Bi netleştirelim…
Teknokent sürecimiz yasal açıdan ne âlemde?
●●●
Teknoloji Geliştirme Bölgeleri’nin kurulmasına ilişkin 4691 sayılı Yasa’nın amir hükmü son derece açık:
“Bölge kuruluş kararının Resmi Gazete’de yayımı tarihinden itibaren; yönetici şirket kuruluşu bir yıl içerisinde sonuçlandırılır ve Bölge en fazla üç yıl içerisinde faaliyete geçirilir. Mücbir sebepler dışında, belirtilen süreler içerisinde; yönetici şirket kuruluşunun tamamlanamaması, Bölgenin faaliyete geçirilememesi hallerinde, Kurucu Heyet ya da Bölge yönetici şirketi süre uzatımı için Bakanlığa müracaat eder. Bakanlıkça uygun görülmesi halinde bir defaya mahsus olmak üzere yönetici şirket kuruluşu için en fazla altı ay, Bölgenin faaliyete geçirilmesi için en fazla bir yıl ek süre verilebilir. Bu ek süreler içerisinde; Bölge yönetici şirketinin kurulamaması durumunda Cumhurbaşkanının Bölgenin ilanına ilişkin kararı, Bölge alanında faaliyete geçilememesi durumunda ise Cumhurbaşkanının Bölge alanının ilanına ilişkin kararı hüküm ve sonuçları ile birlikte ortadan kalkar.”
Yasa’dan önemli bir detay daha verelim:
“Yönetici şirket ortaklarından; üniversiteler, yüksek teknoloji enstitüleri ya da kamu Ar-Ge merkez veya enstitüleri, yönetici şirkete taahhüt ettikleri sermaye payını döner sermaye gelirlerinden ödeyebilir.”
Son bir bilgi daha…
Teknokent Yönetici A.Ş.’nin kuruluşu için 10 milyon TL. sermaye şartı da yok!
●●●
Gelelim bize…
Kastamonu TGB’nin kurulmasına ilişkin Bakanlar Kurulu karar tarihi her ne kadar 4 Haziran 2018 olsa da, Resmi Gazete’de yayım tarihi 25 Haziran 2018.
Yani…
Biz, yasaya göre; ““Bölge kuruluş kararının Resmi Gazete’de yayımı tarihinden itibaren; yönetici şirket kuruluşu bir yıl içerisinde sonuçlandırılır” hükmünü ıskalamışız.
Demek ki…
Süre uzatımı için başvuruda bulunulduğunu varsayarsak…
Yasa’nın, “Bölgenin faaliyete geçirilememesi hallerinde, Kurucu Heyet ya da Bölge yönetici şirketi süre uzatımı için Bakanlığa müracaat eder. Bakanlıkça uygun görülmesi halinde bir defaya mahsus olmak üzere yönetici şirket kuruluşu için en fazla altı ay ek süre (…) verilebilir.” hükmünden faydalanıyoruz.
●●●
Bu durumda…
Baz almamız gereken tarih: 25 Haziran 2018.
Yönetici şirket kuruluşu için ekleyelim üzerine bir yıl: 25 Haziran 2019.
Tekrarlıyorum…
Mücbir sebep nedeniyle ek süre talebinde bulunduğumuzu ve kabul edildiğini varsayarsak…
Kritik tarih: 25 Aralık 2019.
●●●
Bu bilgilerden sonra…
Özet:
“Panik yok… İşler yetişir!”
●●●
Şimdi…
Asıl konumuza dönelim…
Neden Teknokentsiz olmaz?
Biliyorsunuz…
Uzun süredir…
Kastamonu’ya…
Kastamonu’nun sorunlarına…
Dünyanın teknoloji odaklı hâl ve gidişine…
Ülkemizin içinde bulunduğu teknolojik duruma…
Kastamonu’nun mevcut şartlara nasıl uyum sağlayabileceğine kafa yoruyor, karınca kararınca kalem oynatıyoruz…
Tek derdimiz var:
Kastamonu göç vermesin!
Bu mübarek ve şanlı coğrafyanın evlâtları kendi topraklarında dünya standartlarında mutlu, müreffeh yaşayabilsin.
Çocuklarımız…
Sadece eğitim için…
Kariyer için…
İş geliştirme imkânlarından daha fazla yararlanabilmek için gitsin “yaban eller”e…
Kimse aş için, iş için gurbet ellerde çare aramak zorunda kalmasın.
●●●
Sürekli vurguladığımız bir şey daha var:
Geleceğin dünyası…
Üretim ve tüketimde sonsuz bilginin hâkim olacağı bir dünya.
Endüstri 4.0’ın…
Dijital devrimin hâkim olacağı bir dünya…
Bırakın bilgisiz üretimi…
Bilgisiz tüketiciye bile yer olmayacak!
Değişmeliyiz…
Dönüşmeliyiz…
Tavır ve yaklaşımlarımızı bu realiteye göre gözden geçirmeliyiz…
Aksi halde varabileceğimiz tek yer hüsran…
●●●
Artık…
Bu bakış açısında hemfikir olduğumuza inanıyoruz.
●●●
“Peki, ama nasıl?”
Bu soruya da çok net bir biçimde cevap verdiğimizi düşünüyoruz:
Durumdan vazife çıkarmasını umduğumuz etkili, yetkili ‘bi usta’, ‘Kastamonu Sosyo-Ekonomik Master Planı’nın hazırlanması sürecini başlatacak…
Kamu, aksiyoner görev anlayışını özümseyecek…
Üniversite, bilimsel bilgiyi üretip sahaya indirecek…
Ticaret ve sanayi odalarımız sürecin taşıyıcılığını üstlenecek…
Kooperatiflerimiz daha fazla inisiyatif alacak…
Seçilmişler, “Kastamonu’nun hizmetkârı” olduklarının bilinciyle çalışacak…
Sivil toplum kuruluşları atılan adımları halkımızla bütünleştirecek…
Girişimcilerimiz işin kolayına kaçmadan, katma değerli ürün koklayacak…
Uzun lâfın kısası…
Tarımdan sanayiye…
Turizmden ticarete…
Planlı, programlı…
İlçe ilçe… Köy köy…
Samimiyetle…
Gayretle…
Senkronize bir işbirliği içinde olacağız.
●●●
Patinaj yaptığımız yer burası!
Kimse…
Büyük bir “cesaretle…”
Durumdan vazife çıkarıp, “ben bu sorumluluğu üstleniyorum arkadaş” diyerek gövdesini taşın altına sokmuyor.
Hâlbuki…
Medet umduğumuz temel kurumlarımız belli:
■Kastamonu Üniversitesi
■Kastamonu Ticaret ve Sanayi Odası
■Kastamonu Belediyesi
■Kastamonu Ticaret Borsası
Bu kurumlar gümbür gümbür bir kararlılıkla ortaya çıkacak ki, katkı sağlamak isteyen diğer aktörler de harekete geçsin.
●●●
Gelelim işin püf noktasına…
Aktörlerin en önemlilerinden biri olan ve bilimsel bilgiyi sahaya indirmesini beklediğimiz Kastamonu Üniversitesi’nin önünde tarihi bir karar bekliyor:
Kastamonu Teknoloji Geliştirme Bölgesi’ni yönetmek üzere kurulacak olan Kastamonu Teknokent A.Ş.’nin büyük kurucu ortağı olacak mı, olmayacak mı?
Çünkü…
Bizim durumumuza benzeyen illerin büyük çoğunluğunda ağırlıklı olarak üniversite ekseninde bir yapılanma olduğunu görüyoruz.
Yani…
Üniversite başta olmak üzere, ticaret ve sanayi odaları, yer yer belediyeler, organize sanayi bölgeleri, 2-3 de hatırı sayılır büyüklükteki özel sektör firması bu yapının omurgasını oluşturuyor.
●●●
Üstüne basa basa tekrar söylüyoruz:
Katma değerli ürün yaratmadan olmaz!
Ne sarımsağımız…
Ne kendirimiz
Ne siyezimiz…
Ne pancarımız…
Ne pirincimiz
Ne kestanemiz…
Ne salepimiz…
Ne mantarımız…
Yer altında, yer üstünde…
Denizimizde, ormanımızda…
Elimizde avucumuzda her ne varsa…
Geleneksel yol ve yöntemlerle üretimimizi arş-ı âlâya çıkarsak hammadde tedarikçiliğinden öteye gidemeyiz.
Üreteceğiz…
Farklılaşacağız…
Markalaşacağız!
Ürünümüze katma değer ekleyeceğiz.
“Saldım pazara… Mevlâm kayıra…” yok!
Bunun yolu bilimsel bilgiden…
Ar-Ge’den geçiyor…
Ar-Ge’ye öncülük edecek olan da Teknokent şemsiyesiyle süreci kuşatacak olan Kastamonu Üniversitesi.
Bu aynı zamanda…
Üniversitemizin saygın üniversiteler arasında kendine yer bulma yolculuğunun da startı olacak.
●●●
İnanın!
Bilimsel bilgiyle…
Etkin koordinasyonla…
Odaklanarak…
Başaracağımızdan zerre kadar şüphemiz yok.
Haydi…
Şimdi karar zamanı!
Mehmet Yücel