Yakın Geçmiş ve Günümüzü Sağlıklı Kılanlar
Verem Hastanesi’nde görev yapan ve Kastamonulu olmayan Dr. Kazım Bayburt uzun yıllar Kastamonu’ya hizmet vermiş bir dâhiliye uzmanı olarak aslında ciddi bir bilim adamı seviyesindeki bilgisiyle hekimliği çok ileriye taşımış ve önemli hizmetlerde bulunmuştur.
1970’li yılların sonuna kadar Kastamonu’da laboratuvarın olmamasından kaynaklı şeker hastalığının bile tahlili yapılamamıştır. Bu büyük açık, Dr. Cumali Bey (Sidikçi Cumali diye anılmaktaymış) üniversiteden gelmiş olmasından kaynaklı, kendi lam-lamel ve santrifüj gibi aletlerinden olmasından kaynaklı kendi tahlillerini yapan birisi olarak önem kazanmıştır.
Yine Kastamonu’da iz bırakmış doktorlardan bir tanesi de Çocuk Mütehassısı Bolulu Hamza Bey olup, oldukça başarılı bir hekim olarak tanınmıştır.
Kastamonu’da iz bırakan hekimlerden biri de Göz Doktoru Nedret Ergüven’dir. Operatör de olan Dr. Nedret Hanım açtığı muayenehane hizmetini görürken, çok başarılı bir hekim olması nedeniyle Kastamonu’da olduğu kadar çevre illerden de hastaları oluşmuş, 1980’li yıllarda bile hasta yoğunluğu ve talebi nedeniyle 15 gün sonralarına dahi randevu verecek kadar ün kazanmıştır. Daha sonra 2 yıllık Sigorta Hastanesi’nde de görev alan Dr. Nedret Hanım, Kastamonu’dan ayrıldıktan sonra bile uzun yıllar çok sayıda Kastamonulu hastaya bakmaya devam etmiştir.
Bir çocuk hekimi olması yanında kesinlikle çocuk psikoloğu olduğuna da inandığım Dr. Şevket Bey tek kelime ile Kastamonu halkının büyümekte olan nesilleri ile ileriki yılların halk sağlığının teminatı konumundaydı. Çocuklara itici gelen ilaçlardan, hastane koridorlarına kadar birçok şeyi normalleştiren hatta onlarla barış yapmasını sağlayan bir hekim olarak Sigorta Hastanesi’nde uzun yıllar görev yaparak Kastamonu halkının ve Kastamonulu çocukların çok sevip saydığı bir doktordu.
Yüzyıl başından beri yazılıp çizilen bilgilerde, sağlık raporlarında görüldüğü üzere Kastamonu’da dermotolojik hastalıklar çeşitli etkenlere bağlı olarak yoğun görülmekte. Halk sağlığı açısından bu denli önemli rahatsızlık bir nevi “Göncü Mustafa” lakabıyla da bilinen ve henüz geçenlerde kaybettiğimiz Dr. Mustafa Tuncay ile kontrol altına alınmıştı desek yanlış olmaz. Uzun yıllar çalıştığı kamu hastaneleri sonrasında Özel Uğurlu Hastanesinde de görev yaptıktan sonra emekliye ayrılan Dr. Mustafa Bey hem hekim olması hem de Kastamonulu olmasıyla uzmanı olduğu alanda yani dermatolojik rahatsızlıkların kaynağını bilmesi ve tanı-tedavide asla yanılmayan bir birikime sahipti.
Günümüzün efsane isimlerinden biri de Dâhiliye Uzmanı Dr. Handan Doyum’dur. Kastamonu halkının ismine, tanı ve tedavisine ve yazdığı ilaçlara tam olarak güven duyduğu isim olan Dr. Handan Doyum için bir “toplum kölesi” tanımını kullanmak yersiz olmaz. Çünkü hastaları ile muhteşem bir iletişim geliştiren Dr. Handan Doyum’un neredeyse tüm yaşamı meslek hayatıdır. Mesai saati tüm hayatına yayılan doktorumuz, uzmanlık alanının dışında tüm hastalarına bir psikiyatr aynı zamanda bir hayat koçudur da.
Kastamonu’da Diş Hekimleri
Tıp dünyası, yaşamımıza her yönden dokunan bir alan. Bir bilim olarak da çok fazla alt kola sahip bu dünyada, Kastamonu tıp tarihinde hayatımıza işlemiş, olmazsa olmazımız diş hekimleri de çok önemlidir. Çok önemlidir çünkü diş hekimleri özellikle de Kastamonulu hekimler, bir nevi uzun soluklu hekimlerimiz olup çıkmışlardır. Yakın dönem önce uygulamasına geçilen “aile hekimlerinden” önce Kastamonu’nun diş hekimleri Kastamonuluların aile hekimleriydi desek abartmış olmayız. Çünkü ailelerin tedavi aldığı diş hekimleri çocukların da hekimleri olmuşlar, çocukluktan itibaren bakılan hastalar da doğal olarak sadece diş ve ağız konusunda değil tüm sağlık süreçlerinde diş hekimlerinin kontrolünde olmuşlardır.
Cumhuriyet Dönemi Kastamonu’sunun hem önemli bir isime sahip olmuş hem de ilk diş doktorlarından birisi Dt. Osman Akkaya’dır. Dt. Akkaya, Türkiye’nin ilk diş hekimlerinden olup 1902 doğumludur. 1926 mezunu olan Dr. Akkaya, 1930’larla birlikte Kastamonu’ya önemli hizmetler sunmuştur. 1940’lı yıllara gelindiğinde Dt. Hilmi Bey Kastamonu’daki yer edecek bir başka diş hekimidir.
Kastamonu’daki diş hekimliği dendiğinde uzun yıllar hizmet vermiş olmaları, Kastamonulu olmaları ve diş hekimliğindeki becerileri yanında insanlıklarıyla da övgü kazanmış Dt. İlhan Binkaya, Dt. Halil Çulhacı gibi, Dt. Servet ve Ahmet Özdikmenli kardeşler gibi bazı isimler ön plana çıkar.
Bu isimlerden biri de rahmetli Halit Esen’dir. 2011 yılında kaybettiğimiz bu değerli tıp insanımız, deli dolu yapısı, hiçbir hastasını geri çevirmemesi, alanında yenilikçi olup zor koşullar altında diş hekimliği konusunda dünyadaki gelişmeleri Kastamonu’ya ulaştırmasıyla tanınan birisi idi. Halit Esen tıp adamı kimliği yanında çok önemli bir hayırsever olarak da bilinmekteydi. Özellikle oğlu ve Kastamonu’nun tıp şehitlerinden biri olan Dr. Salim Esen’in vefatı sonrasında kurduğu SESED Vakfı ile birlikte binlerce öğrenciye yardım, burs ve imkan sağlayarak sadece hastalarının değil binlerce insanın da yüreğine dokunmuştur.
Kastamonu’da hafızlara yer etmiş bir başka diş hekimi de Hakkı Tekkeşin’dir. Oldukça uzun zaman Kastamonululara hizmet sunan Hakkı Tekkeşin de diğer birçok tıp insanı gibi, hekimliğindeki marifetleri yanı sıra, insanlığı, beyefendiliği, yüksek karakteriyle Kastamonulular içinde gönüllere taht kurmuştur. Hakkı Bey de sadece mesleki önemi ile değil Kastamonu’nun yakın dönem siyasi hayatı açısından da önemli bir karakter iken aynı zamanda Kastamonu’nun en eski cami ve zaviyesi olarak kabul edilen Şeyh Ahmet Türbesi türbedarlığı ve 800 yıldır kesintisiz devam eden Ramazan öncesinde dağıtılan çorba geleneğinin sürdürülmesi gibi çok ulvi görevi de yerine getirenler arasındadır.
Ebe, sağlık memuru, sünnetçi, alternatif tıp
Çocukluktan kalma korkuların sahibi ve aslında gizlenmeye çalışılsa da kolayına aşılmayan bir durum iğne olmaktır. Ancak biliyoruz ki bazı hastalıklara karşı da hem korunma hem de en hızlı iyileşme yöntemidir aşı ve ilacı iğne yoluyla olmak. İşte bu noktada bu korkularımızı hafifleten bir isim olmuştur “İğneci Hayati”. Hayati Bey Kasaplar Halindeki ufacık muayenehanesi kadar ulaşan yol her ne kadar bir korku tüneli olup çıksa da onun maharetli eli birçok insanı kısa sürede sağlığına kavuşturmuştur. Keza birçok tıp insanı gibi zaman ve mekân dinlemeden her hastanın ayağına kadar hizmet ulaştırmış birisi olarak Kastamonu Tıp Tarihin önemli isimlerinden birisi olmuştur.
Kastamonu Tıp Tarihinde yine Kastamonu’nun hafızasında yer etmiş bir isim olarak ebe Şemsi Arıkan 1930’larda neredeyse her doğumda görev almıştır. Yine iz bırakan isimlerden Sabiha İzbeli ile Taşköprülü Suna Hanım birer ebe olarak isimleri anılması gereken tıp emekçileridir. Sünnetçilerden ise Akif Bey, Kel Süleyman, Mustafa Önder, Hakkı Girgin, Abdullah Gündoğan unutulmayan isimlerdendir.
Alternatif tıp kapsamına giren ama aslında doğal ürünlerin önleyici tedavisi alanında uzmanlaşmış bir isim tıp adamı olamasa da ortaya koyduğu bilgilerle halk tababetinin önemli temsilcisi de Hüseyin Eroğlu’dur. Yakın zaman önce kaybettiğimiz Eroğlu ileri derecede bitki ile önleyici tedavi konusundaki bilgi ile ilgi çeken bir isimdi. 1932 doğumlu olan Hüseyin Eroğlu, 1956 yılından itibaren bitkisel kürlerle ilgilenmiş hatta bir dönem saç çıkartan bir kürü nedeniyle geniş bir çapta oldukça tanınır olmuştur. Belki döneminde yeterince önemi anlaşılmamış olsa da belki de tuttuğu notlar üzerine yapılacak ciddi bir çalışma Hüseyin Eroğlu’nun doğal ürünlerden kaynaklı değerli bilgilerinin daha anlaşılır olmasını sağlayacaktır.
Kastamonu Basınında Sağlık
Kastamonu Tıp Tarihinde önemli bir eser olarak değerlendirilmesi gereken bir kitaptan bahsetmemiz de gerek. Süreyya Erakman tarafından hazırlanan ve yine Mustafa Eski’nin önemli katkılarının olduğu ve Kastamonu Özel Uğurlu Hastanesi’nin destekleriyle basılan “Kastamonu Basınında Sağlık” adlı eser 2008 yılında hayat bulmuştu. Kastamonu’da 1919 yılından başlayarak 2003 yılına kadar gazetelerde yayımlanan basın ile ilgili haber dışı yazılara yer veren çalışmada görülen en önemli unsur bilhassa tıp insanların sadece hastanelerde görev yapmadığı bunun yanında kamu bilinci için gazeteleri bolca kullandığının ortaya konmasıdır. Çünkü kitapta yer verilen yazıların büyük kısmı doktorlarca kaleme alınmış ve halkın sağlık açısından değerli bilgilerle buluşması sağlanmıştır. Çalışmada yer alan konu ağırlığı ise alkol, uyuşturucu, frengi, sıtma ve Kastamonu’nun suları hakkındadır. Kitapta yer alan bazı isimler ise şöyle: Dr. Ferruh Niyazi (Ayanoğlu), Dr. Zekai Muammer, Dr. Ali Vahit, Dr. Muin Memduh Tayanç, Dr. Nevzat Tüzdil, Vet. Sıtkı Telekoğlu, Dr. Feridun Timur, Dr. Yavuz Aktoğu, Dr. Hüseyin R. Evirgen, Dr. Şükrü Esen, Dr. Remzi Yarar, Dr. Ziya Sapmaz, Dr. F. Münire Esen, Dr. Azmi Arı, Dr. Hamza Karagöz, Dr. Ziya Nuhoğlu, Dr. Nacmi Demirci, Dr. Hüseyin Oğuz…
Kastamonu’nun tıp şehitleri
Dr. İsmail Hakkı Ayaroğlu aslen Tosyalı olmasına karşın İnebolu’da görev yaptığı sırada 1920’li yılların başında ilçenin büyük sorunu olan Tifüs ile savaşırken ölen Kastamonu’nun ilk tıp şehitlerindendir. 1923 yılında İnebolu’da içme sularından kaynaklı tifüs salgını başlamış ve oldukça büyük bir sorun haline gelmiştir. Dr. Ayaroğlu yaptığı çalışmalarda suların o dönemde ilçede bulunan Rusların zehirlediği tespit etmiş ama kendisi de hastalığa yakalanarak vefat etmiştir. Dr. İsmail Hakkı Ayaroğlu’nun anıt mezarı ilçenin eski hastane bahçesinde bulunmaktadır.
Kastamonu’nun bir diğer tıp şehidi ise görece yakın zaman önce kaybettiğimiz Dr. Salim Esen’dir. 2003 yılında elim bir trafik kazasından kaybettiğimiz Dr. Salim Esen aynı zamanda bir diş hekimi olan Halit Esen’in oğludur. 1972 yılında doğan Salim Esen, 1990 yılında Eskişehir Osmangazi Üniversitesine girmiş 1996 yılında mezun olduktan sonra 1997 yılından sonra Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi A.B.D.’nda görevine başlamış, 2002 yılında ise ihtisasını tamamladıktan sonra Zonguldak Devlet Hastanesi’nde ilklere imza atmış birisi olmuştur. Dr. Salim Esen, tıp dünyasının idealist bir bilim insanı olarak 1996-2002 yılları arasında sayısız ulusal ve uluslararası çalışmaya imza atmıştır.
SON-TEŞEKKÜR
“Kastamonu Tıp Tarihi ve Kültürü” adlı bu çalışmamız, tüm insanlık tarihi boyunca insanların yaşamını daha kaliteli yapmak, daha yaşanabilir kılmak için tüm ömürlerini karşılıksız olarak insanlığa adamış sağlık dünyasının tüm çalışanlarının ne kadar önemli olduğunu göstermek; ilimiz Kastamonu’nun yaşam nabzını kontrol eden sağlık çalışanlarına ahde vefada bulunmak (isimlerini anamadıklarımızla birlikte) ve yaşayanlarını anmak ve son olarak son 2 yıldır büyük yük altında olup canlarını dişlerini takarak büyük bir salgından insanlığı korumak için hayatlarını ortaya koyan tüm sağlık emekçilerine karşı bir saygı olarak hazırlanmıştır.
MURAT KARASALİHOĞLU