Şehrimizde sahnelenen her tiyatro oyununun ertesinde telefonum çalar, salona ilişkin bin bir sitem, her defasında emir ile rica arası “yaz” demeye çıkar diyalogun sonu…
Yazalım bir kez daha.
20 yıldır yazıyoruz gerçi…
Değişen bir “salon” yok.
Gazetecinin ekmeği bu tür mevzular nihayetinde…
Allah ömür verirse bir 20 sene daha gideri var gibi görünüyor.
Tiyatro severler gazeteciye dert yanıyor, tiyatrocular ise bizatihi seyirciye sıcağı sıcağına, “yetkililere söyleyin de tiyatro salonu yapsınlar şehre” minvalinde…
Her defasında aynı “tiyatro”.
Toplantı salonunda tiyatro olmuyor haliyle…
Henüz “kulis” aşamasında su koyvermek normal.
Tiyatro, ehveni şer bir bakıma…
Müzikal sahneye koyuyoruz sağını solunu hesap etmeden konferans salonlarında.
Konser yapıyoruz…
Salonlarımız “akustik” harikası sonuçta.
Epey vakit önce son gittiğim konserden kendimi zor bela dışarı attığımı hatırlıyorum…
Hayranı olduğum sanatçıdan soğuyacaktım az kala.
Seyirciye azap veren halin, sanatçıdaki yansımasını varın hesap edin, işkence resmen…
Kavramsal açıdan bakınca “sanata saygısızlık”.
Çok yazıldı, çok söylendi, çok da harekete geçildi aslına uygun “kültür merkezi” yapılması için…
Kimi direkten döndü, kime taca çıktı, kimi topları tribünden topladık
Olmayacağı varmış…
Olmadı.
Kastamonu şartlarına uygun, abartmadan, hakkıyla bir “kültür merkezi” kaça çıkar günümüzde?…
“Fabrika yapılsın” diyenlerin muhalefetini de hesaba katmak lazım illa ki.
Can boğazdan giriyor nitekim…
Kültür, karın doyurmuyor.
Hele dünyanın ekonomik krizle hemhal olduğu şu vakitte…
Kültür merkezi, kamu yatırımı namına zurnanın son deliği.
Olduğu kadar artık…
Senede üç beş etkinlik için değer mi bu kadar kafa ütülemeye?
Not: Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın Diyarbakır’da düzenlediği Sur Kültür Yolu Festivali’ni takip ediyorum sosyal medyadan, adeta “karnaval”, halk sanata da eğlenceye de gastronomiye de doyuyor…
Kastamonu namına içleniyorum.
Bölgemiz adına daha beter dertleniyorum…
Batı Karadeniz illerini ortak ederek “kültür yolu festivali” düzenlemek olası aslında, bölgenin tarihi ve kültürel mirası böylesi bir etkinliği hem hak ediyor hem de altından kalkabilecek birikimde.
Önce istemek lazım geliyor…
Komşu iller arası koordinasyon filan.
MUSTAFA AFACAN