Eski Kastamonu Belediye Başkanlarımızdan artık öz hemşehrimiz kabul ettiğimiz Süleyman E. Yücel, bizim gibi emeklilik dönemini kültürel, sosyal hizmetlerle donatarak yaşayanlardan. Her zaman yayınlarını takdirle okur ve köşemizde değerlendirmeye çalışırız. Yakın yıllarda çocuk ve gençlere yönelik cep kitaplarıyla ilimizin çok sayıda tarihî kişisini, tarihî olaylarını geleceğe taşımaya muvaffak oldu. 19 Nisan 2021 tarihinde gönderdiği kargodan dört kitap daha çıktı: Candaroğulları Beyliği ve Mimarisi (Camiler), Kastamonu’nun Manevi İkliminden, Hz. Pir Şeyh Şa’bân-ı Velî’nin Sözleri ve Yorumları(2.bs. 2021), Sarı Saltuk/Ebu’lHayr Rûmî-Saltuknâme/Kahraman Şerif.Bu kitapları, yazdığımız sıraya göre, ayrı birer köşe yazısıyla değerlendirmeye çalışacağız. Peşinen belirtelim ki, Kastamonu’yla ilgili her kitap, her makale bizi ziyadesiyle sevindiriyor.
Ele alacağımız ilk kitap bir akademik çalışma ürünü. Yük. Mimar Restorasyon Uzmanı Ayşe Nur Yücel tarafından kaleme alınmış. Süleyman E. Yücel’in gelini Ayşe Nur Yücel, hâlen Kocaeli Üniversitesinde Mimarlık Ana Bilim Dalında doktora eğitimini sürdürmektedir. Kitabın künyesi şöyle:
Ayşe Nur Yücel; Candaroğulları Beyliği ve Mimarisi (Camiler), İstanbul 2021, 96 s. Koru Yayın Grubu Koru Edebiyat Dizisi, Kastamonu Belediyesi Kültür Yayınları.
Kitabın arka kapağındaki yazarın kaleminden çıktığı açık, ön söz niteliğindeki yazının son paragrafı hazırlanış amacını belirttiği için önemlidir:
“Kastamonu ilimizdeki tarihî zenginliğin oluşumunda büyük katkısı olan dönemlerden biri de elbette kiCandaroğulları Beyliği dönemidir. Kastamonu’da bu dönemden kalan cami, kervansaray, imarethane, medrese, hamam gibi yapılar bulunmaktadır. Yapılan keşif çalışmalarında camilerin bir kısmının yok olma riski ile karşı karşıya olduğu görülmüştür. Burdan hareketle eser kapsamında beylik tarihi ve camilerin mimari özellikleri incelenip belgelenerek gelecek kuşaklara aktarılmasına katkı sağlanmıştır. Esere dönüşen bu kültüel varlık koruma çalışmasının kültürel kimlik farkındalığını ve okuyucularımızın çalışma yaklaşımına katkı sunmasınıtemenni ederim.”
Kitabı yayımlayan Kastamonu Belediyesinin değerli başkanı Op. Dr. R. Galip Vidinlioğlu’nun ÖnSöz’ünden de (s.3) şu alıntıları yapmakta yarar görüyoruz:
“Candaroğullları Beyliği’nden bize kalan bu kültür mirasını, siz değerli kültür sevdalılarıyla paylaşmak ve korumak bizim için bir görevdir. Umuyor ve diliyorum ki aynı inanç ve şuur ile yaptığımız bu çalışmalar, gelecek nesillerimizin menziline ışık tutacaktır. Sözlerimi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ‘Geçmişimi bilmeyen toplumlar, geleceğine yön veremezler.’ sözüyle bitirmek ister, iyi okumalar dilerim.”
Kitabın başında kısa Giriş’in ardından Candaroğulları Beyliği hakkında özet bilgi verilmekte, beyleri sayılmakta, beylik dönemindeki sosyal ve ekonomik yapı, ilmî ve kültürel faaliyetler alatılmaktadır (s.9-13).
“Candaroğulları Dönemi Cami Mimarisi” başlıklı üçüncü bölümde; camilerin biçimlendirilmesinde çevresel faktörler ve sosyal faktörler incelenmekte, tezyinatla birlikte inceleme tamamlanmaktadır (s.14-18).
Daha sonra “KastamonuCandaroğulları Camileri” başlığı altında tek tek camiler ele alınmakta, planları, dikkate değer mimari ögeleri, fotoğrafları sunulmaktadır (s.19-87). Bölümde 22 cami hakkında bilgi verilmektedir ki, XIII-XV. yüzyıla ait mimari bir zenginlik demektir. Ayrıca, camiler dışındaki Candaroğulları mimari eserleri de düşünürsek sahip olduğumuz kültürel mirasın değeri daha iyi anlaşılır. Kitapta incelenen Candaroğulları Camileri şunlardır:
Kastamonu merkez camileri: Aktekke İbrahim Bey Camii, Halil Bey Camii, Hamza Ağa Camii, Honsalar Camii, İbn-i Neccar Camii, İsfendiyar Bey Camii, İsmail Bey Camii, Mahmut Bey Camii, Mehran Camii, Musa Fakih Camii, Saray Camii.
Daday camileri: Ali Paşa Camii, Bolatlar Köyü Camii.
Devrekâni camileri: Akmescit Devire Hatun Camii, ÇayırcıkKapu-i İsmail Bey Camii,ÇirişoğluCamii, İsmail Bey Camii.
Seydiler camileri: Uruz Bey Camii.
Araç camileri: Küre-i Hadid Camii, Kötürüm Beyazıd Camii.
Taşköprü camileri: Akçakavak Kasım Bey Camii, Kornapa Camii.
Günümüze intikal eden bu camilerin dışında Ahî Ali Camii ve Âdil Bey Camii ne yazık ki zamanında korunamamış, yıkılıp kaybolmuştur.
Yazarın incelediği camiler içinde Mahmut Bey Camii, İbn-i Neccar Camii, İsmail Bey (İmaret) Camii ve Küre-i Hadid Camilerinin mimari değeri çok yüksektir. Bunlardan merkez Mahmut Bey Camii UNESCO Dünya Miras Geçici Listesine alınmıştır.
Bir eserin, kitabın en önemli bölümü Sonuç’tur (s.88-89). Sonuç bölümlerindeki yazar tavsiyeleri yöneticilere ışık tutar. Bu bakımdan sonuç bölümünden bazı cümleleri aktarmakta yarar görüyoruz:
“Candaroğulları’nın Anadolu Selçuklu ve Osmanlı mimarisinden esinlendiği fakat özgün bir mimarisi olduğu görülmektedir.
Candaroğulları döneminden günümüze ulaşan dönem yapılarının çoğunluğu camilerdir. Çalışma kapsamında bu döneme ait 22 caminin mimarileri ve koruma sorunları üzerine çalışılmıştır [Yazar her cami ile ilgili koruma sorununu inceleme bölümünde belirtmiştir.]
Zamana karşı koyarak günümüze ulaşan bu camileri korumaya başlarken yapılması gereken ilk adım, özellikle genç kuşağa ve kullanıcılara eğitim seminerleri düzenlenerek bilinçlendirilmeleridir. Bilinçlenen halk, yanlış müdahale veya kullanım gördüğünde durumu şikâyet ederek yapının korunmasında önemli rol alabilir.”
Kitap; şekil listesi, tablo listesi ve kaynaklarla sona ermektedir.
Yük. Mimar Ayşe Nur Yücel akademik kariyerinin başında bu çalışmayı yapıp yayımlanmasını sağlayarak gelecek için bize büyük umut vermiştir. Önce kendisini, sonra da incelemesini yayımlayan Kastamonu Belediye Başkanlığını kutluyoruz… Yücel ve Belediye Başkanlığını görevini yaptı. Şimdi sıra koruma görevini yerine getirenlerde, getireceklerde…
NAİL TAN