Mevzu “nükleer tıp merkezi” konusundan açılınca, Kastamonu’nun bu alana ilişkin neden ihtiyaç duyduğuna da bakmak elzem oldu, bizatihi nükleer tıbba en acil ulaşması gereken illerden birinin Kastamonu olduğunu bir kez daha gördüm…
“Endemik guatr bölgesi” olduğumuz ayan beyan ortada çünkü.
Taa gerilere gittim, nerdeyse yarım asır önce yapılan araştırmaları ve öne sürülen bilimsel iddiaları okudum, her satır “kabus”…
Seneler senesi, Özel Uğurlu Hastanesi’nin 10 küsur ve Kastamonu Münif İslamoğlu Devlet Hastanesi’nin birkaç senelik nükleer tıp merkezi hizmetleri haricinde, ilimiz yıllar yılı makus kaderi ile baş başa kaldı, üstüne, yeni hastanesinde Avrupa standardında her cihazı tekmil merkez kuracakken Özel Uğurlu Hastanesi’nin bir de önü kesildi.
Bilimsel lieratür, nüfusunun yüzde 5 ila 10’unda tiroid bezi büyümesine rastlanması halinde o bölgeye “endemik guatr” teşhisi koyuyor…
Ülkemizde Cumhuriyet’le birlikte dal budak saran bilimsel tıp çalışmaları taa 1950’li yıllarda “endemik guatr” bölgelerini bir bir belirledi: “Doğu Karadeniz Bölgesi, Bolu-Kastamonu ve civarı, Isparta-Burdur-Afyon ve civarı, Doğu Anadolu Bölgesi.”
Kastamonu hemen her bilimsel guatr çalışmasında başköşede…
“Endemik guatr bölgesi”.
İlimizde guatr hastalıklarının yoğun görüldüğü ilçeler üzerine ayrıntılı çalışmaların yapıldığı bilimsel tezler de söz konusu…
Yıllar içinde tahtımızdan indiğimizi umut ediyorum büyük bir iyimserlik içinde; boş bir hayal olduğunu bile bile.
Başlıca sebep “coğrafya kader”…
Su ve toprak içeriğindeki “iyot” eksiği.
Bölgede yetişen gıdaların topraktaki organik içeriklerden yoksun olması…
Gıda ile alınan zararlı bileşikler.
Nesilden nesile geçen “gen” faktörü…
Son nokta.
Burada “hariçten gazel okumanın” alemi yok…
Satırların yazarının tıp eğitimi yok nitekim; sadece “okur-yazar”.
Tıp insanlarının, akademisyenlerin, meslek odalarının bu konuda kıymetli bilgileri ile kamuoyunu aydınlatmaları çok daha doğru olacaktır…
Kastamonu’nun mevcut “guatr riski” ne?
Kamu ve yerel yönetimleri içine alan bir eylem planı var mı?…
Olacak mı?
Not: Kastamonu’nun sağlık alanındaki sıkıntısı sadece “hastane” bazlı gündeme geliyor…
“Devlet hastanesinden randevu alamıyoruz” demekle keşke dertler bir kalemde anlatılmış olsa.
(Elbette “hastane” sorunu önemli bir etken ve mevcut çözüm buluculuğumuz ile bu derdin önümüzdeki günlerde çok daha katlanarak artacağı aşikar…
Karamsarlığım için kusura bakmayın ama dayanaklarımın sahici olduğunu düşünüyorum.)
Yurttaşı “hasta” eden faktörler ise çok kaleme gelmiyor…
Ne diye endemik guatr merkeziyiz misal?
Kastamonu’nun ekseriyetle “dolaşım yolu hastalıkları” mağduru olmasının sebebi ne yahut?…
Kanser ne diye başımıza bu kadar bela?
Tüm bunların tastamam masaya yatırılacağı bir “sağlık şurası” tam da ihtiyacımız olan…
Bilim, kamuoyunu aydınlatsın.
MUSTAFA AFACAN