BÖLÜM VIII
Milli Mücadele Yıllarında Kastamonu’da Tıp
Türk ordusunun Tüm Aşısı
Kastamonu’da Üretiliyordu
Milli Mücadele yıllarında Kastamonu, tarihin kendisine biçtiği en önemli rollerden birini oynuyordu. Bu rol cepheye asker göndermekten, İnebolu Limanı yoluyla Ankara ve cephelere asker, cephane, lojistik aktarımı ile Kastamonu Memleket hastanesindeki bakteriyoloji laboratuvarında üretilen yüzbinler aşının cepheye aktarılması gibi çok önemli noktaları içeriyordu.
Milli Mücadele’nin başlarında İstanbul’un işgali ile Anadolu’ya kinin, aşı ve serum ile frengi hastalığının tedavisi için kullanılan ilaçların gönderilmesi yasaklanmıştı. Amaç Türk Milli Mücadelesini sekteye uğratmaktır. İşte bu dönemde İstanbul’da görev yapan ve sonrasındaki başarıları nedeniyle Türkiye’nin Pasteur’u unvanı alacak olan Dr. Z. Muammer Tunçman, Ankara’dan bir telgraf almıştır. Bu telgrafa göre kendisinden acil olarak yüz bin kişilik çiçek hastalığı aşısı ve pek çok bakteri aşısı ile birlikte, Kolera ve Veba kültürlerinin temini istenmiştir. Dr. Muammer Tunçman, dönem Sıhhiye Genel Müdürü Abdullah Cevdet’in göz yumması ile laboratuvarlardan dışarı çıkması yasak olan aşıları, daha sonra da eşi Muazzez Hanım ile birlikte başka serum, aşı ve deney hayvanlarını alarak Anadolu’ya, önce İnebolu’ya oradan da Kastamonu’ya kaçırır.
Dr. Muammer Tunçman, fırtınalı bir deniz yolculuğu ile İnebolu’ya indikten sonra hemen Kastamonu’ya geçer ve yerleşir. O da artık Kuvvay-ı Milliye’nin bir üyesi olmuştur.
Dr. Muammer Tunçman Kastamonu’da dört yıl yani 1924 yılına kadar görev yapar. Kendisi önemli bir bakteriyolog olarak yüzbinlerce aşı ve serumu hazırlayarak cephelere sevk eder. Dr. Tunçman Kastamonu’da görev yaptığı süre içinde sadece ordu için çalışmaz, halk sağlığı için de elinden geleni yapar. Dr. Tunçman, ilk iş olarak kentin sularını tahlil eder ve tahlil sonucunda gördüğü yüksek mikrop oranından olayı mücadeleye başlar. Yerel halkın, akan suda mikrop olmaz algısı ve bazı batıl inanışları ile de savaşan Dr. Tunçman, çeşitli ispatlarla halkı inandırır ve bütün şehre demir borular döşeterek Kastamonu’yu temiz suya kavuşturur.
Dr. Tunçman, Kastamonu’daki görevi sırasında cepheye gönderilen askerlerin sağlık kontrollerini yapmak yanında Hilal-i Ahmer (Kızılay) merkezi idare heyetinde veznedar olarak çalışmaktan dolayı toplanan yüzbinlerce liranın orduya kazandırılmasını sağlar.
Dr. Tunçman, halk sağlığı ve milli mücadele yönündeki üstün çabalarını sadece alanında/sahada değil aynı zamanda Kastamonu’da yayınlanan Açıksöz Gazetesinde yayınladığı yazılarla da destekler. Bunun yanında hem okullar hem de Türk Ocağı’nda sağlık konusunda konferanslar vererek halkı bilinçlendirmeye çalışır.
Dr. Tunçman’ın ilginç bir özelliği de fotoğrafa merakıdır. Çektiği her fotoğraf arkasına notlar ve tarih düşer ki çektiği her bir fotoğraf tarihi belge niteliği taşır. Bu fotoğraflar arasında İnebolu’ya silah getiren Ruslarla çekilmiş olanı gibi Kastamonu’da kullanılan ilk otomobillerden birinin varlığı ile dönem valisi Fatin Bey, istiklal Mahkemesi Başkası Mustafa Necati gibi isimlerin varlığı önemlidir.
(SÜRECEK)
MURAT KARASALİHOĞLU