Emekleme aşamasındaki genç bir üniversitenin işi akademik alanda hızla kurumsallaşmak ve ürettiği bilgiyi başta şehri olmak üzere ülkesi ve dünya ilepaylaşmakmıdır, özel okul açıp parayla bilgi satmak mıdır yoksa?..
Yükseköğretim için bulunamayan imkanlar mevzu özel okul olunca fışkırıyor maşallah.
Kuzeykent kampüsü içinde 4 bin metrekare alan içinde anasınıfı ve ilkokul hizmete geçti, ortaokul için zemin etüdü yapıldı, sırada lise var demek ki…
E veliyi kaydedince anaokulunda muhasebe ekranına, liseden çıkartmak lazım doğal olarak.
İlkokul öğrencileri üniversitenin kütüphanesinden, spor tesislerinden, kampüs içindeki tüm mevcut imkanlardan faydalanabilecekler üniversite yönetiminin açıklamasına göre…
E hani çocukların sağlıklı gelişimi ve güvenlikleri açısından ilkokul öğrencisi ile ortaokul öğrencisi dahi aynı mekan içinde birarada olmayacaktı? Maarif Bakanlığı ne düşünür acep bu konu hakkında? Kulağının üstüne mi yatar acep?
Gelelim mevzunun “duygusal” kısmına…
2, 3, 4’üncü sınıflar için burs sınavı yapılacak, her sınıf seviyesinde başarılı olan ilk 3 öğrenciye belirli oranda indirim uygulanacak, diğer müşterilere nazaran az ücret alınacak yani.
Kastamonu Üniversitesi Özel Okulları Yönetim Kurulu Başkanı’nın açıklaması ise üniversitenin şehre ne kadar faydası olduğunu net olarak gösteriyor, “Eğitim fakültemizin çok büyük bir bilgi birikimi var. Bu bilgi birikimini sahaya yansıtmak istiyorduk. Bu kolej sayesinde bu bilgi birikimi koleje taşıyabileceğiz” sözleriyle…
Nihayet kamu görevlisi akademisyenlerimize bilgi birikimlerini sahaya taşıyabilecekleri bir mahal bulunmuş oldu bu sayede.
Okul müdürü ise özgürlükten dem vuruyor, “Bir veli ve anne olarak düşündüğümde eğitimi bilen ellere çocuğu teslim etmenin verdiği bir rahatlık var. Bu büyük bir özgürlük bizim için” derken…
Parası olan özgür.
Kastamonu Üniversitesi ticarete atıldı…
Özel okul işletiyor.
Halkın vergisi ile kurulan üniversiteden…
Halk para ödeyerek hizmet alabiliyor.
Bir Allah’ın kulu çıkıp bu ne hal demedi?..
Alkış tutmaktan başka işi yok bizim atanmış ve seçilmişlerin.
Rektör Bey büyük projesi olan tıp fakültesini görev süresi içinde şehrimizde hizmete açamadı ama ilkokul açtı yerine…
Ne farkeder görmeyen, işitmeyen, düşünmeyen kamuoyuna?
- ••
Not:
Ne kadar ilgisi çeker bilmem?…
Kuzeykent Kapalı Pazaryeri’nde 10-11 Ekim tarihlerinde bilim fuarı var, ismi bile tam da günümüzün ihtiyacını ifade ediyor, “Tüketimden Üretime Hayallerden Bilime”.
50 bilim atölyesi, robotik uygulamalar, astronomi uygulamaları, sanat uygulamaları, ebru atölyesi, planetaryum, gökyüzü gözlemi, bilim otobüsü,drone, 3d yazıcılar, roket uygulamaları…
Kastamonu’da hepsi bitekmil.
10-11 Ekim tarihlerini yazın bir kenara…
Kuzeykent Kapalı Pazaryeri’nde buluşalım.
- ••
Not 2: Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası’nın (KATSO)1959 Meclis’i olsa gerek fotoğraftaki nota bakılırsa…
Foto Zihni stüdyosu çekmiş fotoğrafı.
Yerel üretimin tohumlanma aşamasında ezilme ve “ithal ikameci” ekonomi modeline geçilme yılları ülkemizin, emperyalizmin çöreklenmeye başladığı dönem tam da…
Kastamonu’da yerli ev üretimleri sanayiye dönüşebilir miydi?
Bu düşünceleri bırakıp fotoğraftaki ticaret erbabının asaletine dikkat kesilelim…
Üçünün yakasında kırmızı gül var.