“Gastronomi diyorsun” dedi, “Hala bir standarda çıkaramadık” diye hayıflandı ardından, şehir turizminin ve ekonomisinin ana güzergahının bu hat olduğunu farkında olarak…
“Olamayacağından olmamıştır” diye fikir yürüttüm içimden.
Demedim…
Ense hepten kararmasın.
Belediye Başkanı Galip Vidinlioğlu ile her ne zaman karşılaşsak ilk mevzu “gastronomi” oluyor, UNESCO’nun “Yaratıcı Şehir Ağı” ligine yükselme iddiamızın henüz sofraya inememesinin getirdiği bir hayıflanma, labirent içinde yol bulma çaresi…
Malzemenin tam taklavat olduğu Kastamonu diyarında yemek bir türlü ocağa konamıyor.
Tarım, orman, deniz “hammadde cenneti” oysa…
Çeşitli medeniyetleri çorbası halindeki mutfak kültürü; caba.
Pastırmamız harici…
Piyasa yapan mamulümüz var mı?
İçinde bulunduğumuz ay ülkemizde adeta “gastronomi ayı”…
“Bursa, Adana, Diyarbakır, Afyonkarahisar” illerinde düzenlenen gastronomi festivalleri medyanın gündeminde, ne ara televizyon ekranına yakalansam “Anadolu Mutfağı”, emek resmigeçidi, cıvıl cıvıl.
Ortaya iddia koyan her il tatlı ve sert bir rekabet içinde…
Turizm pastasından büyük dilimleri illerine getirmenin ve ekonomilerine katmanın gayretinde.
Yarıştan koptuk…
Yerel ligde, “kendin pişir kendin ye”, “kendini takdir et” kulvarındayız.
Belediye Başkanı Vidinlioğlu gastronomide “topyekun” bir kalkışma ve kalkınmanın peşinde besbelli…
Yerel yönetimin ucu bucağı bir yere kadar.
Her kesimin derdi ayrı ne var ki…
Esnaf can derdinde.
Teker zor dönüyor piyasada…
Esnafın standardı “kapıyı açık tutmak”.
Bir bakıma “tavuk-yumurta” ilişkisi…
Şehir dışına taşamadıktan sonra mutfağın namı, şehir içi ekonomisinin cüssesi “kuş kadar”, zaten hamuru tüketmiş durumda, ha yıkıldı yıkılacak.
Olmayacağı için olmuyor…
Zamanı gelince olur.
Dertlenmenin alemi yok…
Yelken yerinde dursun, elbet bir gün rüzgar eser, gemi hareket eder.
Not: Turizm “bütüncül” bir alan, parçalar tamam olduğunda ancak “hareket” ortaya çıkıyor, “altyapı” tastamam olmadıkça “üstyapı” neylesin…
Bilim söylüyor bunu.
Amasra misal…
Son 3 ayda “3 bin 358” Rus turist ağırladı, diğer milletler ve yerliler hesap dışı, üstelik sadece “kruvaziyer” yolcularından.
Ardındaki emeği senelerce yazdık bu sayfalarda…
Kruvaziyer limanını nasıl yaptıklarını mesela.
“Bütüncül bakış, emek, irade”…
Sonuç Amasra.
MUSTAFA AFACAN