2018 Türk Dünyası Kültür Başkentliği’nde ev sahipliği yapan ilimizde, Türk Tarih Kurumu, Kastamonu Valiliği, Kastamonu Belediye Başkanlığı ve Kültür Konseyi’nin iş birliğinde düzenlenen “Anadolu’nun Fethi’nden Milli Mücadeleye Sosyo-Kültürel Yapısıyla Kastamonu” isimli sempozyum dün başladı.
Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde başlayan sempozyum bugün tamamlanacak. Sempozyumun açılışına programının yoğunluğundan dolayı Başbakan Yardımcısı Fikri Işık katılamadı.
Toplam 7 oturumda gerçekleştirilecek olan sempozyumun ilk gününde ‘Türkler Öncesi Kastamonu’, ‘Türk Akınları ve Kastamonu’ ve ‘Beylikler Dönemi Kastamonu’ konu başlıkları altında değerlendirmelerde bulunuldu.
Sempozyumun açılışında konuşan Kültür Konseyi Başkanı Dr. Metin Eriş, “Sempozyumumuz esas itibari ile Kastamonu’nun Türk Dünyası Kültür Başkenti olmasından çok önceki zaman diliminde başlatılan çalışmaların bugün ki hatırası gibi ortaya çıkacaktır” dedi.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof.Dr. Refik Turan ise “Kastamonu benim için unutulmaz hatıralardır. Kastamonu benim için vazgeçilmez bir mekandır. Çünkü ben Kastamonu’da 6 yılı aşkın sürece görev yaptım. Görev yaptığım dönemde yani bundan 18 yıl önce geniş çaplı bir Kastamonu sempozyumu düzenlemiştik. Bilim ve kültür yuvası olması dolayısıyla Kastamonu, Kültür Başkentliği’ne layık bir şehirdir. Kastamonu bütün Selçuklu tarihi boyunca iki önemli Uç Beylerbeyliği’nden birisiydi. Diğeri göller yöresindeydi. Kastamonu yöresinin beylerbeyi Hüsamettin Çoban Bey’di. Uçlar hayatiydi. Uçlar devleti besleyenler, milletin devamını sağlayanlardır. Kastamonu başlangıçtan itibaren o kadar güçlü bir kaleydi ki, 200 yıl süren Haçlı Savaşları’nda yara almadı. Haçlı Savaşları aslında bir dünya savaşıydı. Bu savaşlarda Antakya gitti, İznik gitti, İzmir gitti ama kalelerden birisi kaldı. Kastamonu kaldı. Başlangıçtaki sağlamlığını beylikler döneminde de devam ettirdi Kastamonu. Osmanlı Devleti kurulurken veya yücelirken çok fazla çatışma göstermemiştir. Halbuki çok güçlü bir beylikti. Genelde Osmanlı Beyliği ile müttefik olarak yoluna devam etmiştir. Osmanlı döneminde de Kastamonu yine başrollerdedir. Kastamonu dönemin en büyük vilayetlerindendi. Sosyo-ekonomik olarak Kastamonu değerini hiç kaybetmedi. Bu özelliğini İstiklal Savaşı’nda da kaybetmedi” diye konuştu.
Kastamonu ile ilgili düzenlenen sempozyuma teşrif eden bütün katılımcılara teşekkür eden Belediye Başkan Vekili Eşref Can ise “Belediye Başkanımız Tahsin Babaş yoğun programı dolayısıyla bu programa katılamadılar. Kastamonu 7 bin yıllık tarihe sahip kadim bir şehir ve kültür şehridir. 900 yıldır da Türk Yurdu’dur. Kastamonu manevi değerleri ile Milli Mücadele yıllarından kahramanları ile anılan tarih ve kültür şehridir” dedi.
Anadolu’nun Türkleşmesinde Kastamonu’nun büyük rol oynadığını ifade eden Vali Yaşar Karadeniz ise konuşmasında şunları ifade etti:
“Anadolu Kastamonu’dur, Kastamonu Anadolu’dur. Bunu bu şekilde kabul etmemiz gerekiyor. Biz onun için Kastamonu olarak Türk Dünyası Kültür Başkenti olmayı sonuna kadar hak ettik. Bu yıl gerçekleşen bu program da hakkın teslimidir. Bu yıl gerçekleşecek programları ele alarak Kastamonu’nun tarihi ve kültürel özelliklerini ülkeye ve Türk dünyasına tanıtmak, hem de Türk Dünyası kültürü ile ülkemizin kaynaşmasını sağlamak ana amacımızdır. Bu sempozyumda elde edilen verileri kitap haline getirme düşüncesindeyiz. Kültür Başkentliği’nin en önemli özelliği kalıcı eserler bırakacak olmasıdır.”
Konuşmaların ardından sempozyum Prof. Dr. Refik Turan başkanlığında Prof. Dr. Mustafa Hamdi Sayar, Prof. Dr. Birsel Küçüksipahioğlu ve Prof. Dr. Asnu Bilhan Yalçın’ın katılımı ile gerçekleştirilen ‘Türkler Öncesi Kastamonu’ oturumu ile başladı.
Ayrıca sempozyumun ilk gününde Prof. Dr. Cevdet Küçük başkanlığında Prof. Dr. Cengiz Tomar, Prof. Dr. Salim Cöhce ve Prof. Dr. Abdülkerim Özaydın’ın katılımı ile ‘Türk Akınları ve Kastamonu’ ile Prof. Dr. Mahir Aydın başkanlığında Prof. Dr. Cevdet Yakupoğlu, Doç. Dr. Yahya Başkan ve Doç. Dr. Erkan Göksu’nun katılımı ile ‘Beylikler Dönemi Kastamonu’ konularına açıklık getirildi.
Sempozyumun bugünkü ikinci gününde ise ‘Osmanlı Döneminde Kastamonu’, ‘Bir Medeniyet Merkezi Olarak Kastamonu’, ‘Milli Mücadele Dönemi’nde Kastamonu’ ve ‘Sosyo-Kültürel Kimliği ile Kastamonu’ konuları işlenecek.