Hacı Mustafa Bey ve Salim Efendi “Bolu, Sinop ve Çankırı” illerini de içine alan “Kastamonu” vilayetinin tarihteki ilk milletvekilleri oldular, sene 1877, padişahın yetkilerini paylaşmaya razı geldiği 1. Meşrutiyet’in hemen ertesi…
18 Mart’tan 28 Haziran’a kadar vilayetimizi Meclis-i Mebusan’da temsil etti iki vekil.
Seçilen seçim sistemi doğrultusunda sandık halkın önüne “doğrudan” konulmamıştı ama olsun…
“Vilayet, liva ve kaza” idare meclisleri seçimle geldikleri için kendi içlerinden seçtikleri üyeleri mebus olarak göndermelerinde demokrasi namına mahsur yoktu.
Kastamonu vilayetini temsilen 2 üye İstanbul’un yolunu tuttu…
“Hacı Mustafa Bey” ve “Salim Efendi”.
25 yaşın üstünde olduklarını, yüz kızartıcı bir kabahatleri olmadığını, resmi dili bildiklerini ve az buçuk emlak sahibi olduklarını biliyoruz…
Seçilebilme yeterliliğinin ana maddeleri bunlar çünkü.
Meclis’in genel ismi “Meclis-i Umumi” olarak konuldu, iki ayaklı idi, biri seçimle gelen üyelerden oluşan “Meclis-i Mebusan”, diğeri padişah tarafından atanan üyelerden oluşan “Meclis-i Ayan”…
Meclis-i Ayan, Meclis-i Mebusan’dan gelen kararları değerlendirip yeniden görüşülmek üzere geri gönderme yetkisine sahipti.
İmparatorluk sınırları içindeki “Müslim” ve “Gayrımüslim” kesimlerin nüfusları oranında temsilci göndermeleri kararlaştırıldı, 130 üyeli Meclis-i Mebusan’ın 80 üyesi “Müslim”, 50 üyesi “Gayrimüslim” olacaktı…
Her 50 bin kişi için “1” vekil uygulaması gerçekleşmedi.
İmparatorluk tebaasının “din” eksenli ikiye ayrılması, gelecekte Osmanlı’yı bekleyen sonun bir anlamda ayak sesleriydi, “ikiye bölmek” ile “un ufak etmek” arasında fark olmadığı yarım asır sonra ortaya çıkacaktı…
Nifak, hızla boy atan bir tohumdur.
Vilayetlere yazı yazıldı, nüfuslarının Müslim ve Gayrimüslim sayıları istendi, gelen verilere göre vilayetlerin “ikiye” bölünmüş vekil sayıları tespit edildi, seçimler buna göre yapıldı…
Bolu, Çankırı ve Sinop’u da kapsayan Kastamonu vilayetinin “2” mebus çıkartması ve 2’sinin de “Müslim” olması sonucu ortaya çıktı.
İlginçtir…
31 vilayet arasında “yüzde yüz” Müslim mebus göndermesine karar verilen vilayetler “Basra, Hicaz, Yemen, Trablus” ile birlikte “Kastamonu” oldu. (Padişah kararı ile Tunus ve Mısır’dan da 5’er Müslim mebus eklendi.)
Anadolu’dan “sadece” Kastamonu vilayetinin tüm mebuslarının “Müslim” olması üzerine kafa yormak lazım…
Günümüzde 4 ili kapsayan o vakitteki Kastamonu vilayetinde “gayrimüslim” nüfus, mebus çıkartacak sayıda değil miydi?
Hacı Mustafa Bey ve Salim Efendi’ye geri dönersek, Kastamonu’nun tarihteki ilk vekilleri oldular, Kastamonulu muydular yoksa diğer 3 ilden miydiler fikrim yok, tarihçiler bu konuda bilgilendirme yaparlar nasılsa…
“Rahmet olsun” diyelim.
Not: 1. Meşrutiyet ve Meclis-i Mebusan’a zemin hazırlayan ilk Osmanlı anayasası “Kanuni Esasi” idi…
Hazırlayan kurula başkanlık eden Mithat Paşa’yı “Kastamonu” ile ilişkilendirmeyi ihmal etmeyeyim bir kez daha.
“Ahmet Şefik Midhat Paşa” ya da bilinen ismi ile “Mithat Paşa” 1847 yılında Kastamonu’ya “divan katibi” olarak atandı ve bir yıl görev yaptıktan sonra İstanbul’a tayin oldu…
Mithat Paşa’nın Kastamonu yıllarını bir tarihçi yazsa da okusak.
Keza aynı görev Hacı Mustafa Bey ve Salim Efendi için de söz konusu…
İlk parlamenterlerimizi insan merak ediyor?
MUSTAFA AFACAN