2015’in Ağustos ayı sonunda İstanbul’da ÇEKÜL Vakfı’nda yapılan toplantıda, Kastamonu’nun müzeler kenti olabileceği yönünde ciddi öneriler ortaya konulmuştu…
Şehrimizi “Müzeler kenti” yapmaya var mıyız?
Toplantının ardından dönemin valisi heyecan verici bir açıklamada bulunmuş ve Kastamonu kamuoyuna sormuştu…
“Şimdi Kastamonu’da nelerin müzesini yapabiliriz bunu tartışmalıyız. Bu konuda önerileri olan tüm arkadaşlarımızı bekliyoruz.”
Vali Bey sanırım öneri beklediğiyle kalmıştı…
Yaprak kımıldamadı kamuoyunda.
Baktı olmuyor kendisi bir öneri sundu kamuoyuna…
“Ben bu konuda bir araştırmada bulundum. Kastamonu’da eğitim materyalleri konusunda çok ciddi bir deponun olduğunu öğrendim. Böyle bir çalışma ve bu yönde verilecek destekler, Türkiye’nin çok ciddi bir Eğitim Müzesi’nin oluşması konusunda vesile olacaktır.”
Abdurrahmanpaşa Lisesi başta olmak üzere ilimizdeki okulların ışık girmez depoları boşaltılacak, aydınlık yüzüyle bir Eğitim Müzesi dünyaya “merhaba” diyecekti…
“Sadece Abdurrahmanpaşa Lisesi ile de sınırlı kalmayacak tabi. Taş Mektebi’mizin, Göl Anadolu Öğretmen Lisemizdeki materyalleri toplayıp bir müze yaparsak çok güzel olur. Bu sadece bir fikir. Bu konuda bize destek vermek isteyen, katkı vermek isteyen herkese de şimdiden teşekkür ediyorum. Herkesin önerilerini bekliyoruz” demişti dönemin valisi.
Restorasyonu sürmekte olan Saray Hamamı’nı öngörmüştü Vali Bey eğitim müzesi için…
Vali gitti; Saray Hamamı, “kültür merkezi” oldu.
E o zaman biz günlerce, haftalarca ne konuştuk, niye vakit harcadık?..
Bir gün öyle bir gün böyle nereye varacak bu yolun sonu?
Yahut okulların deposunda gün yüzüne çıkmayı bekleyen eğitim materyallerinin hali ne olacak?..
Yazık değil mi?
Devam edelim 2015 gündemine…
Vali Bey, Tarihi Kentler Birliği’nin önerisi ile Türkiye’de ilk kurulan “Kastamonu Kent Müzesi” için de düşüncelerini açıklamış ve burası için tamamen ayrı bir çalışma düşündükleri kaydetmişti.
Valilik binasının restorasyona alınmasıyla Kent Tarihi Müzesi yerinden oldu, Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün birkaç odasına yerleşmek zorunda kaldı…
Valilik binasının yeniden hizmete girmesiyle umarım Kent Tarihi Müzesi’ne hak ettiği değerle eşit orantılı bir yer tahsisinde bulunulur.
Aynı günlerde konuşulan bir diğer konu…
Şehrimizin sözlü kültürünün gün ışığına çıkarılması ve yaşatılmasına yönelik düşüncelerdi. Belediye’nin merkezinde olacağı bu çalışma sayesinde masallardan ninnilere hazinemizle tanışacaktık.
Yine o tarihte…
Kültür envanterleri filan çıkarılacaktı.
Velhasıl…
Konuşulduğu ile kaldı.
Küllerini üflemek mi dersiniz yoksa yeniden bir ateş yakmak mı bilmem ama…
Şehrimizin “Müzeler Kenti” olması fikrini yeni baştan gündeme taşımak gerekir diye düşünüyorum.
Gerçi uzun iş…
Gündeme gelmesi bir dert, gündemde kalması bir dert, proje üremek bir dert, uygulamak bir dert, sonuca ulaştırmak bir dert.
Bu kadar derdin altından Kastamonu kalkabilir mi?..
Gerek var mı ya da yorulmaya?