Atatürk’ün ölümünden sonra Cumhurbaşkanı seçilen İsmet İnönü, ilk yurt gezisini Kastamonu’ya yapmıştır. 5 Aralık 1938 günü Ankara’dan ayrılan İnönü, geceyi trende geçirmiş ve ertesi günü önce Çankırı’ya uğramış, oradan Kastamonu’ya gelmiştir.
Olukbaşı’nda 10 bin dolayında vatandaş karşılamış. Vilayet binasında halkın temsilcilerini kabul etmiş. Kışla’yı ziyaretten sonra Halkevi binasının açılışını yapmış. Anlıyoruz ki bugünkü Halkevi binası 84 yıldır hizmet veriyor.
İnönü 7 Aralık günü Daday’a gidiyor; Derelitekke, Kırmacı, Budaklı, Akpınar, Bolatlar, Gülam, Dereköy ve Çömlekçiler köylerinden vatandaşlarla yüz yüze görüşüyor. Geçim durumlarını öğrenmek için çok fazla soru soruyor, ajandasına kaydediyor.
Dönüşte Gölköy’de Sıdıka Hanım ile sohbet ediyor, fotoğraf çektiriyor. Sıdıka hanım hakkında kısa da olsa bir bilgiye ulaşamadık; hangi köydendir, tanıdıkları var mıdır bilmiyoruz.
Akşam Tosya ve Kargı heyetlerini kabul etmiş, ilçe hakkında bilgi almış. Heyet, Devrez çayının ıslahını ve sıtma ile mücadele edilmesini istiyor. İnönü, Kargı kaymakamına içki durumunu sormuş, o da Tosyalılar daha fazla içer diye cevap vermiş.
Kastamonu savcısından ildeki suçlar hakkında bilgi almış; kadın katil var mı diye sormuştur. Savcı, “ölüm ve yaralama çoktur, arazi ve yol kesme meselelerinden daha çok ölüm oluyor. Sarhoşluk da fazlaca, rakıya düşkünlük var, köylerde çok rakı içilir, kadın meseleleri de vardır, hapishane mevcudu 500’den aşağı düşmüyor” diye cevap vermiştir.
Millî eğitim ve spor heyetlerinden de okulların durumunu sormuş; özellikle güreşe önem verilmesini istemiş. Bu görüşmeler beş saat kadar devam etmiş.
İnönü 8 Aralık günü Taşköprü’ye gitmiş. Orada da değişik meslek gruplarından vatandaşlarla görüşmüş. Etem, Kornapa, Aşağı Emerce, Ağcagişi köylüleriyle sohbet etmiş. Halk ortaokul ve kendir fabrikası isteğinde bulunmuş. Bilindiği gibi daha sonraki yıllarda kendir fabrikası kurulmuştur.
İnönü 9 Aralık günü CHP İl Kongresine katılmış, uzun bir konuşma yapmış,
iç ve dış siyasete dair bilgiler vermiş. Dış siyaset konusunda şunları söylemiştir:
“Milletler arasındaki münasebette sulh ideali ve karşılıklı emniyet havasının vücut ve kuvvet bulması ana siyasetimizin açık hedefidir. Sözüne güvenilebilecek ahlakta, sözünü yürütecek kudrette bir Türkiye elbette milletlerarası sulh ve ahengin başlıca mesnetlerinden bir kıymetlisidir. Türk vatandaşı ve millet hizmetinde vazife sahibi olarak dünyanın bugünkü vaziyetinde elimize geçen her zamanı fırsat bilerek vatanımızı imar etmek ve milletimizi yükseltmek istiyoruz. Vazife ifa ederken kaybedilecek bir saniyemiz yok gibi dikkat ve süratle ve büyük insanlık ailesinde yüksek mevki ve vazifelere namzet bir büyük millet sıfatı ile de istikamet, kudret ve kahramanlıkla hazırlanmak mecburiyetindeyiz. Yüce hedefler için taşkın bir şevk ve azimle çalışmak havası. İşte Türk milletinin bütün ciğerlerini dolduran temiz hava budur.”
İnönü 10 Aralık günü önce Küre’ye gidiyor. Liman, Karadönü, Şenlik, Güney köylülerinden başka demirci, semerci, nalbant esnafıyla da bir araya geliyor. Küreliler, bakır madenlerinin işletilmesini istiyor.
İnebolu’da da coşkun bir şekilde karşılanıyor İnönü. Burada da vatandaşlarla konuşmuş, sorunlarını dinlemiş; Evrenye, Abana ve Çatalzeytin heyetlerini kabul etmiş. Halk liman yapımının hızlandırılmasını, daha fazla vapur seferi, Sinop – Bartın sahil yolunun açılmasını istemiş.
O günkü isteklerden liman konusu çok gecikmiştir. İnebolu – Cide, İnebolu – Abana – Çatalzeytin yolları 1965 sonrasında yapılmış ancak standardı çok düşüktür. İşin aslına bakılırsa sahil ilçelerimizi birbirine bağlayan yol sorunu bugün de devam ediyor. Halk Sinop-Bartın arası sahil yolunun önemini o yıllarda çok iyi kavramış. Bugün Doğu Karadeniz’den gelen sahil yolu Sinop’ta bırakılmıştır. Bu yol yapılmış olsa hem Batı Karadeniz Bölgesi’ndeki illere yararı olacak, hem de içerdeki trafiği önemli ölçüde rahatlatacaktır.
İnönü’nün Kastamonu gezisi üzerinde durulmalıdır. Cumhurbaşkanının vatandaşlarla doğrudan konuşması, ekonomik durumlarını, çocuk sayılarını, giyimlerini sorması, not alması önemlidir. Sorumlu memurlardan bilgi alırken vatandaşlarla da doğrudan görüşmüştür.
İnönü’nün Kastamonu’ya ilk gelişi dolayısıyla 6 Aralık 1997 günü Hüsnü Tandoğan Spor Salonunda bir panel yapılmıştı. Halkın ilgisi çok yüksekti, her partiden insan toplantıyı izlemişti. Prof. Dr. Erdal İnönü, Prof. Dr. Nurettin Sözen, Prof. Dr. Cemil Koçak, Av. Rıdvan Ergün ve ben konuşmacıydık. Panel başkanlığını Dr. Atıf Uğurlu yapmıştı. Ben, İnönü’nün Kastamonu gezilerini anlattım. Nurettin Sözen genel siyasi konulara değindi. Cemil Koçak, II. Dünya Savaşı yıllarından söz etti. Erdal İnönü ailenin yaşantısını tanıttı. Onun konusu İnönü ailesi hakkında bilgi vermekti. Konuşma sırasında tek kelime politik laf etmedi. Aynı özelliğini akşam Şeker Fabrikasında verilen yemekte de sürdürdü.
Ertesi gün Erdal İnönü Kasaba köyündeki Mahmut Bey Camii, Etnografya Müzesi ve Şeyh Şa’bân-ı Veli Câmi ve türbesini gezdi. Eşimle birlikte bu geziye biz de katıldık, birlikte fotoğraf çektirdik. Erdal İnönü, Hazret-i Pir’de yeni oluşturulan müzede, şeref defterine bir yazı yazmıştı. O yazıya 25 yıldır ulaşmak mümkün olmadı. Ne yazdığını merak ediyorum, inşallah ilgili kişiler bu yazımdan sonra bilgi verirlerse çok sevinirim.
Aradan çeyrek asırlık bir zaman geçti. O günden beri İsmet İnönü için Kastamonu’da herhangi bir etkinlik veya anma toplantısı yapıldı mı bilmiyorum.
İsmet İnönü 1949 yılında ikinci kez Kastamonu’ya gelmiş ve çeşitli temaslarda bulunmuştur. Buradan Sinop’a geçmiş, dönmüş; Araç üzerinden Karabük’e gitmiştir.
İsmet İnönü CHP Genel Başkanı olarak 1958 yılında son kez Kastamonu’ya gelmiştir.(*)
—————————————
(*)Geniş bilgi için bkz.: Mustafa Eski, İsmet İnönü’nün Kastamonu Gezileri, Çağdaş Yay. İstanbul. 1995.
MUSTAFA ESKİ