Haklısınız…
Şöyle dört başı mamur bir “seçim yazısı” olsa tadından yenmez şimdi…
Ama biz kendimize mukayyet olalım…
Malum, “lezzet tehlikelidir…”
Vatana, millete…
Seçene, seçilene…
Cümlemize hayırlı olsun…
● ● ●
İktisat ve sosyolojinin öncülerinden…
Tarihçi, düşünür ve devlet adamı İbn-i Haldun, dünyaya yaklaşık 600 yıl önce muhteşem bir söz armağan ediyor:
“Coğrafya kaderdir.”
Ünlü eseri Mukaddime‘de, coğrafi özelliklerin toplum hayatına etkilerini anlatırken, bir kültürün ve toplumun, bulunduğu coğrafyanın özelliklerine göre nasıl şekillendiğini anlatıyor. Coğrafi koşulların, üzerinde yaşayan insanların hayatının her noktasına yaptığı etkiye işaret ediyor.
İbn-i Haldun…
Hangi iklim kuşağında bulunulduğunun…
Yörede hangi doğal kaynaklara sahip olunduğunun…
Denize, akarsulara yakınlığın, uzaklığın…
Ticari yollarla aradaki mesafenin…
Başka hangi kültürler ile temas edildiğinin…
Komşuların kimler olduğunun…
Yaşanan yerin dağlar veya başka yer şekilleri ile ne kadar korunaklı bir hayat sağladığının sorgulandığı pek çok parametreyi irdeliyor.
● ● ●
Coğrafyadaki kader, Edip Cansever’in Mendilimde Kan Sesleri şiirinde başka türlü dilleniyor:
“İnsan yaşadığı yere benzer
O yerin suyuna, o yerin toprağına benzer
Suyunda yüzen balığa
Toprağını iten çiçeğe
Dağlarının, tepelerinin dumanlı eğimine”
● ● ●
Yani…
Kastamonu kaderimiz!
● ● ●
Bakmayın kıymetini bilmediğimize…
Yer altından yer üstünden…
Dağımızdan, taşımızdan…
Elimizden, ilimizden bereket fışkırıyor…
Un hazır, şeker hazır, yağ hazır…
Memleket, “ustasını” bekliyor!
Aklı selim olsak…
Birlikte düşünüp, birlikte kaygılansak…
Ortak aklı öne çıkarsak…
Planlasak, programlasak…
Katılıma önem versek…
El ele yürüyüp, beraber alın teri döksek…
Zengin coğrafyanın zengin insanlarına dönüşeceğiz bu topraklarda…
Bereketli coğrafyamıza benzeyeceğiz!
● ● ●
Alışkanlıklarımızı terk etmeliyiz…
Üç aşağı beş yukarı birbirine benzeyen siyaset anlayışlarını ve tarzlarını sürdürerek farklı sonuçlar umma alışkanlığından hızla uzaklaşmalıyız.
Geleceğe, dünyada hakim olan trendleri kavrayarak, üretim odaklı bakmaktan başka çaremiz yok.
Kastamonu yerel siyasetinde yaşanan isim değişiklikleri, “Kastamonu siyasetinin zihinsel değişimi”nin de başlangıcına vesile olsun…
● ● ●
Yoksa…
Kastamonu kederdir!