyanet İşleri Başkanı hemşerimiz Ali Bardakoğlu’nun akrabasıdır.)
“Zincir sanayicisi” Hüseyin Üster’in babası “gıda sanayicisi”Helvacı Hacı Bey’in hayat hikayesine ayrıntılı olarak bilahare gireceğiz; Helvacı Hacı Bey, Kastamonu helva sektörünün baş ustası ve “öğreticisi”…
Şimdilik bu kadarını diyelim.
Cadde hem “üretim bulvarı” hem de “Kastamonu Mutfağı” koridoru…
Helvacı Hacı Bey’in komşuları “GöloğBiryancısı”, “Pastırmacı Limoncu Hafız Efendi”, “Kaptanın Marketi”.
(“Atasözü” haline geldi şehrimizde malum…
“Göloğ’nun biryanı gibi akıyor”.)
Dükkan vitrinlerine dikkat kesilin…
“Düzen, itina, albeni”.
Kastamonu bir zamanlar “üretim, eğitim, kültür” şehriydi…
Yine neden olmasın?
MUSTAFA AFACAN